
Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, bu dönem kilo alım fiyatı ve takviye prim sayısı açıklanmayan pamukta, üreticinin ziyan etmemesi için kilogram fiyatının 6 liradan aşağı olmaması gerektiğini söyledi.
Korkut, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu yıl ekim alanlarının geçen yıl yaşanan aksiliklerin tesiriyle 350 bin hektara düştüğünü belirterek, son 24 yılda ekim alanlarındaki en büyük daralmanın ise Antalya’da yaşandığını kaydetti. Korkut, “Ülkemizde pamuk ekim alanları 1998/99 dönemlerinde 757 bin hektar ile tepe yapmış, lakin 2000’li yıllarla birlikte süratli bir gerileme sürecine girmiştir. TÜİK verilerine göre 2019/20 döneminde pamuk ekim alanları bir önceki yıla göre yüzde 8 gerileyerek 477 bin hektar olarak gerçekleşmiştir. TÜİK verilerine göre 2019 yılında 1995 yılına göre Güneydoğu Anadolu Bölgesinde pamuk ekim alanları yüzde 41 oranında genişlerken, Ege’de yüzde 65, Çukurova’da yüzde 65, Antalya’da yüzde 87 daralmıştır. Bu süreçte ekim alanlarındaki toplam daralma ise yüzde 37 olmuştur” dedi.
“Üretim arttırılmalı”
TÜİK Dış Ticaret İstatistiklerine göre, Türkiye’nin geçen yıl yüzde 13 artışla 1,5 milyar dolar bedelinde 935 bin tonluk lif pamuk ithalatı yaptığını belirten Korkut, pamuk üretim alanlarının kesinlikle arttırılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Pamuk, yaygın ve zarurî kullanım alanlarıyla insanlık açısından, sağladığı katma bedel ve istihdam imkanlarıyla da üretici ülkeler açısından büyük ekonomik öneme sahip bir eserdir. Pamuk, işlenmesi açısından çırçır endüstrisinin, lifi ile tekstil endüstrisinin, çekirdeği ile yağ ve yem endüstrisinin, linteri ile de kağıt endüstrisinin hammaddesi durumundadır. Petrole alternatif olarak pamuğun çekirdeğinden elde edilen yağ, giderek artan ölçüde biodizel üretiminde de hammadde olarak kullanılmaktadır. Birçok kesimin hammaddesi pozisyonundaki pamuğun üretimini kesinlikle arttırmamız gerekmektedir. Ülkemiz pamuk dış ticareti dünya pamuk fiyatlarının seyrine ve ülkemizin artan pamuk tüketimine bağlı olarak pamuk ithalatımız zaman zaman 1,7 – 1,8 milyar dolar üzere yüksek sayılara ulaşabilmektedir.”
“Üretici desteklenmeli”
Üreticinin pamuk üretimini arttırabilmesi için kesinlikle desteklenmesi gerektiğine de dikkat çeken Feyzullah Korkut, şöyle devam etti:
“Ülkemiz pamuk üretiminde yüksek girdi maliyeti, üreticinin rekabet gücünü olumsuz etkileyen temel faktörlerden biridir. Pamukta girdi/ürün fiyatı paritesi girdiler aleyhine artmasının yanı sıra sübvansiyonlu ithalatın da tesiri ile “ortalama iç piyasa fiyatı” maliyeti karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. 2020 yılında kütlü pamuk üretim maliyetinin 4,86 TL/kilogram olacağı iddia edilmektedir. Şimdi fiyat ve dayanak açıklanmadı. Beklenti, çiftçinin eline geçecek paranın 6.0 TL/kilogramdan aşağı olmaması gerekmektedir. Fiyatın düşük olması durumunda üretici, önceki yıllarda olduğu üzere pamuk üretiminden uzaklaşacaktır. Çiftçilere sağlanan eser takviyesi son üç yıldır 80 kuruş/kilogram olarak devam etmektedir. Bu takviyenin günün şartlarına göre belirlenerek en az 1,5 TL/kilograma yükseltilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; Türkiye tarım siyasetlerinde güncellemeler yapmak ve üreticiyi desteklemek zorundadır.”