BursaYazarlar

Cuma Sabahı Açan Papatya

Adana’nın Penceresi
İnsan Hikâyeleri – Bölüm 2
Kalem: Ada Keskin

“Cuma Sabahı Açan Papatya”

Bazı hayatlar sessiz yaşanır.
Gürültüsüz, alkışsız, habersiz.
Ama bu sessizlikte bir dirayet vardır.
Ve bazen bir çiçek bile dünyayı değiştirebilir.

Zeynep…
54 yaşında.
Adana’nın en eski mahallelerinden birinde yaşayan, bir devlet okulunda temizlik görevlisi.

Her sabah gün doğmadan çıkıyor evinden.
Otobüs durağında güne ilk selamı o veriyor.
Sırt çantasına, küçük bir not defteri sıkıştırıyor.
Çünkü onun için her gün bir not bırakma günü.

Görünmeyen kahramanlar vardır…
Ama onlar da bir şeyleri hisseder.

Aylarca kimse fark etmedi Zeynep’i.
Sınıfları temizledi, çöpleri boşalttı, kantin masasındaki kırıntıları topladı.
Ama bir cuma sabahı…
Her şey değişti.

Öğretmenler odasında, büyükçe bir vazonun içinde bembeyaz papatyalar vardı.
Yanına iliştirilmiş bir not:

“Her çocuk güzel bir dünyada büyümeyi hak eder.”

Altında imza yoktu.
Ama gülümsemeler vardı.
Sessizce yayılan bir iyilik dalgası gibi…

Sonraki hafta yine bir cuma sabahı…
Bu kez öğretmenler masasının üzerinde, karton kutular içinde tarçınlı kurabiyeler.
Ve yine bir not:

“Yoruluyorsunuz biliyorum. Ama fark edilmek güzeldir.”

İnsan, en çok fark edilmediğinde yorulur.
Ama bazen bir tat, bir koku, bir çiçek…
Bütün yorgunluğu unutturur.

Üçüncü hafta okul müdürü, artık merakına yenik düştü.
Güvenlik kameralarını izlettirdi.

Sabahın en erken saatinde biri, okula giriyor…
Papatyaları bırakıyor…
Kurabiyeleri yerleştiriyor…
Sonra yine sessizce çıkıyordu.

Silüet tanıdıktı.
Zeynep’ti.

Öğretmenler, bu görüntüyü izlediklerinde uzun süre sessiz kaldı.
Çünkü birinin varlığına ilk kez o kadar derinden tanıklık ettiler.

Bir öğretmen, gözleri dolarak şöyle dedi:
“Onun yaptığı her şey aslında bize bir ayna tutuyordu. Biz ne kadar bakıyorduk, kimleri görüyorduk?”

Zeynep’e sordular:

“Niye yaptınız tüm bunları?”

Sadece gülümsedi.
Ve dedi ki:

“Ben hep görünmezdim.
Ama görünmeyen şeylerin de kalp taşıdığını hatırlatmak istedim.”

İnsan bazen bir papatyadır.
Toprağın üstüne sessizce çıkar.
Ama görene, koklayana, anlayana çok şey anlatır.

Şimdi o okulda, her cuma bir papatya açıyor.
Ve herkes biraz daha dikkatli bakıyor etrafına.

Çünkü artık biliyorlar:
Bir çiçeğin ardında, bir ömür saklı olabilir.

Bu dünyayı iyi yapanlar çoğu zaman manşet olmaz.
Ama izleri uzun süre kalır.

İnsan Hikâyeleri bir sonraki bölümde başka bir hayatın perdesini aralayacak.
Kim bilir…
Belki sizinkini

Başa dön tuşu