Covid-19’dan kurtulan hemşire: “Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

19 ağır bakım servisinde sorumlu hemşire olarak çalışırken virüse yakalanan Nurdan Taşkın, 27 günlük tedavinin akabinde iyileşir iyileşmez işinin başına döndü. Virüsün akciğerlerine indiğini ve hastalığı sürecinde çok güç günler geçirdiğini belirten Nurdan hemşire, “Her an ‘oksijen bitecek, nefesim yetmeyecek’ hissine kapılıyorsunuz. Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini” dedi.

Mersin’de 14 yıllık hemşire Nurdan Taşkın, 8 yıldır ağır bakım sorumlu hemşireliği yapıyor. Görev yaptığı Mersin Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, sorumlu olduğu ağır bakım servisinin mart ayından itibaren Covid-19 ağır bakım servisine dönüştürülmesiyle takımıyla birlikte korona virüse yakalanan hastaları iyileştirmek için gece-gündüz demeden canla başla çalışan Nurdan hemşire de 18 Temmuz’da tıpkı hastalığa yakalandı. Evli ve iki çocuk annesi 37 yaşındaki Nurdan hemşire, şiddetli tedavi sürecinin akabinde korona virüsten kurtulmayı başardı ve çabucak işinin başına dönerek, Covid-19 hastalarının tedavisine kaldığı yerden devam etmeye başladı.

“Kızım kapının önüne minder koydu, ‘Ben seni bakarak severim’ dedi. Çok yıpratıcı bir süreç”

Nurdan Taşkın, Covid-19 ağır bakım servisinde hastalık sürecinin hikayesini gazetecilere anlattı. Rutin olarak Sağlık Bakanlığının istediği testler dışında, temmuz ayının ortalarında şüphe üzerine test yaptırdığını belirten Nurdan hemşire, “Ama ben zati testimi verdiğim zaman belirtilerim oluşmaya başlamıştı. Grip oluyormuşum üzere gözlerde, boğazda yanma, yanaklarımda ısı artışı olunca, daha sonucu beklerken ‘ben herhalde pozitifim’ dedim. Sonucu beklediğim iki günlük süreçte eşimi, çocuklarımı ve kendimi konutta izole ettim. Aslında sağlık çalışanı olunca her zaman dikkatli, denetimli, toplumsal aralı olmak durumundayız” diye konuştu.

Testi beklerken çok eklem ağrıları oluşmaya başladığını dile getiren Taşkın, “Ayağa kalktığım zaman ayak bileklerim beni taşımayacakmış hissi oluştu. Başka yemek yedim, farklı yatak odasından kaldım. Çocuklarıma, ‘bana dokunmayın, telefonuma dokunmayın, başka tuvaletleri kullanacağız’ dedim. Çocuğumun birisi 4,5, başkası 11 yaşında. Daha o akşam testi beklerken kızım yatak odasının kapısının önüne gelip iki tane minder koydu. ‘Ne yapıyorsun anneciğim’ dedim, ‘Seni seveceğim buradan’ dedi. ‘Nasıl olacak, nasıl seveceksin’ dedim, ‘Ben seni bakarak severim’ dedi. O an üzülüyorsun esasen ve inşallah Allah’ım sonuç negatiftir diye bekliyorsun. Çok yıpratıcı bir süreç, daha başındayken yıpratıcı. O gecem çok güç geçti” sözlerini kullandı.

“Şiddetli ağrılar, saçınızın telinden ayak tırnağınıza kadar her yeriniz ağrıyor”

Heyecanla bekledikleri sonucu 18 Temmuz’da aldıklarını ve olumlu olduğunu öğrendiğini kaydeden Taşkın, birebir gün hastanede tedavi altına alındığını tabir etti. Hastaneye giderken, ‘Giderim, 5 günde geçer’ diye düşündüğünü aktaran Taşkın, “Çünkü artık 5 günlük bir tedaviyle birçok kişi kurtuluyor. Gencim, sigara içmiyorum, alkol kullanmıyorum, kronik hastalığım yok. Lakin nasıl geçeceği, nasıl atlatacağınız hiç aşikâr olmuyor. Hastaneye yattım, ilk üç günüm çok ağrılarla geçti. Hayatım boyunca içmediğim kadar ağrı kesici içtim. Şiddetli ağrılar, saçınızın telinden ayak tırnağınıza kadar her yeriniz ağrıyor. O süreçte kendini de geçiyorsun ve ‘İnşallah çocuklarım ve eşim müspet değildir. Eşim müspet çıkarsa çocuklarım ne olacak’ diye düşünüyorsun. Çok şükür onlar negatif çıktılar bu süreçten” biçiminde konuştu.

“Oksijen yetmeyecek, bitecek üzere hissediyorsun”

Hastanede geçirdiği ilk 3 günün akabinde virüsün akciğerlerine indiğini anlatan Taşkın, şöyle devam etti: “Nefes aldığımda akciğerlerim güya iki kemik ortasına sıkışmış üzere, nefes alıyorum lakin açılmıyor üzere o kemikler ortasında. Akciğer filmi ve tomografi çekildi, hafif ve orta dereceli viral pnömoni covid ile uyumlu çıktı. Bu sefer hayal kırıklığı yaşıyorsun, tekrar müspet çıktı testim ve büsbütün demoralize oluyorsun, zira ben ağır bakım sorumlusu hemşireyim ve Covid ağır bakıma bakıyorum. Buradaki hastaları gördüğüm için testi negatife dönüp de akciğeri düzelmeyen o kadar çok hasta oluyor ki, ‘Ben nasıl olurum, sanki ağır bakıma iner miyim’ diye düşünüyorsun. O odanın içerisinde oksijen yetmeyecekmiş, lavaboya girdiğinde güya oksijen bitecek bir an önce çıkmam gerekiyor üzere hissediyorsun. Teneffüs idmanı yaptım, her saat başı 23 adımlık odada yürüyüş yaparak akciğerlerimi açmaya çalıştım.”

“Hayatımdan giden bir 13 gün oldu. 6 kilo verdim”

Hastane imkanları çok iyi olmasına karşın, hastalık nedeniyle bunların bile tatmin edici olmadığını vurgulayan Nurdan hemşire, “Otel odası üzere lakin senin için içine sığmıyor ki, küçücük bir odada nefesinin yetmediğini düşünüyorsun ve bu süreci bilen biri olarak da daha çok korkuyorsun. Ben o 13 günlük süreçten çıktıktan sonra 6 kilo vermiştim. O 13 gün o kadar bunaltıcı geçti ki, hayatımdan giden bir 13 gün oldu” dedi.

“Nefesini çektiğinde ciğerlerin oksijenle doluyor. Bunlar çok büyük nimet”

Tedavilerinin tabipleri tarafından çok iyi şekilde planlandığını ve testinin negatif çıkması sonucu 30 Temmuz’da hastaneden taburcu olduğunu belirten Taşkın, konutta de 14 gün tedavi gördüğünü dile getirdi. Taşkın, konuta gittiğinde yaşadığı duyguyu ise şu cümlelerle anlattı:

“Eve gitmek, mahpustan çıkıyormuşsun üzere bir şey oluyor. Konutuma gittim, balkonuma çıktım, o yüzünüze değen yel o kadar manalı ki, açtım yüzümü büsbütün maskesiz, yüzüne bir rüzgar değiyor, ‘Çok şükür Allah’ım’ dedim ve nefesini çektiğinde ciğerlerin oksijenle doluyor. Bunlar çok büyük nimet sahiden. Yaşayınca daha iyi anlıyorsun. Esasen empatisi yüksek birisiydim ancak ağır bakımda gördüğümüz hastaların yaşadıklarını yaşayınca daha iyi anlıyorsun.”

“Şu an yeniden Covid ağır bakım sorumlu hemşiresi olarak devam ediyorum”

Tedavi sürecinin tamamlanmasının akabinde 1 Eylül itibariyle tekrar işine döndüğünü belirten Nurdan hemşire, “Şu an tekrar Covid ağır bakım sorumlu hemşiresi olarak devam ediyorum. Bu mesleği yapmanın bir yanı da bu; tekrar geldim ve şu an müspet hastaların içerisinde çalışıyorum. Çok kuvvetli bir süreç geçirmeme karşın buradayım. Sağlık çalışanları, mart ayından bu yana manevi ve fiziki olarak o kadar çok yoruldu ve yıprandı ki, insanlardan bu dönemde beklediğimiz; topluma karşı da bir sorumlulukları var, herkes lütfen birbirine olan sorumluluğunu yerine getirsin, maskesine dikkat etsin, toplumsal aralığına uysun, kalabalık ortamlara, düğünlere, cenazelere katılmasın. Ben buraya geldiğimde tekrar kaparsam tıpkı dehşetleri yaşamak istemiyorum lakin hasta sayısı gün geçtikçe artıyor, kimse dikkat etmiyor. Lütfen herkes dikkat etsin, zira aldığımız nefes çok büyük bir nimet. Bütün dünyayı sarsan bir virüsten bahsediyoruz. Genç yaşlı demeden herkesi buluyor. Ben de gencim ve genç birçok hekimimizi, sağlık çalışanımızı kaybettik. Covid hastası dediğinde ismi bile insanı korkutuyor. Bu savaşa zati 2-0 yenik başlıyorsun, güçlü olmaya çalışıyorsun” diye konuştu.

“Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

Herkesi önlemlere uymaları konusunda uyaran Nurdan hemşire, “Yoğun bakımda yatan hastaları görseler hiç maskelerini ağızlarından çıkarmazlar. Zira makineyle oksijen vermeye çalışıyorsunuz ancak akciğer genişleyemediği için verilen oksijen hastaya yetmiyor ve oksijen açlığından ölüyorlar zati. Bunu kısmen yaşamış olmama karşın çok büyük bir ıstırap, çok büyük bir meşakkat. Hatta bu türlü bir şiir vardı, ‘Nefes almak bayramdır mesela. Günün birinde nefessiz kalınca anlıyor insan’ diye. Sahiden de o denli. Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin değerini. Herkes lütfen maskesini taksın, toplumsal arasına uysun, kalabalık ortamlara girmesin. Bu bahiste biz sağlık çalışanlarına yardım etsinler” sözlerini kullandı.