a
  • Haberyum
  • Gündem
  • Yağcıbedir halılarını tamir edip, geri kazandıran İranlı Türk vatandaşlığına geçti

Yağcıbedir halılarını tamir edip, geri kazandıran İranlı Türk vatandaşlığına geçti

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

/SINDIRGI (Balıkesir), BALIKESİR’in Sındırgı ilçesinde tarihi el dokuması halı ve kilimleri tamir eden İran asıllı Yusuf İrani (53), Türk vatandaşlığına geçerek Öztürk soyadını aldı. Sındırgı’daki Yörükler ve Yağcıbedir halılarının bu kararı almasında büyük etkisi olduğunu belirten Öztürk, “Türkiye’ye 12 yıl önce geldik ve 3 yıldır Sındırgı’dayız. Yağcıbedir halısı, dünyada kendini tanıtmış bir halı. Biz de İran Tebriz’in Yörük’lerindeniz. Yörük, Yörük’ü görünce birbirine daha çok ısınıyor. Burayı seçtik, vatandaşlığa geçtik. Öztürk ailesi olarak bundan sonra inşallah hayırlı birer evlat olarak yaşamaya devam edeceğiz” dedi.
Sındırgı ilçesine 3 yıl önce yerleşen İranlı halı ustası Yusuf İrani, Türk vatandaşı olarak Öztürk soyadını aldı. Yusuf Öztürk, kullanılmaz hale gelen tarihi halı ve kilimleri, orijinal motiflerini işleyerek, eski usul eğrilmiş ve kökboyama ile boyanmış ipleri kullanarak tamir ediyor. Öztürk’ün ustalığı sayesinde Sındırgı’nın dünyaca ünlü Yağcıbedir halıları başta olmak üzere asırlık birçok halı ve kilim değer kazanıyor, sahipleri de orijinal kalitedeki halılarına tekrar kavuşmuş oluyor. Sındırgı’da ve çevre yerleşim birimlerinde bulunan halı tüccarları da eski ve yıpranmış halı ve kilimleri Öztürk’e getirerek, tamir ettiriyor ve ekonomiye kazandırıyor.
İran’dan 12 yıl önce Türkiye’ye gelerek, Bodrum ve Mersin gibi farklı yerlerde halı tamirciliği yapan Yusuf Öztürk, arkadaşının tavsiyesi üzerine 3 yıl önce de Yağcıbedir halılarıyla ünlü Sındırgı ilçesine geldi. Mesleğe İran’da 19 yaşında çırak olarak başlayan, 33 yıldır da halı ve kilim tamir ustası olarak dünyanın farklı ülkelerinde çalışan Öztürk, 12 yıldan bu yana da Türkiye’de. Sındırgı’nın halı sektöründe önemli bir konumda olduğunu söyleyen Öztürk, Yağcıbedir halıları sayesinde geldiği Sındırgı’da, yöre halkının da sıcaklığıyla Türk vatandaşlığı almaya karar verdiğini söyledi.
Yusuf Öztürk, “Sındırgı’ya 3 sene önce Yusuf İrani olarak geldim. 33 yıldır halıcılıkla uğraşıyorum. Çocukluktan yetiştim. Halı tamiratı yapıyorum. En çok yıpranmış durumdaki halıları bile yenileyip, tamiratını yapıyorum. Yurtdışına da ihraç ediyoruz. Esnafa da kazandırıyoruz. Ben Türkiye’nin hemen hemen her yerini dolaştım. Eşim ve 2 çocuğumla birlikte en son Sındırgı’ya geldik. Hem Yörük olmamız hem de Sındırgı’nın halının yatağı olması bu kararımızda etkili oldu. Allah razı olsun, Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş yardımcı oldu. 2 oğlumla birlikte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına da geçtik. Soyadımız Öztürk oldu. Oğullarım güreşle uğraşıyorlar, bir yandan da onlara mesleği öretiyorum. Evlerinde eski halıları olanlara kesinlikle attırmıyoruz. En ufak parçasına kadar burada geri dönüşüyor. Küçük parçalardan süs eşyaları yaparken, atık olarak gözüken parçalarında iplerini çıkarıyoruz. Tamir sırasında eski halılara eski orijinal iplerden kullanıyoruz. Halimizden çok memnunuz, iyi ki Türkiye’ye gelmişiz. İyi ki vatandaşlığa geçmişiz. Türkiye’ye iyi bir vatandaş olmayı deniyoruz, inşallah iyi birer vatandaş oluruz” dedi.
‘HALININ YATAĞI OLDUĞU İÇİN BİZ BURAYI SEÇTİK’
Öztürk, Türk vatandaşlığına geçiş sürecini ise şu sözlerle anlattı:
“Sındırgı Yağcıbedir halısı, dünyada kendini tanıtmış bir halı. Yurt dışında Yağcıbedir’i biliyorlar, nereden olduğunu bilmiyorlar. Yağcıbedir halısı her yerde kendini tanıtmış ve kökboyalarıyla, desenleriyle ispat etmiş bir halı. Halının yatağı olduğu için biz burayı seçtik. Burada baktık ki işimiz güzel gidiyor. Çocuklarımız da alıştı, güreşte başarılı ilerliyorlar. Ortam çok iyi, zaten biz de Yörük’üz. İran Tebriz’in Yörük’lerindeniz. Yörük, Yörük’ü görünce daha çok ısınıyor. Burayı seçtik, vatandaşlığa geçtik. Öztürk ailesi olarak bundan sonra inşallah hayırlı birer evlat olarak devam edeceğiz.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Osmanlı’nın tartı ve ölçü aletleri, Şehir Müzesi’nin gözdesi