Türk siyasetinin son bir yıldaki en hareketli partisi hiç şüphesiz CHP. Seçim sürecinde masanın konsorsiyum lideri olan CHP, seçimin kaybedilmesinin ardından kaosun merkezi haline geldi.
Ancak parti ritüelleri ve yapısı gereği hedefteki isim olan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kısa sürede kendisini hedef alanları sindirmeyi başardı, gücünü de ortaya koydu.
Şüphe yok ki Kurultay’da çok rahat bir şekilde yeniden genel başkan olacak.
Bunu nereden anlıyoruz?
Ülke genelinde ilçe seçimlerinde beyaz listelerin açık ara seçimler, kazanmasından.
Beyaz listelerin Kılıçdaroğlu’nu, kırmızı listelerin ise değişimcileri temsil etti süreçte genel bir girişin ardından Bursa’ya gelelim.
Bursa’da malum görünürde üç ekibin çekişmesi var.
Biri mevcut İl Başkanı Turgut Özkan’ın da içinde bulunduğu İsmet Karaca ve Hayri Türkyılmaz’ın da içinde bulunduğu grup.
Bu grubun özellikle Osmangazi seçimlerinde başarıya ulaşamaması güçlerini zayıflatmış olsa da 3 adaylı bir seçimde hala şanslarını olduğu ortada.
Aslında bu ekip kaybedenler kulübü olarak da daha sonra anılabilir çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı isyan bayrağı açanların listesi gibi değerlendiriliyor ve onlarla hareket ediyorlar.
Başından beri ittifak yapan Orhan Sarıbal, Hüseyin Akkuş, Turgay Erdem’in başını çektiği grubun hezimete uğradığı bölge ise kendi sahaları olan Nilüfer oldu.
Osmangazi’de destekledikleri aday kazanırken, en azından istemedikleri kazanamadı desek daha doğru olacak. Kendi sahalarında onca mücadeleye ve fedakarlığa rağmen Fırat Yılmaz seçimi kaybetti.
Üstelik bu grubun en rahat kazanacağını düşündüğü bölgeydi Nilüfer.
Devamla şöyle diyebiliriz; diğer ilçelerdeki güçleri ve Yıldırım’daki galibiyetleri ile adayları Nihat Yeşiltaş’ı il başkanlığına taşımanın hesaplarını yapıyorlar.
Nihat Yeşiltaş, uzun süredir zaten il başkanlığı çalışmalarını yürütüyor.
Son tahlilde de kazanmaya yakın iki adaydan biri olarak tanımlayabiliriz.
Ve…
Ulusalcıların dönüşü anlamına gelecek bir adım Gürhan Akdoğan’ın adaylığını açıklaması.
Gürhan Akdoğan daha önce il başkanlığı yaptı.
Deniz Baykal’a yakın isimlerden biriydi.
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak da Bursa’da CHP’den seçime katıldı.
Kazanamadı ancak Baykal’ın kaset kumpası ile tahliyesinin ardından diğer ulusalcılar gibi parti yönetimlerinden uzak tutuldu ya da uzak durdu.
İste Mustafa Bozbey-Lale Karabıyık ile ortak hareket ettikleri gözlenen Akdoğan da ilçe seçim sonuçlarını değerlendirdikten sonra adaylığını açıkladı.
Adaylık açıklamasının hemen ardından ziyaretlere başlayan Akdoğan, oldukça iddialı.
Aslında 3’lü seçim CHP’deki kırılmayı da bir kez daha net bir şekilde su yüzüne çıkarmış durumda.
Parti içinde Bozbey’e bayrak açanlar ya da onu istemeyenler en az onun kadar Gürhan Akdoğan’ı da istemiyorlar.
Turgut Özkan ise ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabilmiş durumda.
İsmet Karaca’ya duyulan tepki onun en büyük handikabı.
Nihat Yeşiltaş ise Orhan Sarıbal ve mezhepçilere duyulan tepkiyi handikap olarak yanına almış durumda.
Konuştuğumuz CHP’lilerin büyük bir kısmı iyi insan olduğunu ancak CHP İl Başkanlığı için yetersiz olduğunu söylüyor.
Şimdi bu gruplar arasındaki savaşın ya da olası bir ittifakın da sonuçları etkilemesi mümkün.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki günlerde Mustafa Bozbey’i resmen Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklayacağı söyleniyor.
Bu olursa kartlar bir kez daha karılır.
O süreçte Gürhan Akdoğan’ın il başkanlığını kazanması daha kolay olur.
Yine de CHP’den bahsediyoruz.
Her an rüzgar farklı yöne esebilir.
MHP iddialı bir şekilde Nilüfer’i istiyor!