Tıpkı hengamda kızı olan avukatı İrem Çiçek ile Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na giden Dursun Çiçek, hakkındaki soruşturmanın yürütüldüğü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilişki kurulan Ses ve Imaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla soruşturma savcısına söz verdi.
Tabirinde Ergenekon, Balyoz üzere kumpas davalarının bir FETÖ tertibi olduğuna işaret eden Çiçek, günah duyurusunda bulunduğunu ve 8 sahifelik günah duyurusu dilekçesinde o devir yaşadığı mağduriyetleri detaylı olarak anlattığını lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Suç isnat edilen tarihte, yani 12 Haziran 2009’da şahsımı sorgulamak ve yargılamak konusunda Anayasa ve maddelere nazaran yetkili olan askeri yargıyı yok sayan, iftiraya uğramış bir kurmay albay olarak şahsımı FETÖ’cü hakim, savcı kılıklı hususî yetkili duruşmalara teslim eden süreç ne yazık ki 25/26 Haziran 2009 gecesi TBMM’de 13 dakikada tartışılmadan kabul edilen önergeyle başlamıştır.”
Sonraki süreçte başta Genelkurmay Yöneticisi olmak üzere Atatürkçü, cumhuriyetçi, devletine ve milletine sadık binlerce askerin tutuklandığını, emekliliğe zorlandığını ve TSK’dan likidasyon edildiğini aktaran Çiçek, “Bu likidasyon sürecinin miladı kelam konusu önergeyle yapılan yasa değişikliğidir. Böylelikle FETÖ’cü erlerin önü açılmış, terfi ettirilmiş, kritik vazifeleri ele geçirerek 15 Temmuz’da devlete ve millete ihanet edecek güce ulaşmaları sağlanmıştır” dedi.
Tabir verme sürecinin akabinde basın mensuplarına açıklama yapan Çiçek, “Yeni bir mağduriyet yaratılmaması ismine, bir an evvel hakkımızda takipsizlik kararı verilmesini talep ettik” diye konuştu.
Eski Genelkurmay Yöneticisi İlker Başbuğ da birebir soruşturma kapsamında 12 Haziran’da Anadolu Adalet Sarayı’na giderek tabir vermiş, tabir verme sürecinin akabinde yazılı açıklama yapmıştı.
