Tüm dünyayı tesiri altına alan koronavirüs salgını günlük hayattan, toplumsal kurallara, eğitimden sanata her sahada değişliklere neden oldu. Akademik başarısı düşük mekteplilerin tercih ettiği okullar olarak algılanan meslek liseleri, pandemi sürecinde üstlendikleri rolle en güçlükle zamanda topluluğun en büyük muhtaçlığını karşıladı. Dezenfektan ve maskede üretim üssü haline gelen meslek liselerinin, yeni devirde en çok tercih edilecek liseler haline gelmesi bekleniyor.
‘ÖĞRENCİLER 9’UNCU SINIFTAN İTİBAREN ALAN DERSLERİNİ TANIYACAK’
Meslek liselerine çok güvendiklerini söyleyen İstanbul Vilayet Milli Eğitim Yöneticisi Levent Yazıcı, şöyle konuştu:
“Meslek okullarının tercih edilme nispetlerinin bu sene de artarak devam edeceğine inanıyorum. Meslek okulu mekteplileri bu ülkenin geleceğinde çok önemli mahal tutacak. Bu yılki kayıt devrinde münhasıran tercih edilme nispetlerinin çok yüksek olacağını düşünüyorum. Mahsusen bununla ilgili alan ve kollarımızda güncellemeler yapıldı. Çok önemli bir değişim olarak da talebelerimiz 9’uncu sınıftan itibaren eğitim görecekleri ortamları tanıyacaklar ve alan dersleri almaya başlayacak. Aslında mesleğe daha erken başlayacaklar ve uygulamayı daha erken gerçekleştirmiş olacaklar. Bu üretim döngüsünü sağlayan en önemli ögelerden biri pratiğin içerisinde olmak bu çerçevede hem meslek okulları hem de meslek eğitim merkezlerimiz bu sene kendilerine pratik için imkân veren müfredat ve yasal düzenlemelerle de eğitim talime başlamış olacaktır.
SÜRECİN BAŞLANGICI VİZYON BELGESİ
Geçen yıl bir önceki yıllara nazaran meslek okullarının tercih edilme nispetleri artmıştı. Bu sene de artarak devam edeceğine inanıyorum. Hepimiz meslek okullarımıza çok güveniyoruz. Meslek okulu mekteplileri bu ülkenin geleceğinde çok önemli yan tutacak. Bu yılki kayıt periyodunda münhasıran tercih edilme nispetlerinin çok yüksek olacağını düşünüyorum. 11 Mart’ta ülkemizde görülen ilk vakayla meslek liseleri süratle üretimin içerisine girdi. Bu süreçte meslek liselerimiz çok farklı bir çalışma içerisinde oldu. Lakin bu sürecin başlangıcı Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2023 vizyon belgesi. Bu vizyon belgesinde meslek eğitimine atfedilen özel önem ve sektör ile MEB’in kurduğu işbirlikleri yatıyor. Mahsusen eğitimin, ekonominin ve istihdamın bir arada ele alındığı meslek okulları üzerinden de üretim döngüsünün düşünüldüğü çok önemli bir süreçtir. Meslek okulları 11 Mart’ta ülkemizde görülen ilk vakayla süratle üretimin içerisine girdi. Son devir içerisinde oluşturulan itimat ortamı bakanlığımızın bu okullara yaptığı stratejik yatırımlar ve çalışmalar çabucak meyvelerini vermeye başladı. Bakanlığımızın meslek liselerini bu üretimin içerisine girmesi noktasındaki bizlerden istekleri çerçevesinde bizlerde derhal İstanbul’daki meslek okulu başkanlarımız, alan şefleri, muallimlerimiz ile bir araya geldik.
MASKE DE MASKE MAKİNESİ DE ÜRETTTİLER
Meslek okullarındaki muallimlerimiz ve talebelerimiz birlikte üretmeye başladık. Ben bir muallim olarak bundan gurur duydum. Zira bütün hocalarımız bu işin içerisinde olmak istedi. Birinci etapta bu okullarımızın kimya ortamlarında sodyum hipoklorit üretmeye başladık. Derhal sonrasında maskeye olan muhtaçlık ile bakanlığımız okullarımızda maske makineler, temin etmeye başladı. Bu süreç çok hızı ilerledi. Meslek okullarındaki muallimlerimiz ve talebelerimiz birlikte üretmeye başladı. Bu çerçevede bir baktık ki aslında cerrahi maske üretirken sonra siperlikli maske, önlükler, tulumlar, el dezenfektanı üretmeye devam etti. Okullarımız gece gündüz bu çalışmaları yaparken bir yandan da ARGE çalışmalarımız başladı. Meslek okulları bir yandan üretirken bir yandan da ARGE merkezleri olmaya başladı.
MESLEK OKULLARI SERBEST IKTISAT İÇERİSİNDE DE NOKTA ALDI
Meslek okulları serbest ekonomi içerisinde de bölge aldı. Döner anapara olarak kendi üretimlerini oluşturdu. Hakikaten gurur duymamak mümkün değil bir hoca olarak. Aslında bütün ülke gurur duydu. Meslek okulları güç devirlerde kendi kendimize yetebileceğimizin de bir örneği oldu. Bütün ülkeler giriş çıkışları kendi içerisi ile sınırlandığı zaman her şeyi kendimiz üretmemiz gerektiğini gördük. Meslek okulları da şahsen üretimi kendileri yapılandırdı ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarımız bize il seviyesinde çok taraflı destek sağladı. Bizler de bu itimatla kurumlarımıza, gereksinim sahiplerine, sağlık çalışanlarımıza, yaşlılarımıza fiyatsız maske temin ettik. Meslek okullarımız serbest ekonomi içerisinde de taraf aldı. Döner anamal olarak kendi üretimlerini oluşturdular. Velev bir okulumuz ihracat da gerçekleştirdi. İhracata fırsat veren bütün düzenlemeleri ve yeterlilikleri sağladılar bu çerçevede de bir özgüven ögesi olarak da bir başlangıç yapılmış oldu. Biz bu süreçte yalnızca maske üretmedik maske üreten makinelerde üretti.”
‘ÖN YARGILARI KIRMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Sultanahmet Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi Talebesi Ece Gültaş ise, “Meslek liseleri kişilerin gözünde daha düşük görünüyor. Biz bu algıyı yıkmaya çalışıyoruz. Oysaki bu süreçte bizler üretmeye çalışıyoruz. Bir nevi kişilere kendimizi kanıtlamaya ve o önyargıları da kırmaya çalışıyoruz. Lakin uygun ki meslek lisesinde okuyorum. Pandemi süreci bizler için çok ağır geçti. Hem aile tarafından bir basınç dışarı çıkılmaması için hem de virüs tarafında zati bir pres bizler de burada çalışmaya destek olmak istiyoruz” dedi.
