Markasının 15. yılını kutlayan Nicholas Kirkwood, yeni bir misyon üstlendi: Birinci biyolojik olarak ayrılabilen lüks ayakkabıyı yaratmak. Markasının İlkbahar 2021 koleksiyonunun %60 biyolojik olarak ayrılabilirken %20’si ise krom içermeyecek. Birebir hengamda üretilen ayakkabıların 5’te 1’ini arşivdeki stoklardan kullanan Kirkwood, dizaynlarda mekan alan materyallerin organik ipek, süet, yün ve deri olduğunu belirtti. Biyolojik olarak ayrılabilen ve geri dönüştürülebilen materyaller tercih eden Kirkwood, ayakkabı tabanlarını geri dönüştürülmüş materyallerden kullandı.
LVMH tarafından destek gören Kirkwood, Coronavirüs salgının çevre-dostu moda için bir gelişim işareti olduğunu söylüyor. Büsbütün sürdürülebilir bir ayakkabı yaratmak için elinden geleni yapacağını söyleyen Kirkwood, “Böyle bir yapıya sahip olan ayakkabıların geri gönüştürülmesi biraz sıkıntı. Bu nedenle biyolojik olarak parçalanabilen bir ayakkabı yapma fikri üzerinde düşünmeye başladım. Akıllıca yapılırsa, dizaynlar bozulabilir ve tekrar minerallere dönüştürülebilir” dedi. Üretimde kimyasallardan olabildiğince uzak durmayı hedefleyen Kirkwood, ayakkabıyı oluşturan her kesim için sürdürülebilir bir alternatif düşündüğünü ekliyor.
Footwear News’a konuşan Kirkwood, bu fikri birkaç sene evvel düşündüğünü söylüyor. Uzun bir müddet boyunca her parçayı munfasıl başka test eden Kirkwood, elma atıklarından yapılan deriler üzerinde denemeler yaptıktan sonra hem kaliteli hem de sürdürülebilir bir tasarım geliştirdiğini belirtiyor. “Henüz harikaya ulaşmadım, hala topuk konusunda zahmetler yaşıyorum. Daha uygun bir taban geliştirmek istiyorum. Lakin bunda büyülü bir şey yok. Kullandığınız gereçler ile akıllı olmanız gerekiyor. Bu birebir vakitte işbirliğinden doğan bir muvaffakiyet,” diyen Kirkwood, birinci sürdürülebilir koleksiyonu olmasına karşın dizaynlarını geliştirmeye devam edeceğini belirtiyor.
Lüks ayakkabılara gelince çok az sürdürülebilir opsiyonlar olduğunu söyleyen Kirkwood, muhit dostu dizaynların tıpkı vakitte giyilebilir ve kaliteli olması gerektiğini vurguluyor. Evvelce kullandığı materyallerin sürdürülebilir seçeneklerini bulamazsa bunlardan vazgeçeceğini söyleyen Kirkwood, “Benim yaklaşımım şimdiyi ilgilendiriyor. Etraf dostu versiyonları bulunmazsa kimi materyalleri koleksiyonlarımda kullanmayı bırakıyorum. Mesela kadife, kadifeyi çok seviyorum ancak bu toksik ve doğal versiyonlarında da istediğim görünüm yok” diyor.
Tasarım ve üretim konusunda tüketicilere karşı açık fikirli olmaktan yana olan Kirkwood, modanın geleceğinden umutlu olduğunu lisana getiriyor: “Hala yapılması gerekilen çok şey var. Lakin birinci adımı atmak gerek. Daha deneyecek birçok şey olduğunun farkındayım. Benim için geliştirebileceğimiz mevzularda dürüst olmak çok değerli. Eksiksiz tahlili bulduğumu söylemiyorum lakin gerçek tarafta büyük bir adım attım.”
