a
  • Haberyum
  • Bursa
  • Tanıl Bora, Köy Enstitüleri tartışmalarını yorumladı

Tanıl Bora, Köy Enstitüleri tartışmalarını yorumladı

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Tarih Buluşmaları”na konuk olan yazar ve çevirmen Tanıl Bora, “Hasan Âli
Yücel ve Köy Enstitüleri Tartışmaları” üzerine konuştu. Farklı cehpelerin yaklaşımlarına değinen Tanıl Bora, bu

tartışmaların günümüzde eğitim projelerine ilham verebileceğini söyledi.
81 yıl önce kurulan Köy Enstitüleri günümüzde halen tartışma konusu. Bu tartışmalar, Nilüfer
Belediyesi’nin, Tarih Vakfı iş birliği ile düzenlediği Tarih Buluşmaları’nda ele alındı. İnternet üzerinden yapılan
Tarih Buluşmaları’na konuk olan yazar ve çevirmen Tanıl Bora, Köy Enstitüleri ile ilgili farklı yaklaşımlara
değindi. Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli eğitim bakanı olan ve Köy Enstitüleri projesini bizzat yürüten
Hasan Âli Yücel’in biyografisini içeren Hasan Âli Yücel isimli kitabı da bulunan Tanıl Bora, bu kitap vesilesiyle
Köy Estitüleri ile tanıştığını söyledi.
Köy Enstitüleri projesini temellendiren, fikrini oluşturan ve derinleştiren kişinin dönemin ilköğretim
Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç olduğuna dikkat çeken Tanıl Bora, Hasan Âli Yücel’in de bu projeyi canla
başla benimseyip, siyasi sorumluluğunu üstlendiğini, bunun uygulanmasına nezaret ettiğini ve sonrasında da onu
çok özdeşleştirdiğini belirtti.
Köy Enstitüleri’ni konu eden, bunu olumlu veya olumsuz mesele eden üç odaktan bahsedilebileceğini
ifade eden Tanıl Bora bu odaklardan birinin Köy Enstitüleri’ni son derece olumsuz bir iş olarak görenlerden
oluştuğunu söyledi. Bora, “İkinci odakta yer alanlar Köy Enstitüleri’ni olağanüstü yüceltenlerdir. Üçüncü olarak
nitelendirebileceğimiz odakta da Köy Enstitüleri’ni, aslında olumlu kabul gördüğü varsayılan çevrelerden
eleştiren ve sorgulayanlardır” dedi. Tanıl Bora Köy Enstitüleri’ni tehlikeli olarak görenlerin, buraları büyük bir
yozlaşmanın yuvası olarak karaladıklarını belirterek şöyle devam etti: “Buna bağlı olarak da buraların
komünizme zemin hazırlayan yerler olduğu savunuldu. Komünist kadrolaşmaya uygun devşirmeler
çıkarılabilecek bir fesat yuvası olarak damgaladılar burayı. Bunu savunanlar bizzat komünistlerin bu projeyi
geliştirdikleri, zaten bunun aslında bir komünist fikir olduğu düşüncesindeydiler. Hasan Ali Yücel de, kendisi
komünist olamamakla birlikte komünistlere müsamaha gösterdiğinden ötürü bu fesat yuvalarının oluşmasına
destek vermekle suçlandı.”
Köy Enstitüleri’ne karşı yönelen şiddetli kampanyaya karşın öbür uçta da bir Köy Enstitüleri
mitolojisinin yer aldığını anlatan Tanıl Bora şöyle devam etti: “ Köy Enstitüleri, bir altın çağ olarak resmedilen
Kemalist dönemin, erken cumhuriyet döneminin, altın projelerinden biri olarak görülür. Köy Enstitüleri’ni
benimseyenlerle bu konuyu tartışmak zordur, çünkü gerçekten toz kondurmazlar. Köy Enstitüleri’ni savunanların
kıyıcı bir şekilde tasfiye edilmesindeki bağnazlık karşısında da bir tür bağnazlık üretebilmiştir, bunu da teslim
etmek gerekir.”
Tanıl Bora, Köy Enstitüleri ile ilgili üçüncü odağı oluşturanların ise Köy Enstitüleri ile ilgili olumlu
anlatıyı sorgulayan kesim olduğunu söyledi. Bu odağın en meşhur temsilcilerinin Kemal Tahir ile Atilla İlhan
olduğunu belirten Bora, “Aslında öyle veya böyle seküler diyebileceğimiz bir dünyadan çıkarak Köy Enstitüleri
ile ilgili olumlu anlatıyı sorgulayan, yüceltilmesine karşı çıkmakla kalmayıp projenin kendisine de karşı çıkan
üçüncü ses de vardır. Köylüye zorla angarya yükleyen, bir takım yükümlülükler getiren dayatmacı bir proje
olarak görürler Köy Enstitülerini. Aynı zamanda da köylüyü tamamen yoğrulacak bir hamur olarak görerek ona
bir dizi angarya yüklemekten de geri kalmadığını söylerler” dedi.
Tanıl Bora, Köy Enstitüleri projesi ile rejimin, kendisine sadık bir kadro yaratma hedefinin açık
olduğunu ifade ederek “Burada vesayetçi bir saikle Cumhuriyete uygun, etkin, reşit vatandaş yetiştirme
hedefinin gerilim halinde olduğunu söyleyebiliriz. Bir uçta topluma istenen doğrultuda bir şekli verme amacı
vardır öbür uçta da o amacın bir nihai hedefi olarak kendi ayakları üzerinde duran okuyup yazan dünyayı izleyen
girişimci toplum önderleri yaratma hedefi vardır. Cumhuriyetçi heyecana uygun bir yönelimdir bu. Bu ikisi
arasında gerilim vardır. Tek parti iktidarı olan CHP’nin de bu konuda tek bir tutum içinde olduğu söylenemez.
Hasan Ali Yücel’in bu projeyle tasfiye edilmesi bunu gösterir” diye konuştu.
Köy Enstitüleri projesinin temel fikirlerinden birinin de, köy çocuklarını öğretmen olarak yetiştirmek ve
onların köylerde öğretmen olarak çalışmalarını sağlamak olduğunu ifade eden Tanıl Bora, “Köyü kendi içinde
kalkındırmanın, köylüyü köyde tutmaya yarayacağı da umulmuştu. Köylüyü köylü ile kalkındırma, köylüyü
köylü ile eğitme hedefi vardı. Kaynağı da yerel kaynaklardan karşılama gibi bir durum ortaya konulmuştu bu da
enstitüler için angarya tartışmasını gündeme taşıdı. Okulların yapılmasında yöre köylülerinden kaynak
sağlanması, bizzat okullarda okuyacak olan öğrencilerin çalışması, köylüye eziyet olarak görüldü birçok kesim
tarafından. Köy Enstitüleri’nin katıksız savunucuları asla öyle olmadığını söylese de Köy Enstitüleri’nin katıksız
hasımları da bütün Köy Enstitüleri’nin baştan aşağı bir angarya projesi olduğunu savundu. Ama ikisi de doğru
değil. Böyle durumlar olduğu baki ama insanların gönüllü çalıştığı neticesini de görerek helal ettiği birçok
durum olduğu da biliniyor” diyerek farklı değerlendirmelere dikkat çekti.
Köy Enstitüleri’ne gösterilen tepkilerin nedenlerine de değinen Tanıl Bora, bu projeye ilkesel olarak
karşı çıkmayanlar olduğu gibi, bu projenin köylüyü köye mahkum ettiği, ebediyen köylü kalmaya mahkum ettiği
eleştirilerini yöneltenler de olduğunu söyledi. Bora, “Aslında gerçek böyle olmadı. Burdan çıkanların önemli bir

bölümünün şehirlerde yaşadığını gördük. Esas olarak büyük kısmı köylerde çalıştı ama köye sığmama gibi bir
durumun da oluştuğunu söylemek yanlış olmaz” dedi. Bu tartışmaların günümüzde de eğitimle ilgili ilham
verebileceğini söyleyen Tanıl Bora, Köy Enstitüleri projesinin günümüze uyarlanmasının da tartışıldığını
belirterek, “Romantik bir ideal olmaktan öte ‘Bir eğitim projesi olarak nasıl bir ilham kaynağı olabilir’ bunu
tartışmak anlamlı” diye konuştu. Tanıl Bora, buluşmanın sonunda katılımcıların Köy Enstitüleri ile ilgili
sorularını da yanıtladı.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Macera severler için geri sayım başladı