
Bazı vedalar var ki…
Yalnızca bir insanı değil,
bir umudu,
bir samimiyeti,
bir sıcak tebessümü uğurlarsınız toprağa.
Arkasından dökülen her gözyaşı,
aslında “İyi ki tanımışız” demenin başka bir yoludur.
İşte bu yazı,
sadece bir başkanı değil,
bir “iyi insanı”,
bir “dostu”,
bir “kardeşi” anlatma çabasıdır.
Ve bu satırlar,
bir dostluğun değil,
insanlığın vicdanına yazılmış satırlardır.
Hayat bazen öyle acı sürprizler getiriyor ki…
Ne yaşınız, ne göreviniz, ne de hayalleriniz bu sürprizin önüne geçemiyor.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP’li Ferdi Zeyrek, görevdeyken geçirdiği feci bir elektrik kazası sonucu hayatını kaybetti.
Evet, bir kaza sonucu dedik ama…
Aslında bilinçli bir ihmalkârlığın kurbanı oldu Ferdi Başkan.
Bilirkişi raporları açıkça ortaya koydu:
Bu bir kaza değil, önlenebilecek bir ihmalin bedeliydi.
Ferdi Zeyrek’i çoğumuz görev süresiyle tanıdık.
Uzun uzun siyaset sahnesinde yer alan bir figür değildi.
Ama o kısa sürede öyle işler yaptı, öyle bir gönüllere dokundu ki,
Bugün Manisa halkı onu sanki yıllardır tanıyormuş gibi arıyor.
Manisa bir evladını, Türkiye ise umut vadeden genç bir siyasetçiyi kaybetti.
Çünkü Ferdi Zeyrek, makam odasından çok sokakta, masadan çok halkın gözünün içine bakarak siyaset yaptı.
Bir belediye başkanından çok, herkesin mahallesinden bir abiydi, kardeşiydi.
İnsanlar onu güler yüzüyle, ulaşılabilirliğiyle, kibirsiz yaklaşımıyla sevdiler.
O makama mesafe koyarak değil, kalp koyarak yaklaşmayı başarmış bir insandı.

Cenazesi Manisa tarihine geçecek türdendi.
Şehre sadece Manisalılar değil, onu tanımayan ama takdir eden binlerce insan farklı illerden akın etti.
Her biri sessizce bir duayı, bir vefayı taşımıştı Manisa sokaklarına.
Ama bu cenazeye damga vuran en hüzünlü ve bir o kadar da saygıdeğer an neydi biliyor musunuz?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, dostum, arkadaşım, kardeşim dediği Ferdi Zeyrek’i elleriyle toprağa vermesi.
Evet, yanlış okumadınız.
Bir siyasi partinin genel başkanı,
bir devlet protokolü mensubu değil de,
arkadaşını kaybetmiş bir insan gibi,
gözyaşlarıyla mezarın içine indi…

Ve kendi elleriyle,
o çok sevdiği dostunu son yolculuğuna uğurladı.
“Kardeşimdi” dedi, “arkadaşımdı” dedi.
Sadece siyasi bir yoldaşı değil,
hayatının bir parçasını kaybettiğini hissetti ve hissettirdi.
O toprağı elleriyle atarken gözlerinden yaş değil,
bir vefanın sessizliği aktı.
O anlarda yüzündeki ifade;
ne rol,
ne siyaset,
ne de kameraya oynama haliydi.
Tam anlamıyla içten, samimi, acılı bir dostluğun görüntüsüydü.
Yalnızca partililer değil,
ekran başındaki milyonlar da o karelerde insanlık gördü.
Açık konuşmak gerekirse:
Özgür Özel o gün sadece bir genel başkan değil, bir insan olarak kazandı.
Partisine sempati duymayan insanlardan bile takdir topladı.
Zeyrek’in ailesine gösterdiği yakınlık, sade duruşu,
orada “protokol değil acı” vardı dedirtti.
“Ben onun mezarına inmezsem içim rahat etmez” diyen bir genel başkanın sözleri değil bu,
bir dostun yüreğinden kopan feryattı.

Ama aynı karede bir başka isim vardı ki…
O da eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu idi.
Ne yazık ki, o kadar koruma eşliğinde,
cenaze evine neredeyse “devlet merasimi” gibi gelişi,
o sade acıya gölge düşürdü.
Bir düğün havası gibi, bir gösteri gibi gelişti o an.
Sade, içten bir duruş sergilemek varken;
görüntü verme kaygısı her şeyin önüne geçti.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun yılların tecrübesiyle bu tür hassasiyetleri daha iyi okuyabileceğini düşünürdüm.
Ama olmadı.
Bugün konuşmamız gereken kişi Ferdi Zeyrek’tir.
Ama yanında anılması gereken bir diğer isim de Özgür Özel’dir.
Görüşünüz ne olursa olsun, bu bir insanlık sınavıdır.
Ve Özgür Özel bu sınavdan alnının akıyla çıkmıştır.
Ferdi Başkan, kısa belediye başkanlığı döneminde birçok ilde bile konuşulan işleri hayata geçirdi.
Altyapıdan sosyal hizmetlere,
tarım desteklerinden halkla iç içe projelere kadar pek çok işe imza attı.
Ama belki de en kıymetlisi,
insanların gönlüne girebildi.
O başkanlık koltuğunu değil, kalpleri fethetti.
O yüzden bugün Manisa’da herkesin ağzında şu söz var:
“Ferdi Başkan iyi insandı…”
Ve artık Türkiye’nin hafızasında şu cümle de var:
“Özgür Özel iyi bir dosttu.”

İşte bu cümleler, siyasetten öte bir değer taşır.
İşte bu yüzden bazı anlar kitaplara geçmez, kalplere kazınır.
Ferdi Zeyrek’in ailesine, dostlarına, Manisalılara ve tüm CHP camiasına başsağlığı diliyorum.
Ama en çok da onun mezarında elleriyle toprak atan o adama,
Özgür Özel’e, gösterdiği bu büyük vefa ve insani duruş için teşekkür ediyorum.
Türkiye siyasetinde unuttuğumuz, özlediğimiz bir sahneydi bu…
Ve emin olun:
Uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir vefa tablosu olarak kalacak.
Ve…
Dipnot:
Ferdi Zeyrek’in ardından hayat devam ediyor…
Acı ne kadar büyük olursa olsun, şehir yönetimi boş kalamaz.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu şu an için boş.
Tüm gözler, bu göreve kimin geleceğine çevrilmişken,
AK Parti Manisa İl Başkanlığı’ndan gelen açıklama siyasette takdir toplayan bir duruşu da beraberinde getirdi.
AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut,
Ferdi Zeyrek’in vefatı nedeniyle Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yapılacak başkanlık seçiminde aday çıkarmayacaklarını duyurdu.
Bu karar, sadece bir siyasi jest değil;
aynı zamanda bir vefa örneği ve toplumsal saygının ifadesidir.
Manisa’yı yıllar sonra kazanan CHP’nin bu hakkı koruması,
hem demokrasiye hem de Ferdi Başkan’ın halkla kurduğu gönül bağına duyulan saygıyı gösteriyor.
Bu yönüyle karar, Ferdi Zeyrek’in aziz hatırasına yakışır bir adım olmuş;
Özgür Özel’in insani duruşuyla örtüşen zarif bir siyasi tavır olarak tarihe not düşülmüştür.