
Sünnetin genellikle aileler tarafından ’küçük bir işlem’ olarak görülmesinin yanlış bir mütalaa olduğunu belirten Çocuk Cerrahisi Mütehassısı Opr. Dr. Dilek Polat, “Ciddi bir cerrahi teşebbüs olan sünnet ’kesip bitecek, oldu da bitti maşallah’ denilecek kadar olağan bir süreç değildir” dedi.
Liv Hospital Samsun Çocuk Cerrahisi Kliniği’nden Opr. Dr. Dilek Polat, sünnet hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Asrî tıbbın gereği olarak cerrahi her türlü müdahalede olduğu üzere sünnetin de ameliyathane ortamında gerçekleşmesi gerektiğini söyleyen Dr. Polat, “Sünnet tutarlı ortamlarda, iyi kişilere yaptırılmalıdır. Mutlaka yıllar önceki tatbikler örnek teşkil etmemelidir. Sünnet cerrahi bir müdahaledir, cerrahi müdahalelerde bilim ne söylüyorsa o şekilde yapılması çocuklarımızın sıhhati ve geleceği açısından çok önemlidir” diye konuştu.
“Çocuğunuzu şaka yollu korkutmayın”
Ailelerin çocuklarını bir an önce sünnet ettirmek için merasim düzenleme telaşına girmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Polat, “Eğlenceden önce sıhhatin geldiğini unutmamalıyız. Bazen dikkatsiz ve yanlış pratikler hem çocuğun hem de ailelerin hayatını kabusa dönüştürür. Sünnet dinimizce emredilen, sağlık açısından da yararlı bir müdahaledir. Ufak bir müdahale olmasına karşın, cerrahi bir teşebbüs olduğu unutulmamalıdır. Çocuklar maatteessüf büyükler tarafından bu hususta zaman zaman korkutulabilmektedirler. Velev bu korkutmalar bazen, şaka yollu tehditvari bile olabilmektedir” halinde konuştu.
“Sünnet vakti çocukların psikolojisini etkiliyor”
Sünnet vaktinin yaklaşması çocuklar üzerinde olumsuz ruhsal etkiler de yapabildiğini vurgulayan Polat, “Çocuk için sünnet yaşı 2-6, bilhassa de 3-5 yaş arası psikososyal gelişme evreleri olduğu için psikologlar tarafından muhakkak önerilmemektedir. Çocuk 7 yaşından sonra ergenlik çağına kadar bu psikososyal cihanın durgunluğuna girer. Bu yaşlarda yapılacak sünnet, çocuğun psikososyal açıdan gelişmesini sağladığı üzere, çocuğun topluluğun bir üyesi olduğunu fark etmesinde etkili olur. Ailenin esirgeyici davranış sergilemesinde yapılan yanlışlar ile çocuklar ruhsal olarak etkilenmektedir. 9 yaşında sünnet olan bir çocuk üzerinde bile hami tavır sergilendiği zaman çocuk yürümekte, çamaşırını giymekte ve tuvalet muhtaçlığını yapmakta kahırlar ile karşı zıdda kalabilir” tabirlerini kullandı.
“Hijyenik aletlerin kullanılması şart”
Münhasıran kırsal kesitlerde ve ilçelerde yapılan tek ve toplu sünnetlerde ortamın steril olmasının hayati önem taşıdığını da laflarına ekleyen Polat, “Sünnet gerçekleşmeden önce yapılacak ortamın aklık kaidelerinin yeterli olması ve yapacak kişinin işinin ehli olması gerekir. Sünnetten önce tıbbi muayene sünnet kadar önemlidir zira çocuğun kanaması sünnetten sonra ortaya çıkabiliyor. Bunu daha önceden bilmek ve önlemini almak gerekir. Her sünnet edilecek çocuk için hijyen ve sterilite açısından münferit başka aletlerin kullanılması gerekir. Çünkü tıpkı aletleri kullanmak suretiyle birçok marazın bulaşmasına fırsat tanınmış olur” açıklamasında bulundu.
“Yan yana sünnet yapılmamalı”
Sünnet yapılacak çocukların tıpkı ortamda toplu olarak yan yana sünnet edilmemeleri gerektiğini tabir eden Polat şunları söyledi: “Korku nedeniyle ağlayan çocuklardan olumsuz etkilenmeler kaçınılmazdır. Çocukların bozulacak olan ruhsal halleri ilerideki yıllarda o çocuğun cinsî hayatında önemli yıkımlar yapabilir. Ayrıyeten sünnet müdahalesinin kesinlikle bir kompetan tarafından yapılması önemlidir. Son zamanlarda ‘koter’ denilen elektrikli bir aletle yapılan sünnetlerde önemli zahmetler olduğu da görülmektedir. Yeniden sünnetten sonra kanama, enfeksiyon üzere meselelerin de yaşanabildiği de ortadadır. Netice olarak sünnet, tutarlı ortamlarda, makul kişilere yaptırılmalıdır. Mutlaka yıllar önceki tatbikler örnek teşkil etmemelidir.”