
İsrail’in Çağrı Cihazı Saldırısı: Son Gelişmeler ve Türkiye Üzerine Değerlendirmeler
İsrail, son dönemde düzenlediği bir operasyonla, yüzlerce çağrı cihazını hackleyerek patlattı. Bu eş zamanlı saldırının sonucunda 8 kişinin hayatını kaybettiği ve 2.800’den fazla kişinin yaralandığı bildirildi. Bu olay, birçok kişinin aklında “Türkiye’de böyle bir risk var mı?” sorusunu doğurdu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, çağrı cihazlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Hizbullah askerlerinin kullandığı çağrı cihazlarının, İsrail tarafından eş zamanlı bir şekilde patlatıldığı ifade edildi. Ayrıca, İran’ın Lübnan Büyükelçisi’nin de bu saldırıda yaralandığı aktarıldı. Toplamda 8 ölü ve 2.800 yaralı olduğu bilgisi, olayın ne denli ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.
Hizbullah yetkilisi, bu çağrı cihazlarının patlatılmasını, İsrail ile yaklaşık bir yıldır devam eden çatışmada “en büyük güvenlik ihlali” olarak nitelendirdi. Patlatılan cihazlarda bulunan lityum pillerin sebep olduğu bu olay, tüm dünyada yankı buldu. Bununla birlikte, ellerinde çağrı cihazı bulunduran vatandaşlara, derhal bu cihazlardan kurtulmaları için uyarılar yapıldı.
Peki, Türkiye’de bu tür çağrı cihazları mevcut mu? Ve Türkiye’nin bu durumdan etkilenme ihtimali var mı? Bakan Uraloğlu, Türkiye’deki çağrı cihazları hakkında net açıklamalar yaptı: “Türkiye’de çağrı cihazları neredeyse hiç kullanılmıyor. Bu nedenle, çağrı cihazları özelinde Türkiye’de herhangi bir risk olmadığını net bir şekilde söyleyebilirim.”
Uraloğlu, Türkiye’de bu cihazların yaygın olmadığını, dolayısıyla halkın bu konuda endişe etmesine gerek olmadığını vurguladı. Özellikle cep telefonlarının yaygınlaşmasından önce bu cihazların kullanıldığına dikkat çekti: “Ben şahsen bu cihazlara rastlamadım. Genel anlamda Türkiye’de çağrı cihazlarının kullanılmadığını söyleyebilirim. Bu nedenle, çağrı cihazları özelinde Türkiye’de bir risk olmadığını kesin olarak ifade edebilirim.”