Ben araç kullanmayı hiç sevmem. Etrafımı izlemeyi çok severim ve yol boyunca binlerce şiir, sayısız anı gelip geçer aklımdan. Bugün de öyle oldu…
Gemlik’ten İstanbul’a kitap fuarına gitmek için yola çıktım. Araca biner binmez ön koltuğa yerleştim. Hemen yanı başımda, cam kenarında tonton bir hanımefendi oturuyordu, yaşı tahminen 75 civarıydı. Selam verdim, selamımı aldı ve tatlı bir tebessümle “Hayırlı cumalar, hanımefendi” dedi.
Kulaklığımı taktım, yarım kalan kitabımı açıp okumaya başlayacaktım ki bir köpek sesiyle irkildim. Cübbeli bir beyefendi, elindeki asa ile köpeğe vurmuş. Ben görmedim, ama görenlerin tepkisi sert oldu. “Herkes Musa olamaz değil mi? Keramet asada olmayınca, kütük kütük işte…”
Yanımdaki hanımefendi, kulaklığımı çıkararak, “Gördün değil mi, nasıl vurdu yavrucağa?” dedi. Elini kolunu sallayarak konuşuyordu. Görmemiştim, ama köpeğin acı acı bağırdığını duymuştum. “Görseydim zaten karşısına dikilirdim.”
Hanımefendi sinirli sinirli devam etti: “Benim oğlum bunların yüzünden camiye gitmez oldu. Evde kılıyor, eskiden ezan okurdu, ama soğuttular evladımı, soğuttular!”
Sonra başka bir olayı anlatmaya başladı, öfke doluydu. “Bu ülke cübbeli hocasından çok çekti. Ne çektiyse bunlardan çekti!” Ben “Ama iyileri de var” diyecek oldum, lafı ağzıma tıktı: “Sorma iyisini! Şu amcayı konuşturdular ama abisini konuşturamadılar. Küçücük çocuk ayol, polis bile ısırmış kolundan!”
Hanımefendi artık haber ajansına dönüşmüştü, neredeyse hakim, savcı, polis, herkes hakkında yorum yapıyordu. Güzellik yarışmalarının jüri üyeleri bile nasibini aldı onun eleştirilerinden. Tam konu kapanacak derken, Hz. Süleyman’dan ve kısas hikayesinden bahsetmeye başladı.
Arada beni dürtmesi yok mu? Var! Ertesi gün, kolumdaki çürüğü görünce gülümsedim. Eminim o çürük, uzun yıllar bir anı olarak kalacak bende. Ve bir de Hz. Süleyman ve kanadı kırık kuş hikayesi…
Cumanın hayrı ve bereketi üzerinize olsun. Siz okuyucularıma yakın, insanların şerri ise uzak olsun. Allah İslam dinini korur, bizler kendimizi din istismarcılarından koruyalım.
Benimle kalın, ben hep sizinleyim…
M&DEV