
İzmir’de yaşayan Zekeriya Büyük, yüzde 45 görme yetisine karşın 20 yıldır bıçak bileyiciliği yapıyor. Bıçağı daha çok parmaklarıyla hissederek bileyen görme engelli Ulu, “Mesleğe başladığımda ‘yapamazsın’ diyenler oldu fakat bilediğim bıçakları görünce özür dilediler. Birçok müşterimiz merak edip çalışırken bakmak istiyor. Kimi müşteriler ‘sen yapamazsın, usta gelsin’ diyor. Ben de ‘usta benim’ diyorum. İşimi görünce devamlı müşterim oluyorlar” dedi.
İzmir’de yaşayan evli ve dört çocuk babası Zekeriya Şanlı, görme engeline karşın 20 yıldır bıçak bileyerek geçimini sağlıyor. Bıçak bileme işini küçük yaşlarda öğrenen, 2000 yılında da Bayraklı ilçesinde kendi dükkanını açan Aziz, hünerli parmaklarıyla bıçakları adeta jilet üzere yapıyor. Sağ gözü görmeyen, sol gözünde de yüzde 45’lik görme yetisi olan Ulu, bıçakları çoğunlukla parmakları ile hissederek sulu taş yöntemi ile bileme yapıyor. Büyük, mesleğe ilk başladığında “Yapamazsın” diyen, görme engelli olduğunu anladıklarında “Usta gelsin” diyen pek çok kişinin artık devamlı müşterisi olduğunu, bilhassa Kurban Bayramı öncesi günde ortalama 200 bıçak bileylediğini söyledi.
“Bıçağı elimle hissederek bileyliyorum”
Bıçak bileme işinin baba mesleği olmadığını belirten Ulu, “Bir köylümüzün yanında 7 yıl çalışarak bu işi öğrendim. 2000 yılında da işyerimi açtım. Günde ortalama 200 bıçak geliyor, onları bileyliyorum. Benim sağ gözüm doğuştan görmüyor. Sol gözüm de yüzde 45 görüyor. Yüzde 40 oranında engelliyim. Bıçağı elimle hissederek bileyliyorum. Şimdiye dek şikayet gelmedi. Müşterilerim mutlu. Mesleğe ilk başladığımda birkaç yıl zorlandım. Bıçakları bozduğum oldu fakat 20 yıldır profesyonel olarak bileme işi yapıyorum. Bilhassa kurban bıçaklarını bilemek çok önemli. Bıçak kesmediğinde hayvan da acı çeker ve vebalini biz alırız. Bıçağın jilet üzere kesmesi gerekiyor. Biz de ihtimam göstererek bıçakları bileyliyoruz. Ben bıçakları parmaklarımla hissediyorum. Çapak bırakmadan çalışıyorum” diye konuştu.
“Bu mesleğe aşığım”
Büyük, müşterilerinden olumlu dönüşler aldığını tabir ederek şunları söyledi:
“Bu mesleğe başladığımda elbette zorlandım lakin eş-dost takviye oldu. Gece-gündüz çalışarak işi öğrendim. Yılbaşından sonra inşallah kornea nakli olacağım ve sağ gözüm de görecek. İşimi severek yapıyorum. Hatta bu mesleğe aşığım. Bütün ekmeğimi bıçaklardan kazanıyorum. Zamanında ‘yapamazsın’ diyenler oldu ancak bilediğim bıçakları görünce özür dilediler. Hepsi de devamlı müşterim oldu. Kurban Bayramı öncesi ‘özellikle sen bile’ diyorlar. Birden fazla müşterimiz merak edip çalışırken bakmak istiyor. Birtakım müşteriler ‘sen yapamazsın, usta gelsin’ diyor. Ben de ‘usta benim’ diyorum. İşimi görünce devamlı müşterim oluyorlar.”
Yüce’nin müşterileri de bıçak bilemeleri gerektiği zaman soluğu Yüce’nin yanında aldıklarını belirterek, yaptığı işten şad kaldıklarını tabir etti.