
HDP Diyarbakır Vilayet Başkanlığı önünde evlat nöbeti aksiyonuna devam eden aileler, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen olaylara ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında HDP’li eski milletvekillerinin gözaltına alınmasını sevinçle karşıladı. Evlat nöbetindeki annelerden Ayşegül Biçer, “Bunlar hakkında yapılan süreçler bizi rahatlattı, bu sevincin tanımı yok. Güya evladımı almış kadar sevindim” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Kobani’ mazeretiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen aksiyonlara ilişkin soruşturma kapsamında 7 ilde ortalarında HDP’li eski milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Cet, Altan Tan, Emine Ayna ile HDP’li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen ve partililerin de bulunduğu 82 kişi için gözaltı kararı verdi.
Oğlu Mustafa Biçer’in terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır Vilayet Başkanlığı önünde oturma aksiyonu başlatan annelerden Ayşegül Biçer, Kobani olaylarından bu yana PKK’nın uzantısı HDP’nin anaların yüreğini yaktığını söyledi. Fırsatı kollayıp birçok çocuğun dağa kaçırıldığını aktaran Biçer, “Diyarbakır’ı savaş alanına çevirdiler. O kadar güçlü, kuvvetli bir devletimiz var. Allah razı olsun, Allah, onları başımızdan eksik etmesin, gerekeni yaptı. Bunu tanım edemiyorum, çok büyük bir sevinç yaşıyorum. Zira ben oğlumun hasretiyle gece gündüz yanıp tutuşurken, hayatım ilaca bağlandığı için ben bunları Allah’a havale ediyorum. Güçlü devletime havale ediyorum ki haklarını onlara veriyor. Mecliste diyorlar ki biz Kürtlerin savunucusuyuz. Siz, Kobani olaylarında neler yapmadınız ki, siz Diyarbakır Sur olaylarında neler yapmadınız ki” diye konuştu.
“Demirtaş bir sürü insanın ölümüne sebep oldu”
HDP’li vekil Remziye Tosun’un kendi evinde teröristleri barındırdığını iddia eden Biçer, “Silah cephanesini kendi evinde barındırdı. Niçin çıkıp bunları söylemiyor? Oradan diyorlar ki ’Selahattin Demirtaş hatasız yere mahpusta yatıyor.’ Ona sahip çıkan bir CHP var, haksız yere içeride değil, bir sürü insanın ölümüne sebep oldu. Mesela Yasin Börü, et dağıtırken başı ezilerek öldürüldü. O da bizim evladımız. Kâfi artık, tanımı yok bu acının. Gecemiz gündüzümüz kalmadı. Biz hakkımız olan evlatlarımızı HDP’den almak istiyoruz, HDP kapatılmadan bu uğraş bitmeyecek. Sonuna kadar kararlıyız. Bugün bu sevincin tanımı yok. Güya evladımı almış kadar sevindim. Zira bir nebzede olsa yüreğimize su serpildi. Bunlar hakkında yapılan süreçler bizi rahatlattı” formunda konuştu.