Trabzonspor Asbaşkanı Mehmet Yiğit Alp, bordo-mavili kulübün gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Trabzonspor’un bugün ligde ortaya koyduğu muvaffakiyetin arka planına değinen Alp, kulübün şimdi birkaç yıl önce içinde bulunduğu durumla karşılaştırıldığında bugünün kıymetinin daha düzgün anlaşılacağını kaydetti. CAS’ta haklı münasebetlerini sunduklarını söyleyen Alp, “Ama bu seri lakin gelecek dönem hikayenin sonu şampiyonluk olacaktır” tabirlerini kullandı.
Trabzonspor Asbaşkanı Mehmet Yiğit Alp, İhlas Haber Ajansı’na hususî açıklamalarda bulundu. Ekonomiden altyapıya, kulübün amaçlarından CAS duruşmasına kadar birçok bahis hakkında konuşan Alp, bordo-mavililerin gündemini kıymetlendirdi.
“Doğruları yaparak buralara geldik”
Bugünkü başarıyı anlamak için dün yaşananlara bakmak gerektiğini belirten Alp, “Göreve geldiğimizde FIFA’da 30’un üzerinde belgemiz vardı. Tarihimizde ilk sefer aktarım yasağı almıştık ve icra memurları her gün kulübün kapısında bekliyordu. Futbolcularımıza 6, işçimize 3 aydır ödeme yapılmamıştı. Kulüplere, menajerlere Trabzon’daki kasaba, manava borcunu ödeyemeyen bir Trabzonspor vardı. Grubun içinde huzur kalmamıştı. Kulübümüz, Üstün Lig’e katılabilmek için lisans alamayacak durumdaydı. Tek dermanımız vardı. O güç günleri aşacaktık, hem ekonomik mealde hem de sportif mealde muvaffakiyet sağlayacaktık. Başkanımız Ahmet Ağaoğlu’nun liderliğinde çok şükür her ikisini de büyük nispette başardık. “Kulüp batacak” dediler, sürdürülebilir ekonomiye kavuşturduk. “Beşincilik başarıdır” dediler, geçen yıl dördüncü olduk, bugün şampiyonluk adayıyız. Ekipteki maliyeti yüksek oyuncuları gönderdik, “İlk 10’a güçlükle girer” dediler, bu mülahazayı alanla bir ettik. Yıllık oyuncu maaş bütçesini 38 milyon Euro’dan 15 milyon Euro’ya düşürdük. Yusuf Yazıcı’yı Trabzonspor tarihinin en yüksek bonservis bedeliyle sattık. Şu anda da Türkiye’nin en pahalı oyuncuları bizde” dedi.
Bugün Trabzonspor’un futbolcusuna, işçisine ve esnafa gününden önce ödeme yapan bir ekonomiye kavuştuğunu kaydeden Alp, “Hiçbir kulübe, menajere, futbolcuya, esnafa borcumuz yok. UEFA ve FIFA’da bir tane evrakımız bulunmuyor. Trabzonspor borsada Türkiye’nin en kıymetli kulübü haline geldi. Evet bütün bunlar nasıl oldu? Karşılığı çok kolay aslında! Trabzonspor’un kendi gerçeklerine müsait doğrularını yaptığımız için dün doğruları yaptık ve buradayız, yarın daha iyilerini yaparak daha da ileri gideceğiz. Bu doğrulardan taviz vermeden ilerleyeceğiz” formunda konuştu.
“Ama bu dönem lakin gelecek seri hikayenin sonu elbette şampiyonluk olacaktır”
Trabzonspor’un geldiği noktanın başarılı olduğunu belirten Mehmet Yiğit Alp, “Trabzonsporumuz bir hikaye yazıyor. Hikayenin sonu elbette şampiyonluk olacaktır. Lakin bu dönem fakat gelecek dönem. Kesinlikle o hikayeyi tamamlayacağız ve bunu taçlandırarak sürdüreceğiz. Dünden bugüne hiçbir şey tesadüfen olmadı. Akıllıca planlama, yanlışsız yapılanma, gerçek adımlar ve sahih stratejiyle bugünlere geldik. Nereden? Daha düne kadar ekonomik olarak dibi görmüş bir noktadan. Sportif olarak da umutların bittiği bir yandan. Doğal ki bütün bunlar tek başına olmadı. Başkanımız Ahmet Ağaoğlu’nun önderliğindeki yönetim konseyindeki arkadaşlarımız, camiamız ve taraftarımızla birlikte. Herkes üzerine düşeni ziyadesiyle yaptı. Motivasyonumuzu yitirmeden devam etmek zorundayız” sözlerini kullandı.
“Hüseyin Çimşir kararımız doğruydu”
Teknik Yönetici Hüseyin Çimşir’e yönelik eleştirilere de değinen Mehmet Yiğit Alp, “Bu eleştiriler en çok bize yapılıyor aslında. ’Neden sair bir öğretmen ile anlaşmadınız’ halinde. Yönetim olarak hakikat bir karar verdik. Yaklaşık 1,5 yıldır kadronun içinde olan, futbolcuları tanıyan Hüseyin Çimşir’i başa getirdik. Hüseyin Öğretmen evladımız. Bizde futbol oynamış, camiamızın kıymetlerinden biri. Ayrıyeten o dönem farklı bir hocayı ekibin başına getirme konusunda hazırlığımız esasen yoktu. Haydi diyelim çabuk ettik ve yeni bir öğretmen getirdik. Ekibi tanıması, kentle, camiayla kaynaşması zaman alabilir ve daha da berbat olabilirdi. Bunu bugün gündeme getirmek ‘daha güzel olurdu’ demek bir ihtimal. ‘Daha istenilmeyen olurdu’ da öbür bir ihtimal. Bunlara takılmadan yolumuza devam etmek zorundayız. Sonuçta Trabzonsporumuz son iki seridir yarışın içerisinde. Şampiyonluğa en çok bu dönem yaklaştık. Lakin hiçbir şey bitmedi” tabirlerini kullandı.
“Kendi insanımıza sabır göstermeliyiz”
“Kendi insanımıza sabır göstermeliyiz” diyen Alp, laflarını şöyle sürdürdü: “Trabzonsporumuz ligin 2. yarısında namağlup ilerliyor. Bakınız 1998’den beri 6 sefer 60 puanın üzerine çıktık. Bizim dönemimizde bunu iki defa başardık. Biri bu sene, biri de geçen yıldı. Hüseyin Çimşir, teknik yöneticilik hizmetine geldikten sonra 14’ü lig, 6’sı kupa olmak üzere 20 maç oynattı. Ve tek mağlubiyeti var o da kupa maçı. Kendisi kadronun başına geçtiğinde üçüncüydük ve Sivasspor 5 puan önümüzdeydi. Geçen seri ligin 2. yarısında 32 puan almıştık, bugün birebir dönemde üç maç eksiğimizle 30 puan kazandık. Bizler camia olarak kendi insanımıza sahip çıkmalıyız ve kolayca harcamamalıyız. Sabır göstermeliyiz.”
“Güçlünün hukuku değil, hukukun gücü”
Trabzonspor’un hakem cürümlerine yönelik çok sert çıkışlarıyla ilgili olarak ise Alp, “Futbolumuzun hem idari hem de toplumsal manada yine yapılandırmaya muhtaçlığı var. Yıllardır birebir kişilerin etrafında dönen anlayışla yolumuza devam edemeyiz. Federasyon heyetlerinin adil kararlar verdiği, hakemlerin maçları hakkaniyetle yönettiği bir futbol hepimizin hasreti. Lakin bunu yıllardır sağlayamadık. Güçlünün hukuku değil, hukukun gücünün hakim olması gerekiyor. Geçen seride olduğu üzere ondan önceki dönemlerde da ve maatteessüf bu seride da hakemler tarafından en çok canı yakılan kulüp biz olduk. Meydandaki hakem gördüğünü çalamayacak ise, VAR’daki hakem izlediğini meydandaki hakemin kulağına söylemeyecek ise neden maçlara çıkıyoruz? O zaman hakemler ekiplerin takımlarına bakarak kendi arasında sıralamayı belirlesin, bizi de hiç yormasınlar. Mesela kendi alanımızda oynadığımız Başakşehir maçında net penaltımız verilmiyor. Haydi hakem görmedi, VAR’daki neden çağırmıyor? Keza sair maçlarımızda da durum farklı değildi. Oyunu tutmaktan kaynaklı kaybettiğimiz puanlar, hakemlerin haksız kararlarıyla elimizden aldığı puanları topladığımızda şu anda ligde herkes ikincinin kim olacağını konuşuyor olacaktı” diye konuştu.
“Adil bir oyun için masa başında savaşımızı verdik”
“Şunun da altını mahsusen çizmek istiyorum” diyen Alp, “Bize karşı sayısız kez haksız kararlar verilirken rakibimiz de kollandı. Yönetim olarak masa başında bu haksızlıklara karşı savaşımızı verdik. O savaş birileri üzere imtiyaz için değil, adil bir oyun içindi. Tam olarak başardık diyemem. Muvaffakiyet gelgelelim laf konusu yapının büsbütün değişmesiyle olacak. Zati onu değiştirmeden futbolumuzda adil oyundan bahsedemeyiz” dedi.
“Trabzonspor’un yanlışsız yönetilmeye gereksinimi var”
Trabzonspor’un ekonomik yapısıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Alp, şunları söyledi, “Sayın Başkanımız Ahmet Ağaoğlu ile birlikte Nisan 2018’de hizmete geldiğimizde umut tacirliği yapmadan, Trabzonsporumuzun mevcut gerçeklerine münasebetli şekilde hareket edeceğimize dair kelam verdik. Önceliğimiz ekonomik savaştı. Tabi ki kadro tarafında da gerçek bir yapılanmaydı. Bu ikisini koşut bir şekilde yürütüp, hem ekonomimizi düzeltecektik hem de yarışın içerisinde olacaktık. Allah’a şükür şu anda iki durumda da başarılıyız. Demek ki Trabzonspor’un borçlanmaya değil, yüksek bütçeli aktarımlara değil akıllıca bir şekilde yönetilmeye muhtaçlığı var. Bu gerçekleri maatteessüf kulübümüz, sürüklendiği uçurumun kenarına vardığında anladık. Bir adım ötesi herkes için her şey için çok geç olabilirdi. Yönetim Konseyi olarak geldiğimiz günden itibaren uyguladığımız bu doğrulardan asla ve asla taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Şunu da gönül rahatlığıyla söylemek isterim. Trabzonsporumuzun önü açık. Bunu gören ve bilen camiamız, kulübümüzün etrafında birleşerek çok büyük bir kenetlenme sağladı. Bunu bozmadan daha da kenetlenerek ve daha da güçlenerek devam etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Gelecek dönemin takımını hakikat yapılanmayla oluşturmamız gerekiyor”
Gelecek serinin planlamasını yaptıklarını belirten Alp, “Önümüzde üç maç var. Öncelikli olarak bu maçlarımızı kazanmak zorundayız. Sonrasında Türkiye Kupası finalimiz var. İnşallah iki kulvarda da gayeye ulaşırız. Tabi ki biz bu süreçlerin tamamlanmasını beklemeden başkanımız ve yönetim konseyindeki arkadaşlarımızla birlikte planlamamızı yapıyoruz. Şu anda gelecek seri için gruba kattığımız oyuncularımız var. Mukavelesi bitecek oyuncularımız var. Kiralık olan, lakin satın alma opsiyonu bizde olan oyuncularımız var. Yeni aktarımlar için görüştüğümüz oyuncular da var. Gelecek seri Eylül ayında başlayacak. Aradaki aralık de çok kısa. Haliyle gelecek serinin takımını tekrar akıllıca bir yapılanmayla oluşturmamız gerekiyor” sözlerini kullandı.
Trabzonspor Asbaşkanı Mehmet Yiğit Alp, 16 Temmuz’da yapılacak olan CAS duruşmasına da değinerek laflarını şöyle tamamladı: “CAS’a itirazımızı yaptık. Duruşma 16 Temmuz’da olacak. Biz finansal mealde haklı münasebetlerimizi ortaya koyduk. Savunmamızı da duruşma günü yapacağız ve sonrasında kararı bekleyeceğiz.”
