Karadeniz’in kapalı cennetleri son yıllarda yeni yeni keşfedilmeye başlarken, bunlar ortasında yer alan Trabzon’un Hayrat ilçesindeki Gülderen Şelalesi adeta merdivenden akan suyu andıran imgesi ile görenleri kendisine hayran bırakıyor.
Hayrat ilçesi Gülderen mahallesi sonları içerisindeki Salmata deresi üzerinde bulunan Gülderen Şelalesi, bilhassa toplumsal medyada yapılan paylaşımların akabinde ziyaretçilerin akınına uğrarken şelalenin fazla ilgiden dolayı doğal yapısının bozulmasından tasa ediliyor.
Ziyaretçiler, şelalenin kesinlikle korunma altına alınarak gelecek nesillere aktarılması görüşünde birleşirken, şelalenin doğal yapısının bozulmamış Türkiye’deki seçkin şelalelerinden biri olduğunu belirtiyor.
Doğallığı bozulmamış nadir yerlerden biri
Şelaleyi görmek için Sakarya’dan geldiğini belirten Yaşar Örs “Her yıl Trabzon’a geldiğimizde gezilecek, görülecek nereleri var onları keşfetme amaçlı internette, toplumsal medyada araştırma yaparız. Bu sene buraya rastladık. Hoş bir yer olduğunu düşündük ve geldik. Bizim daha çok tercih etmemizin sebebi doğallığı bozulmamış yerler ortasında olması. Zira Ayder Yaylası olsun Uzungöl olsun dünya mükemmeli yerler lakin yapıları bozulmuş, doğallığı kalmamış. Artık biz dâhil gelenler doğallığı bozulmamış değişik yerler arıyoruz. Burasının da bu türlü bir yer olduğunu iddia ettiğimiz için gelip görelim dedik. Yolu biraz zordu, navigasyonla geldik lakin geldiğimize değdi” dedi.
“Gelecek nesillere bu haliyle aktarmamız lazım”
Ziyaretçilerden Murat Tuncer ise şelalenin bozulmamış yapısıyla gelecek nesillere aktarılması gerektiğine vurgu yaparak, “Burasını toplumsal medyadan keşfettim. Daha önce buraya arkadaşlarımız gelmişti onlar çok olumlu izlenimlerden bahsettiler. Fotoğrafçılık mesleğiyle uğraşan arkadaşlarımızdan da burasının fotoğraflarını gördük çok beğendik. Birinci kere geliyorum Trabzon’da bu türlü bir yerin olduğunu ilk kez şaşırarak gördüm, izledim. Su çok hoş, adeta insanı zinde tutuyor. Bana sorarsanız deniz mi? burası mı? Ben burayı tercih ederim. Zira burası çok pak. Yöre halkından ve gelenlerden istirhamım, bu doğal güzelliklerimizi pak baksınlar. Burayı gelecek nesillere aktarmamız lazım. Burasının basın yoluyla daha da tanınacağına inanıyorum. Ben daha önce Alanya’da, Yalova’da şelalelere gittim. Nitekim burası çok daha hoş çok daha uzun kanyon üzere. Aşağı kısımlarına da gezdim sahiden keşfedilmesi gereken çok hoş yerler var ”diye konuştu.
Birinci sefer gelenler şaşkınlıklarını çığlık atarak gösteriyor
Yöredeki işletme sahiplerinden Özcan Güçlü ise şelalenin yeni yeni tanınmaya başladığını belirterek ilk kez gelen birtakım ziyaretçiler doğal hoşluk karşısında çığlık bile attıklarını söylüyor.
Şelale tanındıkça ziyaretçi sayısının arttığını söz eden Güçlü, “Şelale çok uzun zamandan beri var fakat toplumsal medyaya yeni düştüğü için yeni tanınmaya başlandı. Çok görülmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Beşerler buraya geldikçe daha da tanınıyor. Tanındıkça gelen sayısı da her geçen gün artıyor. Birinci kere gelen konuklar gördüklerinde “Böyle bir yer olamaz” diye çığlık atıyor. Her gelen muhakkak buradan mutlu ayrılıyor. Bir gelen tekrar geliyor. Birinci kez gelenler ikinci kere gelişlerinde yanlarına diğerlerini da getiriyorlar. Burası tabiat olağanüstüsü bir yer, gelenler şad kalmazsa bir daha gelmez. Şelalede yüzenler de var. Lakin serzenişte de bulunalım, vatandaşlar çöp olayına daha hassas dikkatli olsalar çok şad olacağız. Onların hassas olmadığı yerde biz devreye girerek çöpleri temizlemeye çalışıyoruz. Burası hakikaten görülmeye paha bir yerdir” formunda konuştu.
