Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, 17 Ağustos Marmara zelzelesinin 21’inci yıl dönümünde yaptığı açıklamada, sarsıntının zorlayan sebebi olmayacağını belirterek, yönetimin büyük sorumluluğu bulunduğunu vurguladı. “Deprem değil, ihmal öldürür” diyen Yeşilboğaz, plansız ve kaçak yapılaşmadan kaçınılması, zelzele yönetmeliğine uygun hareket edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması daveti yaptı.
Baro Başkanı Yeşilboğaz açıklamasında, resmi sayılara nazaran 17 bin 840 kişinin öldüğü, binlerce kişinin evsiz kaldığı, yaralandığı 17 Ağustos Marmara zelzelesinin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen Türkiye’nin, bir zelzele ülkesi olduğu gerçeğiyle hiçbir zaman yüzleşmediğini kaydetti. Marmara zelzelesinden sonra çabucak bir sarsıntı planı yapıldığını fakat kağıt üzerinde kaldığını söz eden Yeşilboğaz, “İmar planları ilim ve bilim aklı ile değil, ranta yönelik yapılmakta. Mümkün bir zelzelede yıkılacak olan binalarda iyileştirmeler yapılmıyor. Zelzele sonrası toplanma alanlarının yarısından fazlası ise imara açılmış, birçoğuna AVM’ler yapılmıştır. Alanında uzman kişiler Mersin’de hala bir zelzele master planının olmadığını açıklamıştır. Zelzele değil, ihmal öldürür. Muhtemel bir sarsıntıda canımızın, malımızın ve binalarımızın güvenliği için plansız ve kaçak yapılaşmadan kaçınmalı, zelzele yönetmeliğine uygun hareket edilmeli, gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.
“Depremde yönetimin tüzel sorumluluğu büyüktür”
Sarsıntıda yönetimin büyük hukuksal sorumluluğu olduğunu vurgulayan Yeşilboğaz, “Depremlerin sık yaşandığı bir bölgede meydana gelecek bir sarsıntı zorlayan sebep olarak nitelendirilmeyebilir. Günümüzün çağdaş dünyasında yönetim önemli maddi ve teknolojik imkanlara, yetişmiş uzman elemana, istatistiki bilgilere sahiptir. Bu ögeler ‘öngörülemezlik’ ve ‘önlenemezlik’ ilkelerinin kapsamını daraltmaktadır. Bundan dolayı günümüzde, yönetimin zorlayan sebep mazeretine sığınarak sorumluluktan kurtulma mümkünlüğü azaltılmıştır. Zira yönetim kimi olayları öngöremese de olumsuz sonuçlarını önceden alınacak önlemlerle önleme kudret ve yetkisine sahiptir. Bu konunun yönetimin sorumluluğunu direkt etkileyeceğine kuşku yoktur. 17 Ağustos 1999 sarsıntısında hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı hürmetle ve rahmetle anıyor, bu türlü bir felaketin bir daha yaşanmamasını temenni ederek, zelzelede yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve milletimize başsağlığı diliyorum” sözlerini kullandı.
