
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 3 Temmuz Cuma günü 7 kişinin hayatını kaybettiği ve 127 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlama olayına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda, yasal olmayan bir şekilde ve tüzüğe muhalif olarak depolama ile üretim yapıldığına dikkat çekildi.
3 Temmuz Cuma günü 11.15 sıralarında Sakarya’nın Hendek ilçesi Üst Çalıca mevkiinde bulunan Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında meydana gelen ve 7 kişinin ölümü ile sonuçlanan patlama ve yangın olayı ile alakalı olarak, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştı. Bahisle alakalı 11 şahıstan oluşan heyet olay yerinde incelemelerde bulunarak 200 sayfalık bilirkişi raporu hazırladı. Hazırlanan rapor Hendek Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Sakarya Üniversitesi yerleşkesinde yer alan SAÜ1 zelzele kayıt istasyonu geniş bant kayıtlarının incelendiği belirtilen raporda, 4 büyük patlama sürecinin gerçekleştiği, patlamaların evresinin 1 dakika 54 saniye sürdüğü bildirildi. Raporda, olay yerinin keşfi sırasında 6 patlama çukuru görüldüğü söz edilerek, en büyük patlama sürecinin iş yerinin Çin Mahallesi kısmındaki misket deposu, ilaç eleme yeri ve misket laboratuvarıyla ilişkili olduğunun değerlendirildiği kaydedildi.
En büyük patlayıcı ölçüsünün 5 bin 700 kilogram gök bombası olduğu belirtildi
Hazırlanan raporda en büyük patlayıcı ölçüsünün 5 bin 700 kilogram gök bombası (13 ton 396 kilogram TNT’ye eş değer) olduğu ve 19 metre çapında çukur oluşturduğu belirtilen bilirkişi raporunda, 4 ton 82 kilogram gök bombası (9 ton 595 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 17 metre, 1 ton 106 kilogram gök bombası (2 ton 599 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 11 metre, 831 kilogram gök bombası (1 ton 953 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 10 metre, 53 kilogram gök bombası (125 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 4 metre ve 831 kilogram gök bombası (1 ton 953 kilogram TNT’ye eş değer) patlamasında 10 metre çapında çukur oluştuğu bilgisi verildi.
“Yasal olmayan bir şekilde ve tüzüğe karşıt olarak depolama ve üretim yapılmıştır”
Bilirkişi raporuna göre, depolarda sütrelerin bulunmadığı ve güvenlik aralıklarının yasal pahalara uymadığına işaret edilerek, “Çin Mahallesi’nde patlama çukurlarının olduğu bölgede toplam olarak denklem 1’e göre 10 ton 183 kilogram patlayıcı birikimi olduğu tabir edilebilir. Denklem 3’e göre ise yaklaşık 30 ton civarındadır. Bu bölgedeki depolar ve misket üretim bölgelerinde yasal hudutların üzerinde patlayıcılar depolanmıştır. 2 Temmuz 2020 tarihindeki depo kayıtlarında piroteknik patlayıcıların toplam ölçüsü 41 ton 281 kilo 38 gramdır. Buna ilave olarak 5 tondan fazla ölçüde Kosova için piroteknik malzeme üretilmiştir. Sonuç olarak Çin Mahallesi’nde yasal olmayan bir şekilde ve tüzüğe ters olarak depolama ve üretim yapılmıştır” tabirlerine yer verildi.
“Patlayıcıların koruma edildiği depo usulü barakaların ruhsat kaydına ulaşılmadı”
Patlayıcı mamullerin koruma edildiği depolarda rastgele bir muhtemel patlama, parlama ve yangın etkilerine karşı yapısal manada hiçbir önlem alınmadığı belirtilen raporda, “İdari binanın ikinci katına ilişkin kullanım ruhsatı olmadığı üzere arazinin kuzeyinin uç kısmında depo amaçlı kullanılan irili ufaklı baraka cinsinden yapıların da ruhsat kayıtlarına ulaşılamamıştır” tespitinde bulunuldu.
“Patlama tehlikesi olan binalarda kıvılcım çıkarabilecek elektrikli aygıtlar konulmuş”
Bilirkişi raporuna göre, yıkılmamış binalarda yapılan incelemelerde parlama, patlama tehlikesi olan binalarda kıvılcım çıkarabilecek elektrikli aygıtlar konulduğu, tehlike bölgelerine uzatma kablolarıyla elektrik çekildiği, makine tamiratları yapılırken elektrik irtibatlarında güvenlik kurallarına uyulmadığı, güvenlik önlemlerinin alınmadığının görüldüğü bildirildi.
“Gereğinden fazla patlayıcı depolandı”
Patlayıcı gereçlerin depolandığı toplam alanın 2 bin 400 metrekare olduğu belirtilen raporda, “Depo başına yaklaşık 6 ton patlayıcı/kimyasal içerik bulunduğu görülmektedir. İlgili mevzuata göre bu depoların en az 2 ton kapasiteli patlayıcı husus koruma yapıları olarak ele alınması gerekirdi” tabirleri yer aldı.