CHP’li Orhan Sarıbal’dan Tarım ve Hayvancılıkta 2024 Yılı Değerlendirmesi

(ANKARA) – CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Tarım ve Hayvancılıkta 2024 Yılını Değerlendirdi
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, tarım ve hayvancılığın durumunu ele alarak 2024 yılının bu sektör için tam bir felaket yılı olduğunu vurguladı. 2002 yılında 266 milyon dekar olan ekili-dikili arazi miktarının günümüzde 239 milyon dekara gerilediğini belirten Sarıbal, tarım alanlarının 26 milyon dekar azaldığını ifade etti. Ayrıca, pestisit kullanımıyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaların tatmin edici olmadığını dile getirdi. Sarıbal, son 15 yıl içerisinde toplam pestisit kullanımının %53 oranında arttığını kaydetti.
Sarıbal, yüksek enflasyon ve kamudan yeterli destek göremeyen çiftçilerin, yetiştirdikleri ürünlerden elde ettikleri gelirle geçimlerini sağlayamadıkları için hızla topraklarını terk ettiklerini vurguladı. 2023 yılında enflasyon oranının son 22 yılın rekorunu kırarak, tüketici fiyatlarının bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık %64,8 artış gösterdiğini belirten Sarıbal, “Türkiye enflasyonda Venezuela, Lübnan ve Arjantin’in ardından dünyada dördüncü sırada yer aldı. 2024 yılında da yüksek enflasyon devam etti. TÜİK’e göre kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyon %47,1 oldu. 2003’ten bu yana ortalama fiyatlar 21 kat, gıda fiyatları ise 32 kat arttı. Kasım 2024’te Türkiye’de gıda fiyatları aylık %5,1, yıllık ise %48,6 oranında yükseldi. Ürünü para etmeyen çiftçinin üretimden çekilmesi ve üretim yetersizliği gıda enflasyonunu artırıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’ne göre dünyada gıda fiyatları yıllık sadece %5,7 artarken; Türkiye’de gıda enflasyonu dünya ortalamasının 8 kat daha yüksek.” ifadelerini kullandı.
“Çalışanların Toplam İstihdam İçindeki Payı 2024 Yılının İlk Yarısında %14,7’ye Geriledi”
Sarıbal, tarım sektörünün gayri safi yurtiçi hasıladaki payının 2002’de %10,2 iken, 2024 yılı sonunda %5,2’ye düştüğünü açıkladı. “2002 yılında tarımda çalışanların toplam istihdam içindeki payı %35 iken, bu oran 2024 yılının ilk yarısında %14,7’ye geriledi. Çiftçilerin bankalara olan borçları Ekim 2023’te 551 milyar lira iken, yetersiz desteklemeler nedeniyle %42,3 oranında artarak Ekim 2024’te 784 milyar liraya yükseldi.” diyerek durumu özetledi.
Kamudan yeterli destek görmeyen çiftçilerin, yetiştirdikleri ürünlerden elde ettikleri gelirle geçimlerini sağlayamadıkları için hızla topraklarını terk ettiklerini belirten Sarıbal, “Nüfusun giderek artmasına karşılık üretim alanlarının azalması, gıda güvencesi ve gıda enflasyonu sorununu derinleştiriyor. Her 10 yılda bir yapılması gereken Genel Tarım Sayımı 2001 yılından bu yana tam 23 yıldır yapılmadı.” dedi.
TÜİK tarafından 29 Mart 2024 tarihinde yayınlanan Bitkisel Ürün Denge Tabloları’na göre, yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama (yeterlilik) derecesinin arpada %90, ekmeklik buğday, mısır ve kırmızı mercimekte %86, pirinçte %74, yeşil mercimekte %60, ayçiçeğinde %51, soyada ise %5 olduğunu belirtti.
Sarıbal, 2024 yılında üreticilerin piyasaya ve şirketlerin insafına terk edildiğini vurgulayarak, “Hububat ve bazı baklagiller haricindeki ürünlerde alım fiyatları şirketler tarafından belirleniyor. Özellikle fındık ve tütün piyasalarında yabancı tekellerin hakimiyeti devam ediyor. Bu nedenle ürün alım fiyatları maliyetlerin altında veya önceki yılki seviyesinde belirleniyor. Tarım ürünleri alım fiyatlarında geçen yıla göre artış oranları enflasyondaki artışın altında kaldı.” dedi. Örneğin, buğday %11-12, arpa %3,6, çeltik %25-30,4, fındık %57, çay %68, şekerpancarı ise %28 oranında arttı.
Hububat Tedarikçileri Derneği’nin hesaplamalarına göre, TMO’nun müdahale alımlarının son 5 yılın ortalama üretim miktarları içindeki payı; buğdayda %20, arpada %22, mısırda %15, çeltikte %5, kırmızı mercimekte %8, nohutta %17, kuru fasulyede %11, fındıkta %12 olarak gerçekleşti.
2024 yılının Ocak-Ekim döneminde tarımda 9,2 milyar dolarlık ithalat, 7,6 milyar dolarlık ihracat yapıldığını belirten Sarıbal, ithalat kısıtlamalarına rağmen tarım dış ticaretinin 1,7 milyar dolar açık verdiğini kaydetti. TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılının Ocak-Ekim dönemine ilişkin dış ticaret istatistiklerinden yararlanarak, Dünya Ticaret Örgütü’nün yöntemine göre yapılan hesaplamada tarımsal ithalatın 17,5 milyar doları gıda maddeleri, 5,7 milyar doları tarımsal ham maddeler olmak üzere toplam 23,2 milyar dolar olduğunu ifade etti. Ayrıca, 2023 yılında ithal edilen 11,9 milyon ton buğday için 3,5 milyar dolar ödendiğini vurguladı.
“Pestisit Kullanımı 2023 Yılı İtibariyle 57,8 Bin Tona Yükseldi”
Sarıbal, Türkiye’den ihraç edilen yaş meyve ve sebzeler ile kuru gıdalarda yüksek miktarda pestisit kalıntısı ya da aflatoksin bulunduğu gerekçesiyle iade edilen ürünlerin tüketicilerin başına bela olduğunu belirtti. Hangi ürünlerde pestisit kalıntısı veya aflatoksin tespit edildiği, bu ürünlerin nerede üretildiği ve iç piyasada imha edilip edilmedikleri konularında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tatmin edici bir açıklama yapmadığını dile getiren Sarıbal, “Bakanlık verilerine göre 2009 yılında 37,7 bin ton olan pestisit kullanımı, 2023 yılı itibarıyla 57,8 bin tona yükseldi. Son 15 yılda toplam pestisit kullanımı %53 oranında arttı.” dedi.
“Son İki Yılda Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Sayısı 6,6 Milyon Baş Azaldı”
Uygulanan yanlış politikalar nedeniyle son yıllarda hayvan varlığında ciddi bir azalma yaşandığını belirten Sarıbal, TÜİK verilerine göre Türkiye’nin büyük ve küçükbaş hayvan varlığının son iki yılda düştüğünü ifade etti. 2021’de 75,6 milyon baş olan hayvan varlığının 2023’te 68,9 milyon başa gerilediğini belirterek, son iki yılda büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısının 6,6 milyon baş azaldığını kaydetti. İktidarın hayvancılığa ayrılan desteklerin toplam destekleme içindeki payını giderek azalttığını da vurgulayan Sarıbal, “Söz konusu desteklerin payı 2023’te %24,2 iken, 2024 yılında %21,6’ya, 2025 yılında ise %20,1’e düşürülecek. Bu durum, yoksulların hayvansal proteine erişiminin giderek daha da zor hale geleceğinin bir işareti.” dedi.
Kaynak: ANKA / Güncel Tarım ve Orman Bakanlığı