a

Sınıf tekrarından önemli sorunlar var!

Toplamda 20 milyon kişilik bir nüfus, orta halli bir ülke nüfusu bir bakıma… 

Bu rakam zillerin çalması ile derslere başlayan öğrencilerimizin sayısı. Hemen hemen ülkenin nüfusunun 4’te biri. 

Bursa’da da 620 bin öğrenci ders başı yaptı. 

Yeni eğitim yılına bakanlık bir dizi müfredat değişikliğiyle giriyor. Bunlardan en çok konuşulanı sınıf tekrarının geri dönmesi. 

Ancak;

Bu adımların hiçbiri aslında temel sorunları çözmeye yeterli olacak şeyler değil.

Eğitimin müfredatla başlayarak yeniden baştan aşağıya düzenlenmesi gerekiyor. Günde 6-8 saat okulda olan öğrencilere sadece öğretim değil rol modellik de yapacak öğretmen yapısına ihtiyaç var. 

Sosyal medyadan, televizyonlara kadar birçok alanda gençlerimizi ve çocuklarımızı bilinçlendirmeye gereksinimimiz var. 

Bugün;

Gençler üzerinde etkisi olan şarkıcı, sosyal medya ünlüsünün konuşmaları, baştan aşağıya küfür ve argo içerikli şarkıları, Tik Tok gibi irin akan sosyal medya alanları hızlı bir şekilde elden geçerek gerekli önlemler alınmak durumunda. 

Bugün okul çevreleri, toplu ulaşım araçları başta olmak üzere gençlerimiz ve çocuklarımız için tehlikeler taşıyor. 

Bunların bakanlıkların ortak hareketiyle önlenmesi gerekiyor. 

Çakmak gazından, farklı isimli haplara, yapıştırıcı koklamaktan, uyuşturucuya kadar okul ve çevreleri öncelikli olarak çocukların evinden okuluna, okuldan eviren kadar bu alanlar titizlikle kontrol edilip temizlenmeli. 

Biz çocuklarımıza medeniyetimizin kültürünü aşılamazsak, gelecekte medeniyetimizi sürdürecek bir nesil bulamayabiliriz. 

Evet;

Teknoloji, evet,

Modern dünya, evet,

Çağdaş uygarlık güzel laflar ama, kendi medeniyetimizden daha çağdaşı olmadığını. 

Bizim kültürümüzün, rezil Batı kültüründen çok daha renkli olduğunu çocuklarımıza ve gençlerimize aşılamak durumundayız. 

Sadece okula gidip gelmekle elde edilebilecek bir çözüm yok. 

Aman efendim aile çevre vs geçiniz. 

Günün büyük kısmı okulda geçiyor ve bu çocukları okulda en iyi şekilde eğitim öğretimden geçirmek devlet için zor olmasa gerek. 

Eğitim standardını geliştirmek ve okulları birbirine yaklaştırmak da öyle. 

Bursa’da binlerce öğrenci, ne yazık ki depreme dayanıksız okullar nedeniyle göçebe gibi başka okullara gidip gelmek durumunda. 

Oysa;

Bunu planlamak o kadar zor olmasa gerek. 

Eve lazım olan camiye haramdır düsturundan eğitim, sağlık kuruluşlarının önceliği bina konusunda net bir şekilde ortaya konulmalı. 

Tüm okulların donanımı standart hale gelmeli. 

Eğitim kurumları lüks için değil, eğitim için yarışmalı.

Bugün gelinen noktada öğretmen meselesi yeniden gözden geçirilip, sadece formasyon ve belli bir bölümde mezun olmanın ötesinde, öğretmenlik yapılabilecek psikolojik ve sosyolojik yeterliliğin var olmasına da bakılmalı. 

Bugün;

Türkiye’de ne yazık ki eğitim sendikaları da sadece madde üzerinden hareket ederek, öğretmen maaşları ya da nöbet, ders ücreti gibi konulara yoğunlaşırken, eğitim standardının sürekli düşmesiyle ilgili herhangi bir kaygı yaşamıyorlar. 

Okulların;

Yöneticileri daha fazla lüks yarışı içine girerken, öğretmenler de büyük kısmı böyle aksi olanları tenzih ederim zil çalsa da gidip bir yerde yemek yesek kahve içsek derdinde. 

Bir gün önceden hazırlanarak derse giden öğretmen sayısı neredeyse yok. 

Bilgisayar, internet üzerinden verilen ödevler, Whatsapp gruplarında velilerle gereksiz iletişim ve yüz göz olma, öğrenci ve velilerin sosyal statüsü üzerinden sınıfta kurulan iletişim. 

Bunların arasında nesilleri kaybetmek cabası. 

Okullar ve öğrenciler maddeden tamamen arındırılarak ciddi bir eğitim öğretim hamlesiyle yeniden yapılanmalı

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Kaosu çözemeyen muhalefet!