a
  • Haberyum
  • Bursa
  • “İnsanı anlamak mitlerin sesine kulak vermekten geçer”

“İnsanı anlamak mitlerin sesine kulak vermekten geçer”

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Misi Akademi’de “Mitoloji: Hayatımıza
Yön Veren Söylenceler” atölyesinin yürütücülüğünü yapan arkeolog ve yazar
İsmail Gezgin, mitosların, insanlığın bugüne gelişinin öyküsünü verebilecek
kültürel zenginlikler içeren, hatta hayatı şekillendiren, kültürün taşıyıcısı
olduklarını söyledi. Gezgin “İnsanı anlamak mitlerin sesine kulak vermekten

geçer” dedi.

Misi Akademi çatısı altında farklı okuma ilgilerine yönelik olarak atölyeler
düzenleyen Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü, bu defa mitolojiye ilişkin
atölye düzenledi. Arkeolog ve yazar İsmail Gezgin’in yürütücülüğünde
düzenlenen “Mitoloji: Hayatımıza Yön Veren Söylenceler” başlıklı atölye
büyük ilgi gördü.
Çevrimiçi düzenlenen ve iki gün süren atölyeye Bursa ve farklı illerden katılım
oldu. Gezgin atölyede, katılımcıları, insanın evreni, kendini ve yaşamı nasıl
tanımladığını gösteren mitler eşlinde bir yolculuğa çıkardı.
Mitosların, anlamsız, boş zamanlarda anlatılmak için uydurulmuş fantastik
ürünler olmadığını anlatan İsmail Gezgin, “Mitoslar, İnsanlığın bugüne gelişinin
öyküsünü verebilecek kültürel zenginlikler içeren, hatta hayatımızı
şekillendiren, kültürün, anlamın taşıyıcısıdırlar” dedi.
“İnsan hem mitolojik hem de mitojeniktir” diyen İsmail Gezgin, “İnsan kendi
söylencesinin kahramanıdır. Her anlatıda insanlığını sorgulamakta, varlığını
anlamlandırmakta, insanlığını inşa etmekte ve dünyadaki yaşamını anlamlı hale
getirmektedir. İnsanı anlamak mitlerin sesine kulak vermekten geçer. Binlerce
yıl sonra bile mitler en temel soru olan ‘İnsan nedir?’ sorusuna yanıt arar” dedi.
Bütün mitlerin herkesin hemfikir olduğu soruya, yani ‘İnsan nedir?’ sorusuna
cevap verdiğini ifade eden İsmail Gezgin, “ ‘İnsan nedir’ sorsuna cevap vermek
için önce evreni açıklamak gerekiyor. İnsanın dille tanışması özellikle de
simgesel dille tanışması, insanın bilincini parçalamış; bilinç ve bilinçdışı
diyebileceğimiz iki kavrama sürüklemiş. Ayın görünen bir yüzü ve karanlık
yüzü var ya işte bizim bilincimizin de karanlık yüzü oluşmuş” diye konuştu.
Bilinçdışının, insan üzerindeki etkilerinin çok enteresan olduğunu anlatan
Gezgin, rüyaların bireysel bilinçdışının ürünü olmadığını da vurguladı.

Mitlerin, doğanın bir parçası olarak çevresiyle etkileşiminin insandaki dilsel
yansımaları olduğunu ifade eden İsmail Gezgin, “Onun doğa üzerinde
kurmaya çalıştığı hâkimiyetin öyküleridir. Bu anlamıyla mitler, insanın kendini
inşasında kullandığı, kendisi tarafından yaratılan yapı taşlarıdır. İnsan nedir?

sorusuna verilecek yanıtların toplamıdır. İnsan kendi anlatısıdır; onun bedeni,
dünyası, yaşamı ve kültürü hem ürettiği hem de içinde rol aldığı mitler ve
masallarda varlık bulur” diye konuştu.
İnsanların ürettiği ortak mitler olduğunu anlatan Gezgin, “ Gılgamış Destanı
bunlardan biri. Ortak olaylar, ortak figürler yaratmış bütün dünya insanları,
özellikle uygarlıkla karşılaşan insanlar. Uygarlaşmış toplumlarla uygarlaşmamış
toplumların ürettiği mitler arasında da büyük farklar vardır” diye konuştu.
Ortak mitler olan Gılgamış Destanı veTufan Hikayesini de anlatan Gezgin, bu
mitleri katılımcılarla yorumladı. Gezgin atölyenin son bölümünde katılımcıların
sorularını da yanıtladı.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

BAŞKAN AYDIN’DAN ENGELLİLER HAFTASI MESAJI