Erzincan’ın Çukurkuyu Mahallesi’nde yaşanan sulama zahmeti nedeniyle tarlalardaki mısırlar kurumaya yüz tuttu. 45 gündür arazilerine su veremediklerinden dolayı mahsullerinin kuruduğunu belirten çiftçiler, “Yazık değil mi bizim emeklerimize, çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını getirip buraya yatırmışız. Cumhurbaşkanımız araziler boş kalmasın devlet dayanaklarının yanımızda olduğu söylemesine karşın yereldeki sıkıntılar nedeniyle bizim çektiğimiz çileler budur” diye reaksiyon gösterdiler.
Erzincan merkez Çukurkuyu’daki çiftçiler tarlalarını 45 gündür sulayamıyor. Mahsulü tarlasında kuruyan çiftçiler, Erzincan Vilayet Özel Yönetimine bağlı sulama birliğinin ilgisizliğini gösteriyor.
Tarlasına ekim yapmadan önce Sulama Birliğine ekim yapacağı alanla ilgili beyanname verdiğini belirten çiftçi Adem Keleş, “Tarlamı ekmeden sulama birliğine beyannamemi verdim, mukavelemi imzaladım, geldim tarlamı ektim. 45 günün üzerine 2. suyumu cumartesi günü verdim ayın 6’sında, yetkililere gittim. Sulama birliğine gittim. Vilayet Özel Yönetimine gittim, milletvekilimiz ile görüştüm olmadı. Vali yardımcımız ile görüştüm bizim ilgili ünitelere aktardı. Devletimize bir kuruş borcumuz olmamasına karşın su verilmediği için mahsullerimiz kurudu. Bizim emeklerimize, çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını getirip buraya yatırmışız. Cumhurbaşkanımız araziler boş kalmasın devlet dayanaklarının yanımızda olduğu söylemesine karşın bizim çektiğimiz çileler budur” diye konuştu.
“40 dönüm yer ektim 20 dönümüm zararda”
Şu ana kadar mahsulüne iki kere su verdiğini belirten Keleş, “Benimle bir arada mahsulünü ekenler 5. suyunu veriyorlar. Biz ise mahsulümüzün daha ikinci suyunu sulamışız. Bu saatten sonra suladığım bu mahsulden benim elime ne geçecek? Sulamanın yetersiz geldiğini Vilayet Özel Yönetimine söylediğimizde ise, ‘az ekseydin’ diye yanıt veriyorlar. Sulama birliğindeki özel yönetime devredilmende önce birliğe gittik, beyannamemizi verdik. Ancak yetkililer artık bize ‘ekmeseydin kardeşim’ diyor. Beyannamemi verdiğim zaman neden bu bana ‘orada su sorunlarım var ben sana su veremem’ deseydin artık bu türlü bir problemle karşılaşmayacaktım. Beyannamemizi düzenlediler, imzaladık beyannamemizi verdik çıktık geldik. Birinci suyu verdiklerinde bize saat uygulamadılar bir sefer yerimizi suladık. Ondan sonrada bize saat uyguladılar 40 dönüm üzerine bize 14 saat su verdiler. Geçtiğimiz Cumartesi’de 4 yahut 5 saat sonra su verdiler, gerisini de sulayamadım kurudu gitti” dedi.
“Sulama birliği dayanak değil köstek oluyor”
Sulama dönümüne nazaran dakika uygulamasının olduğunu belirten çiftçi Cevat Keskin ise, “Ben de 32 dönüm mısır ekme beyanında bulundum, beyanımı kabul ettiler. Sulama dönemi geldi ilk suyumu verdiler, 32 dönümü suladım, bize dönümüne nazaran dakika uyguladılar. Biz burada 7-8 komşuyuz nedense bu yalnızca bize uygulanıyor. Mahalledeki başka komşularımıza dakika sonu hiç uygulanmadı, dakika uyguluyorlarsa herkese uygulasınlar. Bizde hakkımıza razı olalım, bana dakika uyguluyorsan her hafta benim suyumu vermek zorundasın. Benim verdiğim tüm emeklerim mahsulü harap oldu. Benim bu ziyanımı kim karşılayacak? Şayet benim suyumu vermeyeceklerse kibriti verip yakayım burayı. Sulama birliği bize takviye değil köstek oluyor” tabirlerini kullandı.
