a

Muhalefet neyi nasıl yapacak?

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Seçime 2 aydan daha az bir süre var ve aslında tamamen bir kayıkçı kavgası tadında seçim süreci işliyor. İktidar yaptıklarını anlatıyor ve bir çoğunu da hizmete açarak icraatlarını gösteriyor. 

Muhalefet ise yapacaklarını ya da daha iyi yapacaklarını söylemek, itiraz ettikleri ve yanlış bulduklarını nasıl düzelteceklerine yönelik söylemler yerine AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden bir yöntem izliyor.

Oysa yapmaları gereken çok basit. 

Ne diyorlar harami düzeni sona erdireceğiz. 

Güzel söylem olarak. 

Ancak harami düzeni nasıl sona erdireceklerine yönelik bir planları yok. 

Varsa o harami düzeni, bir yerden insanlara göstermeleri ve doğrusunu da icraat ve söylemlerle aktarmaları gerekir. 

Mesela CHP, İYİ Parti ve HDP’nin belediyeleri var. Buralarda kurulan harami düzenleri yerle yeksan ederek, kimsenin gözünün yaşına bakmadan göstermeleri mümkün. 

İnsani ve adil düzenden bahsediyorlar mesela. 

Söylem güzel. 

Nasıl kuracaksınız bunu anlatsanız millete. 

Yok mu diyecek bir sözünüz. 

Ben daha iyisini yaparım ve şu yöntemlerle yaparım demeye cesaretiniz yok mu? 

Ben insanı adil düzeni şu şu şu şekilde getireceğim diyen var mı? 

Öyle hamaset söylemleri lie değil ama halkın anlayacağı bizzat hayatın içinden verilecek örneklerle. 

Piyasada her gün bilmem ne şu kadar oldu fırsatçılar şöyle yapıyor, yağmacılar böyle yapıyor söylemlerinin altını ancak ben bunu önleyeceğim ve köklerini kazıyacağım söylemi ile değil, yöntemi ve projesiyle ortaya koymakla halkı inandırmak mümkün olur. 

Yoksa palavraya bu ülkede ceza kesmiyorlar. 

Bugün muhalefetin en önemli çıkmazlarından birisi söylem ve eylem arasındaki devasa fark. 

Türkiye’nin en büyük illerinden 11 tanesi, ve dahi en büyük iki şehrini yönetiyor muhalefet. 

Şimdi İstanbul’da geçtiğimiz 4 yılda yapılanlar ve yapılmayanlar aslında iktidara geldiklerinde ne yapacaklarına ışık tutuyor doğrusu. 

İstanbul’da öyle akılda kalan bir hizmet olmadığı gibi, 4 yıl öncesinden daha iyi denilebilecek bir hizmet daha saymak zor. 

Benzer durumlar Ankara, Adana ve Antalya gibi şehirlerde de aynı. 

Mesela deprem üzerinden ajitasyon yapan ve bir tek kişi bile istifa etmedi söyleminin sahibi olan muhalefet, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı’nın neden hala daha istifa etmediğini sorgulamıyor. 

15 yıldır bu kenti yöneten ve kentsel dönüşüm yapmayan belediye başkanı, bir de depremin üçüncü günü bize sorgulamayın beyanatı vermişken. 

Bakmayın şimdi kamuoyu araştırmaları ve trol ordularıyla sokakta rüzgar estirme çabalarına. 

2002’de AK Parti iktidara gelirken o seçimde 550-0 olur mu tartışmaları yapılıyordu. 

Rüzgar öyle olur. 

Bugün muhalefetin kendisi dahi kazanacaklarına inanmıyor. 

Daha bir hafta önce masa devirdiler bizim ya kazanamaz diye. 

Çok uzatmayalım. 

Parlamenter sistem vatandaşın umrunda bile olmaz. 

Vatandaş güvende olmak ister, hizmetlerin sürmesini ister, hayatının daha konforlu olmasını ister, çocuklarıyla ilgili kaygılarının en aza inmesini ister. 

Parlamenter sistem geri gelecek vaadi ancak ideolojik saplantı içindeki yüzde 3-5 oranında kişiyi etkiler. 

Onlar da zaten muhalif tarafta. 

Millet İttifakı eğer rezil olmak istemiyorsa, bugünden tezi yok, neyi nasıl yapacağını anlatmaya başlamalı. 

Bu da yetmez, elindeki yetki alanlarında bunun uygulamasını göstermeli. 

Yoksa milletin palavraya karnı tok. 

Sandıktan bu şekliyle çıksa çıksa muhalefete hüsran çıkar. 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Cumhurbaşkanı Kahramanmaraş’ta