
Terapiye başlamak, birçok insan için hem umut verici hem de kaygı uyandıran bir deneyimdir.
Özellikle ilk seans, belirsizliklerle dolu olduğu için kişide gerginlik yaratabilir.
Peki, ilk seansta neler olur? Psikologunuz size hangi soruları sorar?
Bu yazıda, bir psikolog gözüyle ilk seansın nasıl geçtiğini, sürecin doğal akışını ve terapideki ilk adımları detaylıca ele alacağız.
İlk terapi seansına giderken hissettiğiniz endişe tamamen normaldir.
Çünkü insanlar genellikle,
“Acaba doğru yerde miyim?”,
“Psikologum beni yargılar mı?”,
“Ne kadar açılmalıyım?”
gibi sorularla kafalarını meşgul ederler.
Aslında bu korkuların temelinde, terapistinizin sizi nasıl karşılayacağını bilmemeniz yatar.
Ancak şunu unutmayın:
Psikologlar, insanların duygusal zorluklar yaşadığını bilerek bu mesleği seçerler.
Sizin rahat hissetmeniz için ellerinden geleni yaparlar.
Terapide ilk seansın temel amacı, terapist ve danışan arasında bir bağ kurmaktır.
Psikologunuz sizi tanımak ister, neden terapiye geldiğinizi anlamaya çalışır, terapi sürecinin nasıl işleyeceğini açıklar ve güvenli bir ortam yaratmaya odaklanır.
Bu seans genellikle bir “değerlendirme seansı” olarak adlandırılır.
Psikologunuz, sizinle ilgili genel bir resim çizmeye çalışırken, siz de onun yaklaşımını gözlemleme fırsatı bulursunuz.
İlk seansta sorulan sorular, terapistin uyguladığı terapi modeline ve sizin ihtiyaçlarınıza göre değişebilir.
Ancak genel olarak,
“Bana kendinden bahseder misin?”
gibi bir soruyla başlayabilirler.
Bu soru, psikologun sizin hikayenizi kendi ağzınızdan dinlemesi içindir.
Aileniz, işiniz, ilişkileriniz veya yaşam tarzınız hakkında genel bilgiler istenebilir.
Ardından,
“Terapiye gelme nedenin nedir?”
sorusu gelebilir.
Bu, en kritik sorulardan biridir çünkü terapistiniz, hangi konuda destek almak istediğinizi anlamaya çalışır.
Depresyon, kaygı, ilişki sorunları veya özgüven eksikliği gibi konular burada açılabilir.
Psikologunuz ayrıca,
“Bu sorun ne zamandır devam ediyor?”
diye sorabilir.
Bu, sorunun kronik mi yoksa yeni mi olduğunu anlamak içindir.
Bazen,
“Bu durum nasıl başladı?”
sorusu da gelebilir.
Eğer daha önce terapi deneyiminiz varsa, bunu mutlaka paylaşmanız istenebilir çünkü önceki terapilerin nasıl geçtiği, yeni süreç için yol gösterici olabilir.
Aile dinamikleri, birçok psikolojik konuda belirleyici olduğu için,
“Ailenle ilişkilerin nasıl?”
sorusu da sıkça sorulur.
Çocukluk deneyimleriniz hakkında kısa bilgiler istenebilir.
Bunun yanı sıra, psikologlar fiziksel belirtileri de değerlendirmek ister.
“Uyku, iştah ve enerji durumunuz nasıl?”
gibi sorular, depresyon veya kaygı bozukluğu gibi durumlarda önemli ipuçları sağlar.
Hayatınızdaki stres faktörleri de terapide konuşulacak konular arasındadır.
“Hayatınızda stres yaratan şeyler neler?”
sorusu ile iş, okul, ilişkiler veya finansal durum gibi faktörler ele alınabilir.
Son olarak, terapistiniz sizin hedeflerinizi öğrenmek isteyebilir.
“Kendiniz için hedefleriniz neler?”
veya
“Terapi size nasıl bir katkı sağlarsa mutlu olursunuz?”
gibi sorular, terapi sürecinin yönünü belirlemede yardımcı olur.
Birçok danışan için ilk seansın en zor yanı, duygularını ifade etmektir.
Bazı insanlar ilk seansta ağlar, bazıları ise kendini tamamen kapatabilir.
Bu süreçte,
“Çok fazla konuştum, acaba gereksiz şeyler mi anlattım?”
veya
“Keşke şunu da söyleseydim”
gibi düşünceler aklınıza gelebilir.
Ancak terapistiniz, sizin için en rahat olan hızda ilerleyecektir.
Hiçbir şey anlatmaya zorlanmazsınız.
İlk seans bittiğinde kendinizi değerlendirmeniz önemlidir.
“Bu terapist bana iyi geldi mi?”
“Kendimi güvende hissettim mi?”
“Anlaşıldığımı hissettim mi?”
gibi sorulara verdiğiniz yanıtlar, terapiye devam edip etmeme kararınızı şekillendirebilir.
Eğer terapistinizin yaklaşımı size uymuyorsa, farklı bir uzmanla görüşmekten çekinmeyin.
Terapistinizle uyum sağlamak, terapinin başarısı için çok önemlidir.
Sonuç olarak, ilk terapi seansı buzdağının görünen kısmıdır.
Belki biraz gergin, biraz tedirgin geçebilir, ancak unutmayın ki herkes ilk seansında heyecanlanır.
Psikologunuz sizi yargılamaz, anlamaya çalışır.
Kendinizi hazır hissettiğiniz kadarını paylaşabilirsiniz.
Terapi, kendinize verdiğiniz bir armağandır.
İlk seansın zorluğu geçtikten sonra, aslında ne kadar rahatlatıcı bir süreç olduğunu fark edeceksiniz.
En büyük adım, kapıyı çalıp içeri girmektir.
Gerisi, yavaş yavaş gelecektir.
Uzman Psikolog Diğdem Keski