İnşaat Müteahhitleri Endüstrici ve İşadamları Derneği (İMSİAD) Başkan Yardımcısı Mehmet Kurt 17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Türkiye’de 7 milyona yakın yenilenmesi gereken konut var. Kentsel dönüşüm çok yavaş ilerliyor. Kentsel dönüşümün parsel yahut ada bazında değil kenti planlayarak yapılması gerekiyor. Kentsel dönüşüm heyeti acilen kurulmalıdır. Riskli yapılardaki vatandaşlarımız meskenlerinden tahliye edilerek, kentlerin doğusu ve batısındaki alanlara yapılacak yeni yerleşim yerlerine taşınması kaidedir. Bu konutların hepsi mezarlık, bu mezarlıktan bir an önce çıkılması gerekiyor. Zelzele riski koronavirüsten daha tehlikelidir.” dedi.
17 Ağustos Marmara Depremi’nin çok büyük can ve mal kayıplarına neden olduğu hatırlatan İMSİAD Başkan Yardımcısı Mehmet Kurt, “Bir daha bu türlü büyük acıların yaşanmaması için gerekli önlemlerin bir an önce alınması kaçınılmazdır. Türkiye zelzele neslinde olan bir ülke bu gerçek hiçbir zaman değişmeyecek. Sarsıntılarda can kayıplarının en büyük nedenleri inançlı olmayan yapılardır. Sağlam temelleri olmayan, kaliteli gereçler kullanılmayan yapılar özelliklede 1999 yılından önce yapılan yapılar şuanda çok büyük risk taşıyor. Tüm sarsıntılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum.” Dedi.
“Milyonlarca kişi risk altında”
Milyonlarca kişinin risk altında olduğuna vurgu yapan Kurt, “Marmara Depremi’nden sonra inşaat dalında birçok yönetmelik ve kriterler değişti. Kullanılan gereçlerin kalitesi, beton yönetmeliği elhasıl inşaat bölümünü ilgilendiren tüm bileşenlerin standartları değişikliğe uğradı. Bu manada 2000 yılından sonra yapılan binaların birçoğu yeni standartlara nazaran yapıldığından asıl risk, yaşlı binalarda hala devam ediyor. Şu anda Türkiye’ de projesine uygun olmadığı tespit edilen 3 milyondan fazla yapı bulunuyor. Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nca bildirilen yenilenmesi gereken 6,7 milyon konut mevcut. Bakanlık tarafından açıklanan Kentsel Dönüşüm Hareket Planı ile 1,5 milyon konutun dönüşümünün 5 yıl içerisinde sağlanacağı söz ediliyor.” dedi.
Kentsel dönüşüm sürecinin çok sağlıklı ve süratli ilerlemesi gerektiğine vurgu yapan Kurt, “Yer sahiplerinin kentsel dönüşüm konusunda istekleri çok fazla. Müteahhitlerde kar elde etmek zorunda olduklarından süreç çok yavaş ilerliyor. Kentsel dönüşümün süratli ilerlemesi için; Mimarlar Odası, Mühendisler Odası, Valilik, Belediyeler, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan temsilcilerin oluşturulacağı bir heyetin biran önce kurulması kaide olmuştur. Dönüşüm kapsamında faaliyet gösterebilecek firmaların belirlenerek, riskli binaların tespitleri yapılmalıdır. Şu anda riskli yapılar belirleniyor, binaların içerisinde beşerler ikamet ederken dönüşüm konusunda pazarlıklar devam ediyor. Uzun yıllar süren bu süreç yanlış ve riskli. Çürük binaların kurulacak heyetin kararının akabinde süratli bir şekilde tahliye edilmesi kuraldır. Çürük raporu olmasına karşın yıllardır boşaltılmayan yapılar var. Bu konutların hepsi mezarlık bu mezarlıktan bir an önce çıkılması gerekiyor.” sözlerini kullandı.
“Kentsel dönüşüm kenti planlayarak yapılmalı”
Müteahhitlerin en büyük sorunlarımdan birinin emlak olduğuna dikkat çeken Kurt, “Arsa fiyatları çok yüksek. Kentleri gerçek planlayarak kentin doğusunda batısında imar alanları açılmalıdır. Alt yapı ve üst yapısı sağlıklı bir şekilde tamamlanan bölgelerin imara açılması gerekiyor. Alt yapı çalışmaları tamamladıktan sonra müteahhitlerin o bölgeden yeni proje oluşturmalarına müsaade verilmesini sağlamalıyız. Konutları kentsel dönüşüm kapsamına giren hak sahiplerinin bu alanlara taşınma süreçlerini gerçekleştirmeliyiz. Nüfusun ağır olduğu ilçelerde mevcut altyapının karşılamayacağı şekilde konutlar inşa edilmeye devam ediyor. Bu tıpkı zamanda kent içi trafiğine de yansıdığı üzere birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Kentleri bir sefer planlayıp dönüşüm sağlıklı bir şekilde yapılması kaçınılmaz olmuştur. Ada bazında, parsel bazında dönüşümler değil kenti bütün olarak planlayarak kentsel dönüşümü hayata geçirmeliyiz.” diye konuştu.
