Bursa

Suriye’nin İstikrarında Türkiye’nin Rolü Paneli

Suriye’nin İstikrarında Türkiye’nin Rolü Paneli Başladı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen “Suriye’nin Güvenliğinde Türkiye’nin İstikrarlaştırıcı Gücü” paneli, Ankara’da başladı. Panelin açılışında Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç konuşma yaptı.

Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleri doğrultusunda Mart 2011’den bu yana Suriye’deki durumu iyileştirmek için yürütülen çalışmalara dikkat çekti. Kılıç, “Mücadelemiz her zaman adalet, özgürlük ve demokrasi için, ama hepsinden önemlisi insan onuru içindir.” diyerek Türkiye’nin Suriye’deki politikalarına vurgu yaptı.

Suriye’nin geleceği için çeşitli önerilerin ortaya konduğunu belirten Kılıç, “Aslında konuşmadığımız, Türkiye’nin sürekli dile getirdiği bir konu var. O da, tarih Mart 2011’de başlamadı, özellikle Suriye açısından.” ifadelerini kullandı. Kılıç, Suriye’deki mevcut Baas rejiminin halkıyla iletişim kuramayan ve zulüm yapan bir yapı olduğunu belirterek, geçmişte de bu durumun düzeltilmesi gerektiğini ifade ettiğini hatırlattı.

Kılıç, Türkiye’nin Suriye’deki istikrar için verebileceği desteğin çok yönlü olduğunu belirterek, “Suriye’nin mevcut durumu için çaba sarf edenlerin çoğunun amacı, Türkiye kadar sade değildir.” dedi. Ayrıca, panel için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun‘a teşekkür etti.

Panelin İlk Oturumu

Açılış konuşmalarının ardından, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammad Hüseyin Mercan moderatörlüğünde “Suriye’nin Güvenliğinde Türkiye’nin İstikrarlaştırıcı Gücü” başlıklı birinci oturuma geçildi.

Mercan, konuşmasında Esed’in Orta Doğu’daki en katı rejimlerden birini oluşturduğunu belirterek, Baas rejiminin devrilmesinin ardından yeniden inşa sürecinin önemine değindi. Dışişleri Bakanlığı Suriye Genel Müdürü Büyükelçi Mustafa Yurdakul, “barış diplomasisi” kavramının önemini vurgulayarak, “Biz, Suriye’deki 24-25 Kasım ile başlayan HTŞ hareketliliğiyle birlikte yoğun bir diplomatik trafiğe başladık.” dedi.

Yurdakul, Türkiye’nin ABD, Rusya ve İran nezdinde gelişmeleri yönetmek ve bilgi sahibi olmak adına önemli girişimlerde bulunduğunu ifade etti. Doha Forumu’nun 8 Aralık’ta gerçekleşeceğini hatırlatan Yurdakul, bu forumda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da dahil olmak üzere bölge liderlerinin yer aldığını ve ciddi bir barış diplomasisi yürütüldüğünü belirtti.

Yurdakul, “Suriye meselesinin 8 Aralık’ta başlayan bir şey olmadığına dikkat çekerek, Türkiye’nin dış politikasında dayandığı temel ilkelerden birinin ‘bölgesel sahiplik’ olduğunu” ifade etti. Bu bağlamda, Yurdakul, “Bölgesel sahiplik vurgusu, bölgede doğan sorunların ve gelişmelerin, bölge ülkelerinin ortak maslahatıyla çözülmesini emreden bir bakış açısıdır.” dedi.

Bölgesel Sahiplenme ve Yeni Yönetimle Angajman

Yurdakul, Doha’da düzenlenen toplantının birçok uluslararası toplantı tarafından takip edildiğini belirterek, Türkiye’nin 60 yıllık Baas iktidarının sona ermesinin Suriye halkı için önemli bir fırsat sunduğunu ancak bu fırsatların beraberinde birçok zorluk getirdiğini aktardı. “Yeni yönetimle ön şart koşmadan angajman sağlamak en isabetli yöntem olacaktır.” diyen Yurdakul, bu süreçte barış dış politikasının belirleyici olduğunu ifade etti.

Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Alptekin, Suriye’deki çatışma sürecinin karmaşıklığına dikkat çekerek, güvenliğin sağlanmasının ve merkezi düzene geçilmesinin önemine vurgu yaptı. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav, Suriye’de dengelerin gözetilmesi gereken bir süreç yaşandığını belirtti.

Oktav, “Suriye’nin kalkınması Türkiye için çok önemli. Oturabileceğimiz, insanca yaşayabileceğimiz evler inşa ettik ve kaynaklarımızı Suriye’ye aktardık.” ifadelerini kullandı. Panelde, İslam Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhan Afacan da Orta Doğu’daki mevcut durum ve İran’ın bölgedeki politikası üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Panel, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ve Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan‘ın katılımıyla sona erdi.

Son Dakika

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu