
Kahire’deki Ez Ezher Üniversitesi Camisi ve Müftülüğün açıklamalarında ‘kadının giysisinin taciz ve tecavüz için münasebet gösterilemeyeceğinin’ altı çizildi.
Açıklamalarda ‘böyle cürümlerden kadınların asla sorumlu tutulamayacağı’ vurgulandı.
Kadınların en çok cinsî taarruza uğradığı ülkelerden biri olan 100 milyon nüfuslu Mısır’da, son yıllarda taciz ve tecavüz cezalarının artırılmasına karşın, bu hatalarda kayda kıymet azalma gözlenmedi.
50’den fazla kadına cinsî akın, şantaj ve tehdit suçlamasıyla gözaltına alınan Kahire Amerikan Üniversitesi öğrencisinin vakası ise bir haftadır Mısır’ın bir numaralı gündem hususu.
Daha sonra kaydını İspanya’nın Barselona kentinde bir üniversiteye aldığı ortaya çıkan zanlı öğrenciyle ilgili paylaşılan iletilerin birinde, 14 yaşındaki bir kız çocuğunu istismar etmek üzere olduğu da dile getirildi.
Kampanyalar
Bu vaka vesilesiyle cinsî saldırıya uğrayan kadınların sessiz kalmasının ‘ailenin onuru’ açısından önemli, hadisenin detaylarının kamuoyuyla paylaşılmasının ise ‘utanç kaynağı’ olduğu yönündeki tabular da sarsıldı.
Mısırlı kadınlar toplumsal medyada cinsî ataklardan çektiklerini paylaşma yoluna gitti.
Öğrenciler de cinsî akın furyasına karşı tepkilerini gösterirken internette üniversite öğrencisi zanlının yargı önünde hesap vermesi için imza kampanyası başlattı. Dün öğlen itibarıyla kampanyaya 35 binden fazla imza toplanmıştı.
Kurbanlara uğradıkları cinsî akınları kamuoyuyla paylaşmaları ve faillere dava açmaları davetleri yapıldı.
Kadınlara dövüş sanatları öğrenmeleri ve kadınlarla kızların tacizle baş edebilmelerine yönelik kurslar açılması davetleri da eşlik etti.
‘Sessiz kalmak ya da diğer yöne bakmak tehdit oluşturuyor’
Sünni aleminin en yüksek otoritesi kabul edilen el Ezher’e bağlı Savtül Ezher dergisi de bu haftaki sayısını kadınlara yönelik cinsî taarruzlara karşı mücadeleyi artırma gereksinimine ayırdı.
Ezher kurumunun resmi görüşünün yansıtıldığı derginin başyazısında “Bu hatalar kelam konusu olduğunda sessiz kalmak ya da farklı yöne bakmak, topluluğun güvenliği için bir tehdit oluşturuyor ve faziletlerin ve kutsallığın ihlal edilmesini teşvik ediyor” denilerek şu vurgu yapıldı:
“Kadının kıyafeti her ne olursa olsun, bu onların mahremiyetlerine, özgürlüklerine ve haysiyetlerine saldırmak için bir bahane değildir.”
‘Sessiz kalmak kabul edilemez’
Kamuoyunu ‘utanç’ nedeniyle sessiz kalmamaları konusunda uyaran Ezher, “Taciz önünde sessiz kalmak kabul edilemez. Vazgeçmeyin ve saldırganları polise şikayet edin” daveti yaptı.
Hasta ruhluların bahanesi
Müftülük de tacizin büyük günah olduğunu dile getirerek ‘tacizin temelinde kadınların kıyafet tercihinin bulunduğu’ kanısına karşı çıktı.
Açıklamada “‘Kadınları kıyafetleri nedeniyle taciz etme’ yalnızca hasta ruhlu kişilerin süreksiz heveslerini eğlendirme adına ürettikleri bahanedir” denildi.