Dünya COVID-19’la uğraşa devam ederken şirketler de yeni nizamda değişen tüketici tiplerini anlamaya ve aksiyon almaya çalışıyor. Pandemi nedeniyle finansal olarak kısıtlanmış lakin dijital teknolojilerde daha gelişmiş, karar alma süreçlerinde daha seçici ve niyetli olan tüketici, dünyadaki pahaları tekrar oluşturmak için salgını bir fırsat olarak görüyor. KPMG’nin 12 ülkede 12 bin 334 şahısla yaptığı araştırma, şirketlere karar alma süreçlerinde ve planlarında yeni dönemin yeni zorluklarıyla uğraş etmek için odak noktaları sunuyor.
Araştırmada öne çıkanlar:
►Yeni tüketici dijitalin getirdiği kolaylığı benimsiyor. Dijitalde bilgili şirketleri tercih eden tüketici, markasına duyduğu itimadı de ilk sıraya koydu. Genç tüketici şirketlerin çevresel ve toplumsal aktiviteleri konusunda da daha hassas…
►Tüketicilerin birden fazla kendilerini dijital kanalların kullanımında daha rahat hissediyor. Online alışveriş, temassız teslimat, online ödeme üzere mevzularda daha faaller.
►Araştırmaya nazaran 45 yaşın altındaki tüketici esasen iletişim için daima kullandıkları kanalları alışveriş için tercih etmeye daha eğilimli.
►Önümüzdeki dönemde şirketlerle esas iletişim aracının toplumsal medya kanalları olacağını düşünen tüketicilerin sayısı üç kat arttı.
►Katılımcılar gelecekte yapacakları alışverişlerinde nakitten çok dijital cüzdan ve kart seçeneklerini kullanmayı düşünüyor.
►Bankalar ortasında tercih yaparken müşterilerin dikkat ettiği hususlar ortasında yüzde 46 ile ödenen paranın karşılığının alınması başı çekiyor. Ferdî güvenlik (yüzde 45), markaya duyulan itimat (yüzde 45), müşteri tecrübesi (yüzde 41).
►Paranın karşılığının alındığını hissettiren hizmet ve fiyat (faiz oranları) banka tercihlerini en çok etkileyen etkenler olarak karşımıza çıkıyor.
►İnternet siteleri ve uygulamaların fonksiyonelliğinin yanında kolay erişilebilirlik (kişisel güvenlik) müşterilerin önceliği olarak belirtiliyor. COVID-19 döneminde bankaların sunduğu hizmet tekliflerindeki proaktif iletişim de müşteriyi etkileyen başlıklardan.
►COVID-19 döneminde müşterilerin kendi bankalarına duydukları inanç yüzde 15 oranında arttı. Tüm tüketiciler bankalarına duydukları itimadın en az COVID-19 öncesi dönemdeki düzeyde olduğunu belirtiyor (yüzde 96).
►10 şahıstan biri COVID-19 salgını sonucunda bankalarını değiştirmeyi düşündüğünü belirtiyor. Bu şekilde düşünen iştirakçilerin 10 şahıstan dördünün ise dijital bankalara geçme ihtimali daha yüksek.
Sigorta bölümü itimat sınavını geçti
►Sigorta şirketleri, COVID-19 sürecinden itimat konusunda yara almadan çıktı. Lakin tüketicilerin üçte biri aldıkları hizmetler ve poliçelerinin kapsamı konusunda daha proaktif bir iletişim istiyor.
►Sigorta şirketlerinin odaklanması gereken hususların başında sigorta talep süreçlerinin en aktif şekilde yürütülmesi geliyor (yüzde 39). İkinci sırada ise yenilikçi eserler var.
►COVID-19’la birlikte poliçesini gözden geçirenlerin oranı yüzde 41. Yüzde 27’lik bir kesim hayat sigortası yaptırdığını, yüzde 26’sı ise sigorta yaptırmayı düşündüğünü belirtiyor.
►Katılımcılara “Bir sonraki sigorta yaptırma sürecinizde neler etkili olacak” diye sorulduğunda yüzde 51 ‘fiyat’ diyor. Kişiselleştirilmiş eser ve hizmet diyenlerin oranı yüzde 42. Yüzde 39’u ise muhtemel pandemileri kapsayıcı bir poliçe tercih edeceklerini belirtiyor.
Inanç farklı bir mana kazandı
KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Bölüm Başkanı Kerem Vardar araştırmayı şöyle kıymetlendirdi: “COVID-19’un ekonomik etkileri bir mühlet daha davranışları etkileyecek. Itimat ilk kere karşımıza çıkan bir kavram olmasa da COVID-19 döneminde farklı bir mana kazandı. Tüketici ilk sefer şirketlerin kârdan çok tüketicilerin ve çalışanların sağlık durumlarını ilk sıraya aldığını gördü. Öbür taraftan dünyanın her yerinde pandemi döneminde süreksiz mühletle bankaların kapanması tüketicilerin bankalarla ilişkilerinde kalıcı değişikliklere yol açtı. Müşterilerin büyük bir çoğunluğu bilhassa yatırım hesapları ve yüksek pahalı eser alımlarında internet bankacılığını ve dijital uygulamaları daha çok kullanmaya devam edecek.”
News
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
EKONOMI
EKONOMI
EKONOMI
EKONOMI