Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun, ülkenin başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos’ta meydana gelen, en az 180 kişinin ölümüne ve yaklaşık 6 bin kişinin yaralanmasına yol açan patlamayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, patlamanın ‘Hizbullah’ın silah depolarından kaynaklandığı’ argümanlarını kıymetlendirdi.
Kelam konusu savları yalanlayan Aun, patlamanın Hizbullah’ın silah depolarından kaynaklanma ihtimalinin ‘İmkansız’ olduğunu söyledi ve tezlerle ilgili olarak ‘hayal ürünü’ nitelendirmesinde bulundu. Aun ayrıyeten, Hizbullah’ın Beyrut Limanı’nda silah deposu bulunmadığını belirtti.
İtalyan gazetesi Corriere della Sera’dan Giulia Segreti’ye konuşan Aun, kazayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirterek her ihtimalin değerlendirileceğini ve tüm ipuçlarının araştırılacağını vurguladı.
‘Bu cins olaylar insanların hayal gücünü tetikliyor’
Aun ayrıyeten, öne sürülen argümanlarla ilgili olarak şunları söyledi:
“İmkansız, lakin bu çeşit önemli olaylar insanların hayal gücünü tetikliyor. Olay bir kaza üzere görünse de, her görüşü dinlemediğim yönünde suçlanmaktan kaçınmak istiyorum.”
Hizbullah başkanı Hasan Nasrallah da, limanda silah deposu olduğu yönündeki savları reddetmiş, “Patlamanın arkasında İsrail’in olduğu ortaya çıkarsa bedel ödenecek” açıklamasında bulunmuştu.
‘Yine de bütün ihtimaller değerlendirilecek’
Kazayla ilgili öbür senaryoları da kıymetlendiren Aun, patlamadan önce liman semalarında birtakım uçakların görüldüğü yönündeki tezlerin ‘inandırıcı olmadığını’, tekrar de bütün ihtimallerin değerlendirileceğini söyledi.
Öte yandan, Lübnan Başbakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da, harika halin başkentteki mevcut durum ve hükümetin istifası nedeniyle 18 Eylül’e kadar uzatıldığı belirtildi.
‘Refik hariri cinayeti lübnan halkının hayatını ve olayların gidişatını çok etkiledi’
BM’ye bağlı Milletlerarası Lübnan Özel Duruşması’nın eski Başbakan Refik Hariri’nin öldürüldüğü suikast davasının bugünkü karar duruşmasına da değinen Aun şunları kaydetti: “(Hizbullah ve Suriye’nin suikasta karıştığı argümanları üzerine) Bunlar havada uçuşan argümanlar. Beşerler hatalıyı bilmiş olsalardı duruşmaya başvurmazlardı. Bir şey söyleyebilmemiz için duruşmanın kararını beklemeliyiz. Her ne kadar geciken adalet adalet değilse de Memleketler arası Lübnan Özel Duruşması’nın vereceği kabul etmeliyiz. Bu cinayet Lübnan halkının hayatını ve olayların gidişatını çok etkiledi.”
