Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır Vilayet Başkanlığı önünde başlatılan evlat nöbeti aksiyonu 362’nci gününe girerken, evlat nöbetindeki baba Süleyman Aydın, PKK’lıların konutunun penceresinin altına gelerek, pusu kurduklarını iddia ederek, “Bunlar hatalı oldukları için her türlü yola başvuruyorlar. Biz bu haklı hareketimizden ve çocuklarımızı almadan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019’dan itibaren farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önünde başlatılan oturma aksiyonu 362’nci gününde de sürerken, oğlu terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Özkan Aydın’ın babası Süleyman Aydın, dün gece geç saatlerde PKK’lıların meskeninin penceresinin altında pusu kurduğunu belirterek basın açıklaması yaptı.
“Başlarında siyah şapka ile kendilerini kamufle eden 3 PKK’lı konutumun penceresinin altında gizlenmişlerdi”
3 Eylül’den sonra bu aksiyona katıldığımdan dolayı, aksiyonun ilk ikinci ve üçüncü ayında PKK’lılar tarafından silahla tehdit edildiğini hatırlatan baba Süleyman Aydın, HDP ve PKK’nın hiçbir tehdidine ve baskısına boyun eğmeden aksiyonuna devam ettiğini söyledi. Kurban Bayramı’na 3-4 gün kala HDP’liler meskenine gittiğini belirten Aydın, “Benimle uzlaşmak istediklerini beyan ettiler. Size yardım edelim, bu hareketi sonlandırın. Biliyoruz çalışanınız yoktur, diye teklifte bulundular. Biz bütün taleplerini reddettik. Dün gece 23.55’te başlarında siyah şapka ile kendilerini kamufle eden 3 PKK’lı konutumun penceresinin altında gizlenmişlerdi. Eşim ve çocuklarım bunları fark edince bunlar pencereye ellerini vurarak, ‘çıkın dediler.’ O esnada ben damın merdivenlerine gerçek çıktım. Komşularımın dayanağıyla bunlar bizi görüp kaçtılar. Çabucak polise haber verdik. 5 dakika geçmeden polis grupları olay yerine geldiler. Komşulardan ve polislerden olmasaydı bunlar çoluk çocuk demeden bizi katledeceklerdi. Bunlar hatalı oldukları için her türlü yola başvuruyorlar. Biz bu haklı hareketimizden ve çocuklarımızı almadan asla vazgeçmeyeceğiz. 13-14 yaşındaki çocuklarımızın zorla dağa gönderilmesini istemiyoruz. O yüzden biz bu haklı davamızı sonuna kadar devam ettireceğiz. Biz HDP ve PKK’nın bu tehditlerine boyun eğmeyeceğiz. Eşime ve bana bir şey olsa bunlardan biliyorum” dedi.
