Kurumların dijital dünyaya geçişi hızlandıkça, çalışma sistemleri de buna koşut biçimde değişiyor. Tıpkı klâsik meydanda olduğu üzere internet üzerinde de görünürlük her şeyden önemli. Bu görünürlüğü sağlamak için reklam ve pazarlama çalışmaları gerçekleştirilse de bunların tesirleri çalışmaların yapıldığı periyotlarla hudutlu kalıyor. Meğer, içerik çalışmaları, kalıcı bir görünürlüğün temelini oluşturuyor.
Gerçek hazırlanmış bir içerik stratejisi, bir işletmenin kendisi, eser ve hizmetleri hakkında haber sağlamanın yanında, yapılan işin geleceğine de form verme gücüne sahip. Örneğin eserler hakkında hazırlanan “kendin yap” medyaları, kullanımla ilgili ipucu makaleleri, sık sorulan soruları yanıtlayan içerikler, potansiyel müşterileri satın almaya yönlendirebileceği üzere, tüketicinin etkileşimi sonucunda var olan eserleri geliştirme ya da yeni eser ortaya çıkarma konusunda da içgörüler ortaya koyabiliyor.
Şirketlerin %56’sı içerik yatırımlarını artırmak istiyor
Aktüel araştırmalar da içerik stratejilerinin ve içerik pazarlaması çalışmalarının önemini ortaya koyuyor. İçerik pazarlamasındaki en büyük zorluğun data ve strateji eksikliği olduğunu düşünenlerin orantısı yüzde 28’i bulurken, işletmelerin yüzde 56’sı bu eksiğin farkında ve içerik üretim yatırımlarını artırmak istiyor. Tüketicilerin yüzde 91’i ise markalardan özgün olmalarını bekliyor.
Mevzu hakkında konuşan Medialogy CEO’su Emrah Pamuk, “İyi bir içerik stratejisi belirlemek için maksadı baştan belirlemek gerekiyor. Bu çalışmayı yapacak kurumların tıpkı bir birey üzere özelliklerinin, güçlü cephelerinin ve belirlenen amaçlara yönelik fırsatların tespit edilmesi ile yalnızca orta ve uzun vadede değil, kısa vadede de içerik çalışmalarından sonuç almak mümkün. Tüm bunları yaparken teknolojinin de önemli bir yararı oluyor. Profesyonel araçlar kullanarak bir işletmenin dijital dünyadaki görünürlüğü ve tesirini ölçmek, yanlışsız yatırımları yapmayı kolaylaştırıyor” dedi.
