Karanlıkta geçen 36 yıl

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Elazığ’da 19 yaşında gözlerini kaybeden ve 36 yıldır karanlıkta yaşayan bir çocuk annesi Feride Öktan, gücü ve yapabildikleri ile herkese örnek oluyor.

Feride Öktan (55), çocukken beyninde oluşan uru aldırmakta geç kalınca 19 yaşında geçirdiği ameliyat ile ölümden döndü. Ameliyat sonrası gözlerini büsbütün kaybeden Öktan’ın yüzünün yarısı da donuk halde kaldı. Yüzde 100 görme engelli olan Öktan yeniden de hayata tutunmayı bırakmadı. Kuvvetli süreçlerden geçen Öktan, yüzde 95 görme engelli Ali Öktan ile evlendi ve bir çocukları oldu. Görme engeline karşın çocuğunu büyüterek okutmayı başaran Öktan, birebir zamanda karanlıkta yaşamayı da öğrendi. Hiçbir kursa gitmeden bağlama çalmayı başaran, konut işlerini eksiksiz yapan, kabartma yazı ile Kur’an-ı Kerim okuyan Öktan, gücü ile herkese örnek oluyor.

19 yaşına geldiğinde gözlerini kaybettiğini belirten Feride Öktan, “Küçüklükten beynimde kalan bir ur vardı. Ne yazık ki doktora gitmekte de geç kaldım. Sonra ameliyatla kurtuldum, hayatta kaldım ancak gözlerim gitti. Yüzümün de yarısı donuk halde kaldı. Hayat çok zordu. Kör olarak yaşamak güç değil aslında. Ancak ben o dönemde bir aile takviyesi ile eğitim görebilseydim, okuyup bir meslek sahibi olabilseydim sıkıntı olmayacaktı. Benden diğer kör yoktu diye düşünüyordum. Aileden de hiçbir takviye yoktu. Körler rehabilitasyon merkezine gittim. Oraya gitmeden önce şiddetli bir depresyon geçirdim. 7 sene boyunca sıkıntı bir hayat yaşamıştım. Rehabilitasyona gittiğimde 34 kişi ortasından birinci oldum. Sonra bir evlilik yaptım. Bir oğlum oldu. Oğlumu tek başıma büyüttüm. Güç şatlar altında büyüdü lakin artık okumaya devam ediyor” dedi.

“İki ay içerisinde yüzde 100 kör haline geldim”

36 yıldır karanlıkta yaşadığını dile getiren Öktan, “19 yaşım bitene kadar yüzde 100 görüyordum. Lakin iki ay içerisinde yüzde 100 kör haline geldim. Olağan bir insanın yapabileceği her şeyi meskenin içerisinde yapıyorum ancak sokakta bağımsız hareketi başaramadım. Bağımsız hareket için öncelikle beynin sağlam olması gerekiyor. Ben beyinden çok geç ameliyat olduğum için dengeyi sağlayamıyorum. Ancak meskenin içinde yemek konusunda iyiyimdir. Bağlamada da kötü değilim. Eğitim almamama karşın uygun çalıyorum. Kur’an-ı Kerim okuyabiliyorum. Örgüde çok çok başarılıyım. Yemek konusunda da bir çok görenden daha iyiyimdir” diye konuştu.

“Yaşamayı ve insanları seviyorum”

Zelzelede konutlarının ağır hasar aldığını ve şu anda konteyner kentte yaşadıklarını aktaran Öktan, “Ortak alanlarla da zifiri körlük zordur. Ortak ömür alanlarında yaşayamadık. Ağır hasarlı meskende 24 gün boyunca yaşadık. Sonra devletinde takviyesi ile mesken kiralamak istedik. Lakin ne yazık ki bulamadık. Bulduğumuz yerde kadın benim körlüğümden dolayı geri adım attı. Önce kelam verdi ancak beni tanıdıktan sonra engelliye konut vermek istemedi. Bu da insanlarımızın engellilere karşı ne kadar hassas olduğunu gösterdi. Yaşamayı ve insanları seviyorum. Lakin insanların biraz duyarsızlar. Çıkar ve menfaat ön planda” formunda konuştu.