DOLAR

32,8560$% -0.61

EURO

36,0150% 0.08

GRAM ALTIN

2.551,53%0,06

ÇEYREK ALTIN

4.184,00%-1,32

TAM ALTIN

16.760,00%-1,32

BİST100

11.156,20%0,15

BİTCOİN

฿%

LİTECOİN

Ł%

ETHEREUM

Ξ%

RİPPLE

%

a
  • Haberyum
  • Gündem
  • Türk Dünyasında Eğitim Alanında İş Birliği Düzeyi, Orhun Programı ve Bazı Öneriler

Türk Dünyasında Eğitim Alanında İş Birliği Düzeyi, Orhun Programı ve Bazı Öneriler

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesinde üye ülkeler arasında birçok alanda işbirliği yapılmaktadır. İstanbul zirvesinde Türk Konseyinden Türk Devletleri Teşkilatına dönüşen yeni yapı, Türk Dünyasındaki işbirliğine güçlü bir ivme kazandırarak Türk ülkeleri ilişkilerini sistematik bir yapıya büründürmüş, 30 yıllık süreçte edinen tecrübe dayanılarak daha somut ve yapıcı adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu zirvede kabul edilen Türk Devletlerinin 2040 yılında entegrasyonuna götürecek işbirliği içeren eylem planı niteliğindeki Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi, Türk Devletleri arasında yapılacak işbirliğiyle ilgili ciddi bir plan niteliğinde olduğunu söylemek mümkündür.

Eğitimden – ekonomiye, kültürden – enerjiye, ulaşımdan – alt yapıya, üretimden-güvenliğe kadar geniş bir yelpazede projeler ve çalışmalar yürüterek Türk dünyasının kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefleyen TDT, gelecekte bu işbirliklerinin daha da derinleştirilmesi ve genişletilmesine çalışmaktadır. Son üç yılda yapılan zirveler ve bu zirvelerden ele alınan konular bu teşkilatın gelecekte önemli bir uluslararası kurum haline geleceğini göstermektedir. Diğer taraftan TDT’ye üye ülkelerin sahip olduğu maddi ve manevi potansiyel göz önüne alındığında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in vurguladı üzere “ 21. Yüzyıl Türk Asrı Olmalıdır” temennisi gerçekleştirebilecek düzeydedir.

Temellerinin ortak kültür, dil ve tarih birliğinden alan Türk Devletleri Teşkilatı farklı tarih ve yerlerde genç Türk nesillerinin mevcut eğitim sistemine katılmalarına yardımcı olacak özel programlar geliştirmek ve uygulamak amacıyla eğitim konularında Türk Devletleri Bakanlar Toplantıları düzenlemiştir. Bu toplantılarda başta Kardeş Okullar Ortaklık Programı ve Orhun Değişim Programı olmak birçok konuyu ele almışlardır. Diğer taraftan yükseköğretim alanında Türk Devletleri Teşkilatı Türk Üniversiteler Birliği (TÜRKÜNİB) kurulmuş ve bu birlik periyodik olarak Genel Kurul Toplantısı yapmaktadır. Ayrıca Türk dili, edebiyatı, tarihi ve kültürü üzerine araştırmalar yaparak bu alanlarda işbirliğini teşvik etmek üzere Türk Akademisi kurulmuştur.

Tüm bu gelişmelere rağmen Türk Dünyasında eğitim alanındaki işbirliği maalesef diğer alanlara göre oldukça geri kalmıştır ya da istenen seviyede değildir. Tabi ki bunun bazı nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenleri ana hatlarla şöyle ifade etmek mümkündür:

Bürokratik Engeller: Farklı Türk devletleri arasında öğrenci ve öğretmen değişimlerinde ciddi bürokratik zorluklar yaşanmaktadır. Bu zorlukların bir kısmı SSCB’den gelen bürokratik engellerden teşekkül etmesine rağmen bir kısmı da gerçekten iyi niyetle bağdaştırmamız mümkün olmayan bazı zihniyetlerin direnmelerinden kaynaklandığını söylemek mümkündür. Bu tür uygulamaların önüne geçilmesi için öncelikle TDT üye ülkeleri arasında konuya ilişkin bir anlaşma yapılmalı ve bu anlaşmasının uygulamasına yönelik her bir ülkenin yetkili mercii bu anlaşmayı onaylamalıdır. Ayrıca bu konuda gelecek şikayetlere karşı TDT bünyesinde icrai yetkiye sahip bir kurum teşekkül edilmelidir.

Dil Farklılıkları: Türkçe lehçeleri arasındaki farklılıklar, ortak dil eğitimi projelerinde zorluklar yaratmaktadır. Bu zorluk özellikle Orhun programında kendini göstermektedir. Dilden kaynaklanan bu zorluktan dolayı özellikle Türkiye’deki Üniversiteler eğitim alan öğrencileri ya Azerbaycan ya da Kırgızistan’da Manas Üniversitesi ve Kazakistan’da Hoca Ahmet Yesevi gibi Türkçe eğitim yapan üniversiteler tercih etmektedir. Post-Sovyet Türk Cumhuriyetlerindeki öğrenciler ise “Rus Sektörü” olarak bilinen ve Rusça eğitim yapan eğitim kurumları tercih etmektedir. Bu sektörlerde ise Rus akademisyen ve Rus kültürü egemen olduğu göz önüne alındığında bu şekildeki bir değişim programının istenen amaca hizmet edeceğini söylemek pek de mümkün değildir. O nedenle TDT bünyesindeki değişim programında istenen amaca ulaşmak için öncellikle ortak dil ve alfabe konusunda yeterli çalışmanın yapılması gerekmektedir.

Finansman Eksiklikleri: Eğitim işbirliği projelerinde finansmanı konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntı Orhun Programında daha bariz bir şekilde görülmektedir.

Bilindiği üzere TDT çerçevesinde üye ülkeler arasında yükseköğretim alanında öğrenci ve öğretim elemanı değişimini sağlamak amacıyla oluşturulmuş Orhun programı, Türk devletleri arasındaki akademik işbirliğini artırmayı ve öğrencilere farklı kültürel ve eğitim ortamlarında deneyim kazanma fırsatı sunmayı hedeflemektedir. Ancak bu programa bir fon tahsis edilmemiş olması ve bu programın maliyeti tamamen üye üniversitelerce yüklenmiş olması programın etkinliğini ciddi bir şekilde azaltmaktadır. Bazen de bu programa katılan öğretim elemanları ve öğrenciler mağdur olmaktadırlar.

Orhun programı daha etkin hale getirilmesi için öncelikle bu programa uluslararası fon ve hibe programlarından yararlanarak ek mali kaynaklar sağlanmalıdır. Üye ülkeler arasında ulaşım, konaklama ve eğitim masraflarını kapsayacak şekilde ortak burs programları oluşturularak, öğrencilere ve akademik personele finansal destek sağlanmalıdır. Katılımcı üniversiteler arasında maliyetlerin paylaşılması ve ortak projeler geliştirilmesi yoluyla da finansal yükü hafifletilmelidir. Bu çerçevede üniversiteler, programın tanıtımı ve sürdürülebilirliği için sponsorluk anlaşmaları yapabilirler.

Son söz, Orhun Değişim Programı, Türk dünyasında eğitim işbirliğini güçlendirmeyi hedefleyen önemli bir girişimdir. Ancak finansal sorunlar, programın etkili bir şekilde yürütülmesini zorlaştırmaktadır. Bu sorunların üstesinden gelmek için üye ülkeler ve katılımcı kurumlar arasında daha güçlü işbirlikleri ve yenilikçi çözümler geliştirilmesi gerekmektedir. Böylece program, Türk dünyasında genç nesiller arasında güçlü bir bağ ve dayanışma duygusu oluşturacaktır

Türk Devlerinde üniversiteler arasındaki işbirliğinde ciddi bir yol alındığı söylemek mümkün değildir. Burada gerçekçi konuşmak lazım ki bu konuda ciddi bir çaba da yoktur. Üniversiteler arasında yapılan çok sayıda işbirliği protokolleri de çoğu işlevsiz kalmış ve kalmaya devam etmektedir. Üniversiteler arasında yapılan çifte diploma programları da birkaç üniversite dışında başarıya ulaşmış değildir. Bu konuda yukarıda söz ettiğimiz bürokrasi büyük engel oluşturmaktadır. O nedenle çift diploma yerine üniversiteler arasında ortak bölüm ve fakültelerin kurulmasında büyük fayda bulunmaktadır. Ayrıca Büyükelçilikler bünyesinde görev yapan eğitim müşavirlerinden başak yükseköğretim müşaviri de atanmalıdır.

Diğer taraftan sık sık ifade ettiğimiz üzere TDT bünyesinde mutlaka bir yükseköğretim kurulu tesis edilmelidir. Bu kurul bir taraftan üniversiteler arasında entegrasyon için gerekli çalışma yaparken diğer taraftan da TDD’ye üye ülkelerin üniversiteleri için ortak müfredat, ortak ders, ortak kredi hatta standart oluşturmalıdır. Bir nevi Türk Dünyası için Bologna benzeri bir süreci tesis etmelidir. Ayrıca Türk Dünyası üniversitelerinde yayınlanan dergiler için ortak dizin oluşturmalı ve gerekli standartları ortaya koymalıdır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

ABD’nin Gazze İhaneti !