MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, 6-8 Ekim 2014’te Türk vatanını bölmek, Türk milletini parçalamak ismine birtakım aksiyonlar yapıldığını hatırlatarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Kobani olaylarıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonları sonuna kadar desteklediklerini söyledi.
Bir müddettir seçim bölgesi Mersin’de çalışmalar yürütülen Kılavuz, İhlas Haber Ajansı (İHA) Mersin Ofisini ziyaret etti. Ziyarette, kentteki temasları ve ülkede yaşanan son siyasi gelişmeleri kıymetlendiren Kılavuz, 6-8 Ekim 2014’te Türk vatanını bölmek, Türk milletini parçalamak ismine birtakım aksiyonlar oluştuğunu hatırlattı. Sırtını terör örgütüne dayayan, Kandil’den buyruk alan, İmralı’ya muhabbet duyan ve Türk düşmanlığına soyunan vatan ve millet düşmanlarının, olayların yıl dönümünde gözaltına alınmaya başlandığını kaydeden Kılavuz, “Bu operasyonları sonuna kadar destekliyoruz. Türk topraklarında tek bir terörist kalmayıncaya dek bu çaba sürdürülmelidir. Irak ve Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturarak Türkiye’nin varlığına ve birliğine tehdit oluşturan, egemenlik haklarını kısıtlamayı amaçlayan, askerlerimizi şehit eden bu oluşumlara karşı kararlılıkla çaba edilmelidir. Bu noktada güvenlik güçlerimizin operasyonları memnunluk vericidir. Terörün üzerine kararlılıkla yürünmektedir. Türkiye’yi kuşatmayı amaçlayanlara, içten yıkmayı düşleyenlere, vatanımızı karanlığa ve kaosa sürüklemek isteyenlere göz açtırılmamaktadır. Bu vatan tarihte Türk’tü hala Türk’tür ve ebediyete kadar Türk kalacaktır. Cenab-ı Allah askerimizin, polisimizin, jandarmamızın yar ve yardımcısı olsun” dedi.
’2023 başkan ülke Türkiye’ gayesine ulaşmak ismine Cumhur İttifakı bünyesinde çalışmaların sürdüğünü söyleyen Kılavuz, “Türkiye’yi bölgesel ve global güç haline getirecek olan iradenin ismi Cumhur İttifakı’dır. Bu ittifak Mavi Vatan’da, Kıbrıs’ta, Ege adalarında, içte ve dışta Türkiye’nin egemenlik haklarını korumak, terörle gayrette, savunma sanayiinde, güç bağımlılığını azaltmak konularında önemli adımlar ve atılımlar yapmaktadır. İçinden geçmiş olduğumuz bu sıkıntı süreçlerde beka çabası verdiğimiz bu sıkıntı zamanlarda Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatanımız, milletimiz ve devletimiz ismine elimizden gelen tüm çaba ve çabayı gösterip yaşanılan asrı Türk’ün asrı yapma gayesine ulaşacağız” diye konuştu.
Yaklaşık 2 aydır seçim bölgesi Mersin’de çeşitli temaslarda bulunduğunu, il ve ilçe teşkilatlarının yanı sıra oda, borsa, dernek, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, muhtarlar ve vatandaşlarla bira ortaya geldiğini kaydeden Kılavuz, bilhassa korona virüs salgını döneminde önemli sorunlar yaşayan esnafın problemlerini, problemlerini dinlediklerini söyledi. Kılavuz, bu süreçte esnafa faizsiz kredi sağlanması, ödemelerinin ve borçlarının ertelenmesi, ekonomik dayanak ve teşvik paketleri sunulması, SSK-Bağkur prim gün sayısının eşitlenmesi, elektrik, su, doğalgaz üzere gereksinimlerde indirim yapılması, sicil affının getirilmesi, kredi borçlarının yapılandırılması üzere mevzularda çalışmalar yapılarak ekonomik ve toplumsal ömrün bel kemiği olan esnafın rahat bir nefes almasını sağlamayı çok önemli gördüklerini vurguladı.
“Mersin, Türkiye’nin en önemli tarım kentlerinden biri”
Tıpkı şekilde Mersin ziyaretleri kapsamında üreticilerle bir ortaya gelerek onların sıkıntılarını, problemlerini, istek ve taleplerini şahsen yerinde dinlediklerini belirten Kılavuz, “Mersin, Türkiye’nin en önemli tarım kentlerinin başında gelmektedir. Muz, limon, çilek, kayısı, zeytin, üzüm, narenciye üzere meyvelerde, tahıl ve zerzevat üzere birçok ziraî eserin üretiminde ilk sırada yer almaktadır. Bu potansiyelinin daha üstlere çekilmesi için çalışmalar yapmak, üreticimize rahat bir nefes aldırmak, ziraî aktifliğin bölge ve ülke ekonomisi üzerindeki tesiri ve katkısını artırmak ismine tarım siyasetleri oluşturmayı çok önemsiyoruz. Bu noktada girdi maliyetlerinin düşürülmesi, fiyat değişikliklerinin önlenmesi, depolama ve işlemeden kaynaklı meselelerin giderilmesi, ihracatta yaşanan sıkıntıların çözülmesi, afetlerden kaynaklanan zararın karşılanması, üretici ve tüketici ortasındaki fiyat farkı ve kar marjının azaltılması, ziraî üretimde ekonomik takviye ve teşvik paketlerinin daima hale getirilmesi üzere problemlerin giderilmesi ve atıl durumdaki hazine arazilerinin tarıma açılması için çalışmalar yapılmasını hayati olarak görmekteyiz. Mersin tarımda marka bir kent olacaksa, üreticimizin sesine daha çok kulak vermeliyiz. Bu söylediklerimizin uygulanması ve üreticilerimiz ile Mersin tarımı noktasında TBMM’de kanun teklifi, araştırma ve soru önergesi verdik” sözlerini kullandı.
Bunun yanı sıra ulaşımda da Mersin’in kimi sorunları olduğunu dile getiren Kılavuz, bu meselelerin giderilmesi sonrasında Mersin’in çok daha güzel bir kent haline geleceğine inandığını söyledi. Kentin barındırdığı potansiyeli artırmak ismine yaşanan ulaşım meselelerinin bir an önce giderilmesi gerektiğine işaret eden Kılavuz, “Bu kapsamda Çeşmeli-Taşucu, Çamlıyayla-Tarsus, Mersin-Antalya, Silifke-Mut-Karaman otoyollarının tamamlanması, Mersin-Adana-Osmaniye-Kahramanmaraş-Gaziantep Süratli Tren çizgisinin bitirilmesi, Tarsus-Mersin otobanının fiyatsız olması, Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın açılması, tarım eserlerinin taşınmasında ulaşımdan kaynaklı sıkıntıların giderilmesi için TBMM’de önergeler verdik. Dikkat çektiğimiz, dile getirdiğimiz noktalarda tez elden çalışmalara başlanmasını Mersin ismine hayli elzem olarak görmekteyiz” formunda konuştu.
“Mersin, turizmde hak ettiği noktada değil”
Mersin’in, turizmde hak ettiği pahası görmediğini savunan Kılavuz, şöyle devam etti: “Şehrimiz, antik kentleri, tarihi kaleleri, kalıntıları, doğal güzellikleri, inanç merkezleri, sahilleri ve eşsiz koyları ile cenneti andırmaktadır. Yerli ve yabancı turistler için adeta açık hava müzesi olarak tanımlanmaktadır. Anamur’dan Çamlıyayla’ya kentimizin bu güzellikleri herkesçe bilinmelidir. Cennet-Cehennem’i, doğal kumsalları, antik kentleri, tarihi kaleleri, inanç merkezleri, şelaleleri, mavisi, yeşili, havası, tabiatı ve müzeleri ile Mersin’in turizm potansiyeli değerlendirilmelidir. Bu denli güzelliğe sahip olan bir kentin turizm kıymetlerinin istenilen seviyelerde olmaması ise maalesef ki üzücüdür. Bu sebepten dolayı kentimizin turizmde istenilen seviyelere ulaşması hepimizin ortak sorumluluğu ve kentimize olan borcumuzdur. Turizmle alakalı bir hareket planı hazırlanmalı ve kentimiz cazibe merkezi haline getirilmelidir.”
