a
  • Haberyum
  • Gündem
  • Kızı, Murat Dilmener’siz geçen 1 yılını anlattı: Çok güzel bir hastaneye adını verdiler

Kızı, Murat Dilmener’siz geçen 1 yılını anlattı: Çok güzel bir hastaneye adını verdiler

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

 

Gülseli KENARLI Harun UYANIK/ İSTANBUL,, Prof. Dr. Murat Dilmener’in kızı Fulya  Dilmener Gençoğlu,  “Keşke bir sene öncesine dönsem’ diyorum. Ama maalesef öyle bir imkanımız yok. Üzgünüz. Çok güzel şeyler yapıldı babam için. Bu konuda da çok teşekkür ediyorum, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza, TBMM Başkanına. Bizim yanımızda oldular her zaman. Çok güzel bir hastaneye adını verdiler” dedi. 
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde hekim ve öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Murat Dilmener, geçen yıl koronvirüse yakalanan ilk hekimlerden. Koronavirüs nedeniyle bir ayı aşkın süren tedavisine rağmen 3 Mayıs 2020’de hayatını kaybeden Dilmener’in kızı ve torunu, babasız ve dedesiz geçen bir senelerini anlattı. 

“BEN BABAMI EN SON 14 MART AKŞAMI GÖRDÜM”
Prof. Dr. Murat Dilmener’in kızı Fulya Dilmener Gençoğlu, “Gerçekten çok büyük bir özlemle geçti. Onu anmadığımız, düşünmediğimiz zaman olmadı” diyerek babası olmadan geçirdiği 1 yılı şöyle anlattı: “Hastaları olsun, çevresindeki insanlar olsun sürekli ‘keşke olsaydı, keşke hayatta olsaydı farklı olurdu, ona ihtiyacımız olduğu en kötü pandemi döneminde kaybettik onu’ şeklinde bize çok dönüşler oldu. Biz gerçekten çok büyük bir şey kaybettik, insan bir uzvunu kaybeder gibi, kolunu, bacağını kaybeder gibi. Bir boşluk hissettik, pandemi dönemindeki sıkıntılar, babama duyduğumuz büyük özlemle geçti bir sene. Babam geçen sene Tıp Bayramı için Sapanca’da bir kongre vardı, oraya katılmıştı. Sonra bizim evimize gelmişti. Beraber çok güzel yemek yedik, ertesi gün pandemi Fransa’da da başlayınca kızım geri döndü. Biz de kızımızı 14 gün izole edelim dedik. Bunun üzerine ben babamı en son 14 Mart akşamı gördüm, bir daha da görmedim. Gerçekten boşluğu hiçbir şekilde dolmuyor, hayatımın her anında babam vardı. Her zaman… Evlendiğimde, üniversitede… Hocalık yapmama imkan sağladı. Her konuda yanımdaydı. Kalbimize gömüyoruz. Bazen hiç ölmemiş gibi onu hissediyoruz. Kelimelerle bu tip şeyler gerçekten ifade edilemiyor. Bir de 14 Mart Tıp Bayramı yaklaşmasıyla bir hüzün kapladı bende. Daha bir hüzünleniyorum, üzülüyorum. Büyük bir değerdi. Herkese koşardı. Yoksullara yardımcı olurdu. Sadece tıbbi konuda değil, her konuda yardımcı olurdu. Yardım isteyen herkese elini uzatırdı. Çözüm odaklı bir insandı. Aklı fikri işinde, hastalarında, hastalarını tedavi etmek, bir şekilde memnun etmekti. Hastaları da çok severdi onu, hastaları da ona bağımlı gibilerdi. Bazı hastaları öldükten sonra ‘onsuz biz ne yapacağız’ dedi. Bunalıma girenler oldu. Kendini bırakanlar oldu. Hatta bazı hastaları vefat etti. Belki bununla alakalı değildir ama… Hastalarına da çok sahip çıkardı, ailesine çok sahip çıkardı. Koruyucu bir yapısı vardı babamın” dedi. 

“KEŞKE BİR SENE ÖNCESİNE DÖNSEM’ DİYORUM”
Gençoğlu, “Şu anda herkes bir endişe, korku içinde. En azından hastalarına bu konuda yardımcı olabilirdi. Telkin ederdi onları. Yaşlı hastalarına, ilaçları, vitaminler konusunda destek olurdu. Bize de her konuda destek verirdi diye düşünüyorum. Moralimiz bozulduğu zaman, canımız sıkıldığı zaman… O olsaydı çok farklı olacaktı. Zaten bir sene önceki hayatımı çok özlüyorum. ‘Keşke bir sene öncesine dönsem’ diyorum. Ama maalesef öyle bir imkanımız yok. Üzgünüz. Çok güzel şeyler yapıldı babam için. Bu konuda da çok teşekkür ediyorum Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza, TBMM Başkanına. Bizim yanımızda oldular her zaman. Çok güzel bir hastaneye adını verdiler” diye konuştu. 

“SANKİ GERÇEK DEĞİLMİŞ GİBİ GELİYOR”
Torunu Alara Gençoğlu, yurtdışına gittiği için dedesi Dilmener’i en son Ocak 2020’de gördüğünü belirtiyor. Gençoğlu ise dedesiz geçen 1 yılıyla ilgili “Gerçekten bazen onun gittiğine inanmıyorumö diyerek şunları kaydetti:  “Sanki şu an pandemi sürecinden dolayı onu korumak için görüşmüyormuşuz gibi hissediyorum. Sanki gerçek değilmiş gibi geliyor. Sadece korumak istiyormuşuz gibi hissediyorum. Onun gerçekten gittiğinin düşününce kendimi çok eksik ve buruk hissediyorum. Bana 1 sene geçmiş gibi bile gelmiyor zaten. Onun eksikliğini çok hissediyoruz. En ufak bir yerimiz ağrıdığında ya da moralimiz bozulduğunda her zaman onun desteği bizim yanımızdaydı. Eminim bir tek ben değil; tüm hastaları olsun, aile yakınlarımız olsun her zaman onun yerini ayrı tutuyorlardı. O yüzden onun eksikliği bizim için fazla geldi. Benim için özellikle. Her zaman aklıma geliyor. Odamda resmini taşıyorum. Onu gördükçe anıyorum. Üzülüyorum. Hüzünleniyorum. Çok zor bir seneydi.”

“BİRBİRİMİZE KARŞI ÇOK YÜKSEK BİR DUYGUSAL BAĞIMIZ VARDI”
Torunu Gençoğlu, “Ben 2 aylığına Fransa’ya gitmiştim. En son onu Ocak ayında gördüm. Onu görmeyeli bir seneyi de geçti. Biz birbirimize çok düşkündük. Oradayken de sürekli konuşuyorduk. İkimizin de konuşurken gözleri doluyordu. Birbirimize karşı çok yüksek bir duygusal bağımız vardı. İnanılmaz özlüyorum. Hastalarında bizimle irtibata geçenler oldu. Bir tanesi hatta hatıra defteri hazırlamıştı dedem adına. Hastanede bir ‘Murat Dilmener’ köşesi yapıldı. Oraya yerleştirdik. Bunu bir hastası yaptı mesela. Hiç yalnız bırakmadılar ne bizi ne de onu” şeklinde konuştu. 

Murat Dilmener’i en son 14 Mart’ta gören kızı Fulya Dilmener Gençoğlu ve torunu Alara Gençoğlu’nun fotoğrafları ortaya çıktı. Fotoğrafta Gençoğlu’nun oturan babasının boynuna sarılarak poz verdiği görülüyor. 

(FOTOĞRAF)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

İş yerinden çaldığı mazotu satarken yakalandı