Milletlerarası kredi aşamalandırma kuruluşu Moody’s, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle daha evvel yüzde 4 küçüleceğini iddia ettiği G20 ekonomilerinin bu yıl yüzde 4,6 daralacağını öngördü.
Kredi aşamalandırma kuruluşundan yapılan açıklamada, küresel ekonominin hayata geri döndüğü ama toparlanmanın uzun ve engebeli olacağı bildirildi.
Küresel ekonomik toparlanmanın uzayabileceğinin belirtildiği açıklamada, bu yılın 2. çeyreğinin 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana küresel ekonominin en makûs çeyreği olarak tarihe geçeceği kaydedildi.
Açıklamada, yılın 2. yarısından itibaren kademeli bir toparlanmanın beklendiği aktarılarak, fakat bunun ekonomilerin sıradanlaşmasına ve halk sıhhatinin korunmasına da bağlı olduğu söz edildi.
SALGININ EKONOMİK FAALİYET ÜZERİNDEKİ TESIRI DÜŞÜNÜLENDEN BÜYÜK
Kovid-19 salgınına karşı alınan tedbirlerin 2. çeyrekteki ekonomik faaliyet üzerindeki tesirlerinin düşünülenden daha büyük olacağının belirtildiği açıklamada, gelen donelerin bir numara ve 2. çeyrekte Kovid-19 ile alakalı bozulmanın raddesini gösterdiği kaydedildi.
Açıklamada, Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Kanada, Brezilya, Hindistan, Endonezya, Suudi Arabistan ve Arjantin’in bu yıla ait büyüme varsayımlarının aşağı istikametli revize edildiği bildirildi.
Moody’s’in açıklamasında, daha evvel yüzde 4 küçüleceğini iddia edilen G20 ekonomilerinin bu yıl yüzde 4,6 daralacağını öngördü. G20 ekonomilerinin gelecek yıla ait büyüme beklentisi ise yüzde 4,8’den yüzde 5,2’ye yükseltildi.
G20’nin gelişmiş ekonomilerinin bu yıl yüzde 6,4 küçüleceği iddia edilen açıklamada, gelişmekte olan ekonomilerin yüzde 1,6 daralacağı öngörüldü. Moody’s’in nisan ayındaki varsayımlarında, G20’nin gelişmiş ekonomilerinin bu yıl yüzde 5,8 küçülmesi beklenirken, gelişmekte olan ekonomilerin yüzde 1 daralacağı varsayım edilmişti.
Açıklamada, G20’nin gelişmiş ekonomilerinin 2021’de yüzde 4,8, gelişmekte olan ekonomilerin de yüzde 5,9’luk büyüme performansı göstermesinin beklendiği kaydedildi.
AVRO YERI IKTISADI İÇİN YÜZDE 8,5’LİK DARALMA BEKLENTİSİ
Ülkelerin ekonomik büyüme iddialarına de konum verilen açıklamada, ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 5,7 küçülmesinin, 2021’de ise yüzde 4,5 büyümesinin beklendiği kaydedildi.
Açıklamada, Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıl yüzde 8,5 daralacağı, 2021’de ise yüzde 6,2 büyüyeceği varsayım edildi.
Avrupa’nın öne çıkan ülkelerinden Almanya ekonomisinin 2020’de yüzde 6,7 küçüleceğinin öngörüldüğü açıklamada, Fransa ve İngiltere ekonomilerinin yüzde 10,1’lik daralma göstermesinin beklendiği aktarıldı. Açıklamada, Avrupa’da Kovid-19 salgınından en çok etkilenen İtalya’nın ekonomisinin ise yüzde 9,7 küçüleceği iddia edildi.
Kanada ekonomisinin bu yıl 7 küçüleceğinin öngörüldüğü açıklamada, Japonya ekonomisinin ise yüzde 5,8 daralmasının beklendiği bildirildi.
FİNANSAL PİYASALAR ÇOĞUNLUKLA TOPARLANDI FAKAT BOZULMA RİSKİ YÜKSEK
Kovid-19 salgınının ortaya çıktığı Çin’de ekonominin bu yıl yüzde 1 büyümesinin beklendiğine işaret edilen açıklamada, ülke ekonomisinin gelecek yıl ise yüzde 7,1 büyüyeceği öngörüldü.
Açıklamada, Hindistan ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1, Brezilya ekonomisinin yüzde 6,2, Rusya ekonomisinin yüzde 5,5, Suudi Arabistan ekonomisinin yüzde 4,5, Arjantin ekonomisinin yüzde 8, Endonezya ekonomisinin yüzde 0,8 ve Meksika ekonomisinin yüzde 7 daralacağı kestirim edildi.
Türkiye ekonomisinin büyüme varsayımında değişikliğe gidilmediğinin belirtildiği açıklamada, Türkiye’nin bu yıl yüzde 5 daralmasının, gelecek yıl ise yüzde 3,5’lik büyüme performansı göstermesinin beklendiği kaydedildi.
Açıklamada, finansal piyasaların piyasaların çoğunlukla toparlandığına işaret edilerek, ama bozulma riskinin yüksek olduğunun altı çizildi.
Salgının denetimsiz bir halde yine ortaya çıkması durumunda finansal risklerin artacağının belirtildiği açıklamada, siyaset desteğinin zayıf kalması ya da erken kaldırılmasının finansal istikrar riski yaratacağı aktarıldı.
Açıklamada, Kovid-19 bunalımının ticaret ve teknoloji yerinde ABD ve Çin arasındaki mevcut tansiyonu de artırdığı belirtilerek, iki ülke arasındaki münasebetlerdeki bozulmanın ekonomik ve jeopolitik ortamı son nokta bilinmeyen kıldığı tabir edildi.
