İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Konseyi Başkanı Erdal Bahçıvan, “Sanayi bölümü ve ihracatın en önemli girdisi olan güç gereksiniminin ‘sürekli, kaliteli ve uygun maliyetle’ karşılanması büyük önem taşıyor” dedi.
Güç ve Olağan Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan: “Pandemi nedeniyle geçen nisan ayı ile birlikte tüm endüstride elektrik tüketimi azalırken, hazirandan itibaren tekrar yükselişe geçti. Bu trendin artmasını ve sanayicimizin elektrik ve doğalgazı en uygun maliyetle kullanmasını temin için çabalıyoruz.”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri ve Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı, endüstrinin şimdiki güç mevzularını görüşmek üzere ortak bir istişare toplantısı düzenledi. Video konferans yöntemi ile düzenlenen ve İSO Yönetim Şurası Başkanı Erdal Bahçıvan açılış konuşmasını yaptığı toplantıya Güç ve Natürel Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan konuk olarak katılarak gündeme yönelik görüşlerini paylaştı. Bakanlığın üst seviye bürokratlarının da katıldığı toplantıda, Bakan Yardımcısı Tancan ile birlikte bürokratlar, sanayicilerin meselelerini dinledi, tahlil odaklı değerlendirmeler yaptı.
Sanayicilerin güç ile yaşadığı sıkıntılar ve tahlil önerilerinin ele alındığı toplantıda konuşan İSO Yönetim Heyeti Başkanı Erdal Bahçıvan, yeni olağanda de en süratli ve güçlü toparlanmanın tekrar sanayi ve ihracatla gerçekleştiğinin görüldüğünü söyledi. Sanayiciler olarak güç konusunda yaşadıkları problemleri bir rapor haline getirerek Bakanlığa sunduklarının altını çizen Bahçıvan “Raporda da belirttiğimiz üzere öncelikle endüstrimize, bilhassa girdi maliyetlerini düşürmeye yönelik verilecek dayanaklar artarak devam etmelidir. Güç, endüstrimizin en önemli ve yüksek maliyetli girdisini oluşturuyor. Endüstrimizin güç gereksiniminin ‘sürekli, kaliteli ve uygun maliyetle’ karşılanması büyük önem taşıyor. Bu noktada, güç maliyetlerinin sanayimizi, üretimimizi olumsuz etkilememesi ismine yapısal ve kalıcı tahlillerin bir an evvel hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.
YEKDEM katkımız karbon sertifikasına dönüştürülebilir
Endüstrinin büyük bölümünün temin ettiği, güç fiyatını oluşturan Son Kaynak Tedarik Tarifesinde (SKTT) Yenilenebilir Güç Kaynaklarını Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) önemli bir tartıya sahip olduğunun altını çizen Bahçıvan “Nisan ve mayıs aylarında, YEKDEM maliyetinde yaşanan iki kat seviyesindeki artış, sanayicilerimizde korkulara sebep oldu. Yenilenebilir güç yatırımcılarımızın motivasyonunu bozmayacak, biz sanayiciler üzerindeki YEKDEM yükünü azaltacak uygulamalar tüm tarafların görüşleri ile bulunabilir. Sanayi dalı olarak YEKDEM’e 2011 yılından bu yana 11 milyar doları aşan bir dayanağımız kelam konusu. Ülkemiz şimdi rastgele bir emisyon ticaretine dahil olmamakla birlikte, yakın zamanda AB’de Yeşil Anlaşma (Green Deal) kararlarının hayata geçmesi ile Emisyon Ticaret Sistemine dahil olmamız ya da karbon vergisi ile karşı karşıya kalmamız kelam konusu olacak. Bu bağlamda, YEKDEM katkılarımızın, bir ‘karbon sertifikasına’ dönüştürülmesinin, kelam konusu karbon kredileri yahut vergisine karşı yaptığımız emisyon azaltımının bir delili olarak sanayicilerimize ve ihracatçılarımıza çok önemli katkısı olacak” dedi.
Tüm elektrik üreticileri kapsama alınmalı
Bahçıvan, başka önerileri şöyle sıraladı: “Lisanssız elektrik üreten sanayicilerimiz yenilenebilir güç kaynak garanti kapsamı dışında bırakıldı. Rastgele bir ayrım yapılmadan lisanslı ya da lisanssız tüm elektrik üreticileri kapsama alınmalı. Güç verimliliği ile sağlanan tasarruf, aslında güç maliyetlerini düşürme noktasında önemli bir kaynak. Lakin, güç verimliliği yatırımları sermaye gerektiriyor. Uygulanmakta olan dayanakların daha cazip hale getirilmesine yönelik farklı ve güçlü teşvik tipleri gerekiyor. Misal şekilde, gücün verimli kullanılması temeline dayanan ISO 50001 Güç Yönetim Sistemi sertifikasına sahip şirketlere elektrik maliyetlerinde Güç Fonu (yüzde 1) ve Elektrik Tüketim Vergisi (yüzde 1) muafiyetinin sağlanması da Bakanlığımızca değerlendirilmelidir. Tekrar endüstrimizin kullandığı doğalgaz ve elektrik faturalarında yüzde 18’lik KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi rekabet gücümüze yarar sağlayacak ve moralleri yükseltecek. Vadeleri gelen elektrik ve doğalgaz ödemeleri için de faizsiz bir vadeli ödeme imkanı getirilmesi firmalarımıza bu kuvvetli süreçte önemli dayanak olacak.”
İstanbul endüstrisinin bilhassa Silivri, Çatalca, Büyükçekmece’de yaşadığı elektrik kesintilerine ve gerilim düşüşüne de değinen Bahçıvan, “Elektriğin kalitesindeki düşüklük hem üretim hem de materyal kayıplarına yol açıyor. Dağıtım ve iletim altyapıları süratle gerçekleştirilmeli. 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisindeki amaçlara ulaşmaya ağırlaşmış bir İstanbul Endüstrisinin trafo kapasitelerinin eksikliği nedeniyle güç tedariğinde yaşadığı üzere gündelik meselelerden kurtulması, kurtarılması gerekiyor” dedi.
Tancan: “Ağustosta elektrik tüketimi yüzde 16 arttı”
Güç ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan da “Pandemi nedeniyle geçen nisan ayında tüm endüstride elektrik tüketimi bir önceki yılın birebir dönemine göre yüzde 30 azalırken, mayısta yüzde 29 azaldı. Hazirandan itibaren tekrar yükselişe geçerek yüzde 12 artış oldu. Temmuzda yüzde 1’lik düşüş, ağustosta ise tekrar yüzde 16’lık artış oldu. Bu trendin artmasını temenni ediyoruz. Her zaman sanayicimizin elektrik ve doğalgazı en uygun maliyetle kullanmasını temin için çabalıyoruz” dedi.
