a
  • Haberyum
  • Gündem
  • Evlat nöbetindeki anne: Evlerinize dönün; analar, babalar ağlamasın

Evlat nöbetindeki anne: Evlerinize dönün; analar, babalar ağlamasın

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Mehmet Mucahit CEYLAN Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR, DİYARBAKIR’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 228 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi, 655’inci günde de sürüyor. Diyarbakır’da 2015’te, 14 yaşındayken, kaçırılan Songül için oturma eylemini sürdüren Fatma Akkuş, kızına teslim olması için çağrıda bulunarak, “Gelin, evlerinize dönün. Birbirinize söyleyin beraber gelin. Yeter artık bu analar, babalar ağlamasın” dedi.
Diyarbakır’da yaşayan Mehmet Akar, 2 yıl önce 21 Ağustos’ta kayboldu. Oğlunun teröristler tarafından dağa kaçırıldığını düşünen Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Hacire Akar’ın almadan gitmeyeceğini söylediği oğlu Mehmet Akar, eylemin 3’üncü gününde ortaya çıktı. Akar eylemine son verdi, Mehmet Akar ise mahkemece ev hapsine çarptırıldı. Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar’ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar’ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül 2019’da HDP binası önünde oturma eylemine başladı. 655 gündür devam eden eyleme katılan aile sayısı, 228’e ulaştı. Eylem süresince Hacire Akar’ın yanı sıra evlat hasreti çeken 24 aile daha çocuklarına kavuştu.
‘NE HAKLARI VAR BİZE BU ZULMÜ YAŞATIYORLAR’
Diyarbakır’dan 2015 yılında 14 yaşındayken, dağa kaçırılan kızı Songül için oturma eylemini sürdüren Fatma Akkuş, 7 yıldır çocuğundan haber alamadığını belirterek, kendilerine yapılanın zulüm olduğunu söyledi. Kızına evine dönmesi için çağrıda bulunan Akkuş, şöyle konuştu: 
“2 senedir HDP’nin önündeyiz. Çocuklarımızı götüren HDP’dir. Zaten HDP olmasa PKK da olmaz, PKK gelip burada bu çocukları götürmez; onlar götürüyorlar. Bizim gibi garibanlardan ne istiyorlar? Ne hakları var bize bu zulmü yaşatıyorlar? İkizi evlendi, bir kızı oldu. İkizi, ‘Kızımın adını Songül bırakacağım’ dedi, ben de kabul etmedim. ‘Sen o isimle çağırırsan ben dayanamam’ dedim. Bu çocuklarımızı versinler, yeter artık. Çeksinler ellerini çocuklarımızın üzerinden. Yeter artık bu anneler, babalar ağlamasın. Ne istiyorlar bizden? Kızım sana sesleniyorum; Allah rızası için ne olur, bir sesini duyur bana; bileyim sağ mısın, yaşıyor musun. Gelin evlerinize dönün. Birbirinize söyleyin, beraber gelin. Yeter artık bu analar, babalar ağlamasın.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Aksaray’da yuhalandığı iddia edilen otizmli ailelerle muhtarı Vali barıştırdı