CHP Sözcüsü Öztrak: Doğu Akdeniz meselesinde yalnız kaldık

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında video konferans yöntemiyle toplandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, yeni tip corona virüse (Covid-19) yakalanmasının akabinde karantinada kaldığı İzmir’in Çeşme ilçesinden MYK toplantısına video konferans aracılığıyla katıldı.

MYK’nin akabinde yeniden Çeşme’den video konferansla gazetecilere açıklamada bulunan Öztrak, Covid-19’u atlattığını belirterek, bu süreçteki dayanaklarından dolayı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir Vilayet Sağlık Müdürü Burak Öztop, Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi Başhekimi Orhan Güngör ve tüm sağlık çalışanları ile iyi dileklerini ileten siyasilere ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyelerine teşekkür etti.

Öztrak, Covid-19 salgınıyla topyekun çabanın kural olduğunun, devlete ve vatandaşlara büyük görevler düştüğünün altını çizerek, sonbahar ve kış aylarında daha kötü tablolarla karşılaşmamak için önlemlerin şimdiden artırılması gerektiğini belirtti.

Bu çerçevede bir hareket planı olması gerektiğini söyleyen Öztrak, hasta sayılarından, yatak doluluk oranlarına, okulların nasıl açılacağından, eğitimin nasıl devam edeceğine kadar milletin sorularının giderilmesi gerektiğini kaydetti.

Öztrak, bugün ana sınıfı ve ilkokul 1’inci sınıflarda yüz yüze eğitimin haftada bir gün biçiminde başlatıldığını hatırlatarak, öğrenci, öğretmen ve velilere sağlık ve başarıyla dolu bir eğitim öğretim yılı diledi.

“HASTA SAYISI ARTARKEN AĞIR BAKIM DOLULUK ORANI NASIL DÜŞÜYOR?”

Salgının yönetiminde bir itimat zaafı olduğunu ve bunun giderek arttığını savunan Öztrak, şöyle konuştu:

“Bu inancı tekrar kazanmanın yolu, şeffaflıktan ve doğruları paylaşmaktan geçiyor. Salgınla ilgili açıklanan verilerin bir kısmı artık açıklanmazken, verilerde matematikle açıklamakta zahmet çektiğimiz birtakım konular dikkati çekiyor. Ağır bakım ve entübe hastaların sayıları nedense artık açıklanmıyor. Eylülün ilk günlerinde Sayın Bakan (Fahrettin Koca) ‘Yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 68’ demişti.

O günlerde ağır hasta sayımız ise 1076 idi. Bugün ağır hasta sayımız 1456 ve Sağlık Bakanı ‘doluluk oranımız yüzde 66’ diyor. Çok kısa müddette ağır hasta sayısı yüzde 35 artarken, ağır bakım doluluk oranımız nasıl düşüyor? Yeniden bu yüzde 66 doluluk oranı, yalnızca yetişkin ağır bakım yatak sayılarını mı kapsıyor?

Yoksa yeni doğan ağır bakım yatak sayıları da bu hesaba dahil mi? Türkiye’de ağır bakım yatak sayılarının yaklaşık üçte biri yeni doğan bebekler için. Salgınla çabada, yeni doğan ağır bakım odaları kullanılamayacağına göre, mevcut doluluk oranlarıyla kış aylarında ne yapacağız?”

Öztrak, Covid-19’a ilişkin yeni bir data akış stratejisi oluşturulması ve bu verilerin bilimsel çalışmalara ve kamuoyu kontrolüne açık olması önerisinde bulundu.

Salgının başında, tüm sağlık çalışanları için moral ikramiyesi verilmesini gerektiğini söylediklerini anımsatan Öztrak, “Hükümet ikramiye vermedi, çalışanlar ortasında ayrımcılık yapan bir ‘ek ödeme’ verdi. Sağlık çalışanları ortasındaki bu ayrımcılık artık iş huzurunu bozuyor. Unutulmasın, sağlık işi bir grup işidir.

Takımın huzuru bozulursa, bizim de sıhhatimiz bozulur. Bakanlık, sağlık çalışanlarımızın seslerine kulak vermelidir. Çalışanlar ortasında yapılan ayrımcılık ve adaletsizlikler bir an evvel giderilmelidir.” diye konuştu.

“MİLLETİN SIKINTISINA DERMAN OLACAK PROGRAM DERHAL AÇIKLANMALI”

Öztrak, Türkiye’nin, tarihinin en derin buhranlarından birini yaşadığını öne sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Saray hükümeti vakit geçirmeden milletin sesini duyduğunu göstermelidir. Milletin kederine derman olacak bir program derhal açıklanmalıdır. Ancak ortada yasal olarak açıklanması gereken orta vadeli program dahi yoktur.

Bütçe Kanunu ile TBMM’den aldıkları borçlanma yetkisi 140 milyar liradır, limit budur. Ancak daha 8’inci ayda bu iktidar TBMM’nin verdiği yetkiyi hiçe sayarak, 249 milyar lira borçlanmıştır. Ortada ne program var ne de maddelere uyan liyakatli bir yönetim anlayışı.”

Ülkede adaletin ve özgür basının bitirildiğine değinen Faik Öztrak, şunları kaydetti:

“Dün gece dünyada büyük bir skandal patladı. Kimi bağımsız, özgür basın kuruluşları, ABD Hazine Bakanlığı belgelerinden yola çıkarak, dünya üzerinde yasa dışı para hareketlerini ve milletlerarası bankaların kara para aklamadaki rolünü ifşa etti. Bu belgelerde tanıdık bir isim var, o da Reza Zarrab. Birebir gün Reza Zarrab’ın kuryesinin röportajı da kamuoyuna servis edildi.

Bu kuryenin verdiği bilgiye göre Reza Zarrab, İran-Türkiye çizgisinde, 20 milyar dolarlık bir para ticaretine aracılık etmiş. Bu para ticaretinde 800 milyon dolar Türkiye’de rüşvet olarak dağıtılmış. Bunlar kuryenin iddiaları. Röportajda ulu divanda aklanmayan, aklanması TBMM’de AK Parti çoğunluğu tarafından engellenen bakanların hepsinin ismi geçiyor. Bu türlü bir mülakatı, Türkiye’de kaç basın kuruluşu yapabilir? Mülakatı bıraktık, bakalım kaç gazete yahut medya kuruluşu bu iddiaları haber yapabilir? Bunu göreceğiz.”

“DOĞU AKDENİZ MESELESİNDE YALNIZ KALDIK”

Öztrak, Türkiye’nin dış siyasetinin da iyi yönetilmediğine işaret ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin en haklı davası olan Doğu Akdeniz meselesinde yalnız kaldık. Yunanistan, ‘şahsım rejiminin’ kibrini, ülkemizi yalnız bırakan asabiyetini iyi kıymetlendirdi, dostlarını çoğalttı, arkasına Avrupa Birliği’ni, ABD’yi aldı. Sonunda dönmeyecek dedikleri Oruç Reis limana geri döndü. ‘Şahsım rejiminin’ bakanları binbir mazeret uydurdular. ‘Bakım yapılıyor’, ‘ikmal yapıldıktan sonra geri dönecek’ dediler. Fakat ‘şahsım rejiminin’ sahibi çıktı, ‘diplomasiye bir talih vermek için Oruç Reis’i geri çektik’ dedi. Yunanistan’ın şımarıklığı karşısında geri adım attı. Devlet, ülke bu türlü mi yönetilir? Yönetilemez, yönetilemiyor da zati.”

Güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunduklarını ve bu mevzuda yalnız olmadıklarını söyleyen Öztrak, İYİ Parti’nin 2. Olağan Kurultayında tekrar Genel Başkan seçilen Meral Akşener’e ve yeni yönetim takımına güzel olsun dileğinde bulundu.

“Yeni süreçte KKTC’nin başka devletler tarafından tanınmasına ilişkin görüşler hakkında CHP ne düşünüyor?” sorusunu cevaplayan Öztrak, bu hususta geç kalındığını belirtti.

Bunun için gerekli lobi faaliyetlerinin yapılması gerektiğini söyleyen Öztrak, “KKTC’nin bir an önce diğer ülkeler tarafından tanınması sağlanmalıdır. Yunanistan’a bakın, Güney Kıbrıs’ı AB üyesi yaptı. Bir de bize bakın, kaç ülkenin KKTC’yi tanımasını sağlayabilmişiz. Burada önemli bir sorun vardır. Bu sorunun üzerine gidilmelidir” değerlendirmesini yaptı.

Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir toplantıda “çocukların ana dilde eğitim görmesi ve yeni Anayasa çalışması yapılabileceğinin” konuşulduğu iddialarına ilişkin, “CHP olarak yasal kuruluşların düzenlediği her toplantıya katılırız. Sorulan sorulara da ülkemizin menfaatleri doğrultusunda cevap veririz” dedi.

“CHP, Enis Berberoğlu’nun durumuna ilişkin hangi adımları atacak?” sorusuna Öztrak, şu karşılığı verdi:

“Bugün gelinen noktanın en önemli sıkıntılarından biri Mustafa Şentop. Bu nedenle kendisinden, bu mevzuyu düzeltmesi için önerilerimizi kendisine vermek emeliyle toplantı talep ettik. Yarın saat 14.00’te üç arkadaşımız kendisine gidecekler. Beklentimiz milletvekilimizin, vekilliğinin bir an önce iade edilmek suretiyle bu milli irade gasbının önüne geçilmesidir.”