Bursa’da beyaz et üzerine üretim yapan fabrikada pandemi sürecinde moral bulmak için kendilerini bahçe işlerine veren kadın çalışanlar sayesinde fabrikanın 1,5 milyon metrekarelik boş arazileri verimli hale geldi. Kısıtlama zamanı kendilerini bahçe işlerine veren kadınlar, sıradanlaşma ile birlikte ektikleri eserlerin meyvelerini toplamaya başladı.
Bursa’da beyaz et üretiminin öncü firmalarından HasTavuk’un kadın çalışanları, korona virüs sürecinde yaptıkları girişim ile firmalarına hem renk getirdi hem de yarar sağladı. Pandemi sürecinde moral bulmak için bahçe işlerine dadanan kadın çalışanlar, firma sonları içerisinde oluşturdukları hobi bahçelerinde domates, salatalık, biber ve patlıcan ekip yetiştirdi. İş yanına ilişkin geniş ve boş arazilere de ayçiçek ekilmesi için harekete geçen kadınlar, 5 aylık süreçte 1,5 milyon metrekareye yakın boş arazinin ayçiçek tarlasına dönüşmesine vesile oldu. Kadınların hobi olarak başlattığı girişim sayesinde hasat zamanı elde edilen çiçek yağından para kazanan firma, ayçiçeklerinden üretilen yemler sayesinde milyon dolarlık tasarruf yaptı. Kendi muhtaçlığını karşılayan firma, taleplere nazaran elde ettiği yemleri satıp para da kazanmaya başladı.
Pandemi zamanı moral bulmak için tarlada zaman geçiren kadınlar, olağanlaşma ile birlikte ektikleri eserlerin meyvelerini toplamaya başladı. Öğlen aralarını topuklu ayakkabılarıyla tarlada ve hobi bahçelerinde domates, biber ve patlıcan toplayarak geçiren kimisi satın alma yöneticisi, kimisi halkla ilişkiler, kimisi genel yönetici asistanı, kimisi ise veteriner olan kadınların imgesi dikkat çekti.
Kadın çalışanlar ismine konuşan HasTavuk firmasının Halkla İlişkiler Yöneticisi Bircan Özkan, “Biz bir girişim olsun diye yola çıkmadık. İnsan olarak yaşadığımız dünyaya, etrafımıza ve tabiata sahip çıkalım istedik. Biz HasTavuk kadınları olarak pandemi sürecinde motivasyonu arttırabilmek için önce küçük hobi bahçeleri oluşturduk. Domates, patlıcan, salatalık, biber üzere eserleri ekerek mola saatlerimizi değerlendirmeye çalıştık. Bir mühlet sonra yem fabrikamızda bilhassa tavukçuluk dalında muhtaçlığımız olan buğday, yonca, ayçiçeği ve mısır üzere gereksinimleri gördük ve daha büyük arazilerde kendi tavuklarımıza yedireceğimiz yemlerde kullanılmak üzere bu eserleri üretmeye başladık. O denli ki zamanla etrafımızdan gelen taleplere de yanıt vermeye başladık. Biz bu girişime dünyamıza, toprağımıza, tabiatımıza borcumuz olduğu için başladık. Toprağı ekerek, üreterek, emek vererek kadının gücünü ortaya koymaya çalıştık. Etrafımıza olan hürmetimizi ortaya koymaya çalıştık ve başarılı da olduk” diye konuştu.
500 bin metrekare örtük ortamda bir yandan tavuk eti üretimi yaparken geri kalan 1,5 milyon metrekarelik yerde zeytin, meyve, ayçiçeği, buğday, mısır, yonca ekili olan firmanın tekrar sonları içerisinde zerzevat ve meyve yetiştirilen hobi bahçeleri ile 10 binin üzerinde dikili ağacı bulunuyor.
