a

Samimiyetsizin doğru sözü de yanlıştır!

Ne diyor Kocabıyık bakın, “Bizimki de nasıl bir kader böyle! Tüm hayatımızda CHP’nin 1946’da yaptığı seçim hilesini tenkit ettik. 2019’da İstanbul’da bir benzerini biz yaptık.Hayatımız boyunca Menderes’i ipe çeken zalim hakim ve savcılara lanet okuduk; şimdi onların benzerleri vicdansız hükümler kuruyorlar.

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Hukuk dışı uygulamalardan bahs ediyor, İstanbul’da 2019 seçimlerinde seçim hilesi yapıldığını ifade ediyor. 

Hadi derler ya bir lafa bakarım laf mı diye… Yaşananlar şu an tam da bu. AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı boyunca en büyük handikapların, iktidara gelirken yetirince yetişmiş insan gücü olmamasıydı. 

Doğal olarak eksiği dışarıdan yani ekip dışından karşılamak durumundaydı. Öyle de yaptı. 

Ancak her geçen gün büyüyen iktidarla birlikte bir takım yanlışlıklar ve bir takım ard niyetler de ortaya çıkmaya başladı. 

Bunlardan en önemlilerinden biri torpil ve adam kayırma diyebiliriz. Bu kadar büyük bir ülkede bu kadar geniş yönetim kademelerinin olduğu bir ülkede, hak etmeden alınan kadrolar, makamlar, yetkiler zaman zaman oraları korumaya yönelik hareketlere de dönüşüyor.

Bunu kontrol etmek için sadece bir iktidara değil belki on yılları bulacak büyük bir insanı kültürel dönüşüme ihtiyaç var. Ha dedin mi olmuyor ne yazık ki!

Neyse uzatmayalım.  İsim belli. Hüseyin Kocabıyık. İki dönem milletvekili olmuş. Biyografisine baktım. Ne varsa hepsini AK Parti döneminde eklemiş kartvizitine.  

25. ve 26. Dönem AKP İzmir Milletvekilliği mesela. 53, 54 ve 55. Hükümetlerde Başbakan Başdanışmanlığı, Türk Demokrasi Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği, Analitik Araştırmalar Merkezi Başkanlığı, Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreterliği, Politika Merkezi Düşünce Kuruluşu Genel Koordinatörlüğü. Maşallah. 

O zamanlar başkalarına haksızlık edildiğini düşünmüyormuş sanırım. Hakkıyla hepsini almış söke söke. Sonra milletvekili yapmamışlar Kocabıyık beyi. Ama eşini hani şu cadde ortasında vatandaşı çemkiren Funda Kocabıyık’ı Uşak’a vali yaptılar. Üstelik daha önce örneği yok. Baktık Funda hanımın biyografisine de! AK Parti dönemine kadar öğretmen hanımefendi. 

Eşinin AK Parti’de aktif olmasıyla birlikte 2005 yılında Millî Eğitim Bakanlığının açtığı müfettiş yardımcılığı sınavını kazanarak müfettiş yardımcısı, 3 Kasım 2008’de Millî Eğitim Bakanlığı Müfettişliği Yeterlik Sınavı’nı kazanarak Teftiş Kurulu Başkanlığında bakanlık müfettişliği görevine atanıyor. Yetmiyor. 14 Şubat 2011 tarihinde MEB Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü oluyor ve sonrasında Uşak Valisi.

Ya Hüseyin Kocabıyık, şunlar olurken neden itiraz etmedin sorusunun yanıtı var mı? Eşinin vali olmaması gerektiği zaten o sokak ortasında vatandaşa çemkirirken çekilen görüntülerden belli de, sen “olur mu öyle şey! Biz hep bunlara karşı çıktık şimdi ben nasıl hak yerim” diyemedin de, eşinin görevden alınacağını öğrendikten sonra demokrat pozları. Komik. 

Ne diyor Kocabıyık bakın, “Bizimki de nasıl bir kader böyle!

Tüm hayatımızda CHP’nin 1946’da yaptığı seçim hilesini tenkit ettik. 2019’da İstanbul’da bir benzerini biz yaptık.Hayatımız boyunca Menderes’i ipe çeken zalim hakim ve savcılara lanet okuduk; şimdi onların benzerleri vicdansız hükümler kuruyorlar. Hukuk dışı kararların hakim ve savcıları bizi, hayatımızı adadığımız ne kadar kutsal değer varsa onları savunamaz hale getiriyorlar. Bu karar sahipleri mazide başardığımız her şeyi yıkıyorlar aslında. Bu yıkıma dur diyecek otorite bellidir ve ondan imdat istiyoruz.”

Milletvekili olurken sanırsın ön seçimden çıkmış, sanırsın her kural layıkıyla yerine gelmiş şimdi eşinin valilik görevi bitti Kocabıyık’ın da demokrat olası geldi. 

Samimiyetsiz olanların doğrusu bile yanlıştır. İşine geldiği gün alkış işine gelmediği gün çamur atma olmaz. 

Burada kişisel bir sorun yoksa eğer (ki zaten kendi vekil eşi vali daha ne olacak Erdoğan kalkıp yerine bunları mı koyacak) tamamen duygusala bağlamış sayın eskimiş vekil.

Utanmak yok mu? 

Ne yazık ki yok!

İnsanların görüşleri değişebilir,hayata bakışları değişebilir. Bugün inandığına bir başka gün inanmayabilir. Var bunlar hayatın içinde. Ancak insanın hayata karşı duruşu değişmez, değişmemeli. 

Dün işine geldiği için sustuklarına bugün işine gelmediği için ses çıkarırsan bunun adı bir duruş olmaz. 

Özel bir durum var mı bilemeyiz. Ama sonuç olarak bu ailenin neyi varsa AK Parti döneminde var. (Kartvizit olarak) Dün verdiklerinde iyiydi bugün aldılar kötü anlayışı kabul edilebilir bir anlayış olamaz. 

O gün neden sustun derler adama. 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Bahçeli’den dezenformasyon yasası açıklaması