
Netflix’in isminin toplumsal medyada yaratılan sanal terör ile tıpkı kefeye konulması, bu platforma iş yapanları da önemli şekilde etkilemeye başladı. Nasıl bir düzenleme yapılacağı merak edilirken, Netflix’in Türkiye girişimlerinde daha hassas davranmaya başlaması da dikkat çekici…
Bunun son örneği ise geçtiğimiz günlerde yaşandı.Şimdiki Aklım Olsaydı isimli film çalışması için ekibin buluşmasından acilen sonra Netfllix projeyi iptal etti. Özge Özpirinçci, Birkan Sokullu ve Burak Yamantürk’ü buluşturan girişimin senaryosunu ise Ece Yörenç yazmıştı.
Cağan Irmak ile Umut Aral’ın birlikte yöneteceği seri girişiminin iptalinin perde arkasında ise Netflix’in hassasiyeti yatıyor. Ece Yörenç’in Altyazı Fasikül’deki röportajında da bu durum net bir şekilde kendini gösterdi. Aşk 101 serisinde gay karakterin olduğu tezlerinin toplumsal medyada yayılması rahatsızlık yaratmıştı. Gelgelelim seride bu türlü bir karakter görülmedi.
Lakin Şimdiki Aklım Olsaydı isimli serinin hikayesinde eşçinsel bir karakter nokta alıyordu. Yabancı Imalatlar için çekim müsaadesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınması gerekiyor. Girişimdeki gay karakter nedeniyle bir türlü bakanlıktan müsaade çıkmadı.Ece Yörenç, tüm ekibin de onayı ile gay karakteri senaryodan kaldırdı ve yine müracaat yapıldı. Bu değişiklikten sonra ise çekim müsaadesi verildi.
Netflix yetkililerinin 14 Temmuz’da Radyo Televizyon Üst Konseyi ile yapılan içtimadan sonra da serinin iptal kararı ortaya çıktı. Lakin Netflix, yepyeni girişimde yapılan değişikliğin prensiplerine ters olması nedeniyle bu iptal kararını almış olabileceği de belirtiliyor.
Bu arada Netflix’in hem senaryoyu yazan Ece Yörenç’e hem de ekipte bölge alan herkese, çekilmemiş 8 bölüm için belirlenen fiyatları de ödeme kararı aldığı ortaya çıktı.
Ece Yörenç’in açıklamalarından anlaşıldı ki, Aşk 101 serisindeki Osman karakteri hiçbir zaman gay olarak yazılmadı. Gelgelelim Şimdiki Aklım Olsaydı serisindeki gay karakterin Aşk 101’de olduğu dedikodusu toplumsal medyada reaksiyon olarak yansımış ve tüm bunlar kulaktan dolma bilgilerin toplumsal medyada gerçekmiş üzere yansıtılması nedeniyle yaşandı.