
Türkiye son yıllarda hem içeride hem dışarıda güçlü adımlar atıyor. Tam bağımsızlık yolunda verilen mücadele, maalesef birilerini ciddi şekilde rahatsız ediyor. Bu rahatsızlık öyle boyutlara ulaştı ki, artık her gün başka bir alanda farklı senaryolarla karşı karşıyayız.
Hedef belli: Türkiye’nin huzurunu bozmak, toplumu kutuplaştırmak ve milletin birliğini sarsmak.
Toplumun sinir uçlarıyla oynanıyor. Dün siyaset, bugün spor, yarın başka bir alan…
Hiçbir şey tesadüf değil.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırı, sadece bireysel bir eylem değil; Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyen karanlık odakların planlarının bir parçası olarak değerlendirilmelidir.
Bu tür provokasyonların amacı, siyasi kutuplaşmayı derinleştirmek ve halkı birbirine düşürmektir.
Spor sahaları bile artık hedefte. Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki asırlık rekabet, dostça bir mücadeleden, düşmanlığa dönüştürülmek isteniyor. Taraftarlar kışkırtılıyor, yöneticiler sert açıklamalara zorlanıyor.
Oysa bu millet yıllardır bu rekabeti centilmenlik içinde yaşadı. Şimdi ise bu alan bile kaosun bir parçası hâline getirilmeye çalışılıyor.
Bu noktada en büyük sorumluluk, hem siyasi liderlere hem spor kulübü yöneticilerine düşüyor.
Söylemler dikkatle seçilmeli, kamuoyuna verilen mesajlar ayrıştırıcı değil, birleştirici olmalı.
Bu ülke hepimizin. Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün de tüm bu oyunlara karşı dimdik duracak güce sahiptir.
Milletimiz basiret sahibidir.
Provokasyonlara gelmez, gelmemelidir.
Kardeşlik bağlarımızı kimsenin bozmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye’nin birliğini ve huzurunu hedef alan her girişim, yine bu milletin sağduyusu ile boşa çıkacaktır.
Kimse boşuna heveslenmesin:
Türkiye ilelebet payidar kalacaktır.
Suat Şahin