a
  • Haberyum
  • Gündem
  • Buzlanan göl üzerinde bisiklet süren Prof. Dr. Ilıcalı: Covid-19 bulaşma riskini azaltacak

Buzlanan göl üzerinde bisiklet süren Prof. Dr. Ilıcalı: Covid-19 bulaşma riskini azaltacak

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

Şifanur Tavus/ERZURUM, YÜZEYİ buzla kaplı Çıldır Gölü’nde bisiklet sürerek vatandaşları uyaran İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Bisiklet kullanımı sadece trafiği rahatlatmakla kalmayıp, çevresel olarak hava ve gürültü kirliliğinin azalmasına da katkı sağlayacak, toplu taşıma sistemindeki yoğunluğu azaltarak Covid 19’un bulaşma riskini düşürecek” dedi.
Ardahan’ın Çıldır ilçesindeki yüzeyi buz ile kaplanan Çıldır Gölü’nde bisiklet süren Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, dünyayı etkileyen Covid 19 salgınıyla mücadelede, 2 Mart’tan itibaren hayata geçirilen ‘yerinde karar’ döneminde, her ildeki vaka sayısı ve aşılama oranı gibi verilerin normalleşme adımlarının atılmasında belirleyici olacağını hatırlattı. Normalleşme adımlarının atıldığı illerde toplu taşıma araçlarında Covid 19 vaka artışlarının tekrar yaşanmaması için vatandaşların daha bireysel ulaşım aracı olan bisiklet kullanımına teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Ilıcalı, “Çıldır Gölü’nün üzerinde ilk defa bisiklet sürmenin heyecanını yaşıyorum. Bisiklet her yerde kullanabileceğimiz muazzam bir ulaşım aracı. Son günlerde artan toplu ulaşım ve trafiğe karşı çözüm bisiklet kullanımıdır. Bisikletin ulaşım aracı olarak kullanılmasını istiyorum” dedi.
‘TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA OLAN GÜVENSİZLİK ÖZEL ARAÇ KULLANIMINI ARTIRDI’
Pandemi döneminde vatandaşların riskli olduğu için toplu taşıma araçlarını tercih etmediğini ve artan özel araç kullanımının trafik sıkışıklığına sebep olduğunu hatırlatan Ilıcalı şunları söyledi: “Bir yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19, 2 milyondan fazla can kaybına neden oldu. 11 Mart 2020 tarihinde ilk vakanın bildirildiği ülkemizde, şu ana kadar 2,7 milyon civarında vaka tespit edilmiş ve 29 bine yakın vatandaşımız maalesef hayatını kaybetmiştir. Özellikle sağlık uzmanlarının da özellikle üstünde durduğu kavramlardan birisi bulaş riskidir ve bulaş riskinin en fazla olduğu yerler kapalı alanlardır. En çok kullanılan kapalı alanlar da toplu taşıma araçları, duraklar ve raylı sistem istasyonları gibi alanlardır. Ve bu alanlar kullanıcıların çoğunun mecburen kullandığı alanlardır. Son zamanlarda ülkemizde vaka sayılarında artış dikkat çekmektedir. Söz konusu artış toplu taşıma kullanımındaki artışla bir paralellik göstermektedir. Pandemi öncesinde yaklaşık günlük 7,5 milyon olan İstanbul’daki toplu taşıma yolculuk sayısı, tekrar yaklaşık günlük 5 milyon civarına yaklaşmıştır. Kademeli mesai uygulamasına rağmen zirve saatler İstanbul’da sabah 08.00 ve akşam 18.00 olmak üzere değişmemiştir. Bu nedenle, söz konusu toplu taşıma talebini karşılamak adına özellikle zirve saatlerde sosyal mesafeye uygun taşımacılık hizmeti neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Sosyal mesafenin sağlanamaması nedeniyle de Covid 19 bulaş riski artmaktadır. Ağustos’ta 150 bin İstanbullunun katılım gösterdiği anket çalışmamızda toplu taşıma kullanıcılarının yarısından fazlası (her biri için yaklaşık yüzde 60 toplu taşıma araçlarında dezenfektan bulunmaması, maske kullanımına riayet edilmemesi ve araçlarda sosyal mesafeye uyulmaması halinde toplu taşıma araçlarını tercih etmeyeceğini bildirmiştir. Bununla birlikte, yine aynı anket sonucu olarak, pandemi öncesinde toplu taşıma kullanıcılarının yaklaşık olarak yüzde 40’nın pandemi sürecinde ve kontrollü sosyal hayat döneminde özel araca geçeceği bu da tüm yolculuklar düşünüldüğünde özel aracın kullanımında yüzde 9 artış olacağını göstermektedir. Bu durum, her gün İstanbul trafiğine 350 bin ilave araç demek. Bu nedenle günün her saatinde sıkışık bir trafik görmek maalesef mümkün. Bu durumun sadece İstanbul’da değil, sosyal mesafenin sağlanmadığı özellikle tüm büyükşehirler için gerekli olduğu düşünmekteyim. İstanbul’un ayrıca denizden daha etkin ve verimli bir şekilde faydalanması da gerekmektedir. Geçtiğimiz yaz yapılan 5 kuruşluk geçiş ücretiyle birlikte günlük yaklaşık 200 bin yolculuk yapılmaktaydı ancak, günümüzde tekrar ücretlerin eski haline gelmesiyle bu oran 70 binlere düştü”
‘TRAFİK SORUNUNUN ACİL ÇÖZÜMÜ: BİSİKLET’
Pandemi döneminde trafiğin rahatlaması ve Covid 19’un bulaşma riskini azaltmak adına en acil ve somut çözümün bisiklet kullanımı arttırmak olduğunu söyleyen Ilıcalı, “Bisiklet yolları ve e skuterlerle ilgili düzenlemelerine ilişkin 2 Aralık 2020 tarihinde Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edildi. İstanbul’da yapılan yolculukların yaklaşık yüzde 30’unun 5 kilometre ve altında yapıldığı da düşünüldüğünde, İstanbul trafiğinin acil ve somut olarak çözümlerinden en önemlilerinden birisi bisikletin bir ulaşım türü olarak kullanılabilir olmasıdır. Bu nedenle, yapılacak güvenli ve kesintisiz bisiklet yolları toplu taşımadan ve özel araç trafiğinden yaklaşık yüzde 30’luk bir payı çekeceğinden toplu taşıma sistemini de özel araç trafiğini de katlanılabilir hale getirmeye yeterli olacaktır. Yine anket çalışmamızda, kullanıcıların yaklaşık yüzde 60’ı uygun ve güvenli bisiklet yolları olması halinde, bisikleti tercih edeceğini belirtmiştir” diye konuştu.
Bisiklet kullanımının sadece trafiği rahatlatmakla kalmayıp, çevresel olarak da hava ve gürültü kirliliğinin azalmasına sebep olacağını belirterek bisiklet kullanımının acilen hayata geçirilmesi için öneride bulunan Ilıcalı, “Bisiklet özel araç trafiğini katlanabilir hale getirip, toplu taşıma sistemindeki yoğunluğu azaltarak Covid bulaş riskini de düşürecek. Hava ve gürültü kaynaklı kalıcı hastalıkların azalmasına katkı sağlayacaktır. Bisiklet yolları ve bisiklet ve e skuter altyapısı, türler arası entegrasyonun kolaylıkla sağlanabileceği şekilde düzenlenmeli ve derhal hayata geçirilmelidir” dedi.  

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Sultangazi’de normalleşme denetimi