BursaYazarlar

Bursa’yı Elektroşokla Hayata Döndürdük!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeni haftaya hareketli başladı.

Bir hafta ertelenen basın toplantısında, bir yıllık performansını anlatmak için basının karşısına çıktı.

Sağlık nedeniyle geciken buluşmada, hem beklentiler büyümüştü hem de anlatacak çok şey vardı.


İşte Bozbey’in raporundan satır satıra kendi değimiyle Bursa’nın elektroşokla hayata döndürülme hikâyesi…

Şöyle başladı:
“Ne yaptıysak Bursa için yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz.”

Kulağa klasik bir siyasetçi cümlesi gibi geliyor ama dinleyelim.

İlk iş, bir selam gönderdi Silivri’ye…
Sonra İstanbul depremleri, zirai donlar derken Bursa’nın da depreme hazır hale gelmesi gerektiğini söyledi.

“Deprem kapıda, biz de kapıyı sağlamlaştırıyoruz” diyerek ayarı verdi.

Bursaspor’un şampiyonluğu meselesinde ise gözleri resmen parladı.

“Bu başarı herkesin, Süper Lig hedefindeyiz” dedi.
Araya bir de slogan gibi bir cümle sıkıştırdı:
“Bursa gülümsüyor, Bursaspor yükseliyor.”

Yani takım şampiyon oldu, şehir havaya girdi, Bozbey’in de keyfi yerine geldi.

Sonra siyasetçinin dayanamayıp açtığı defter geldi:
Hakkında açılan suç duyurusuna takıldı biraz.

“Hesap mı soracaksınız? Geçmişe bakın kardeşim!” diyerek imalarda bulundu.

“Bursaspor nasıl lig atladıysa, biz de Bursa’yı üst lige taşıyoruz” dedi…

Çekirge Teras’a gelince film koptu zaten.

162 milyon lirayı harcamışlar, ama ortada protokol, belge, fatura…
Yok! Dedi.

“Yap dediler, yaptık” demişler.
İyi niyet desen var…
Belge desen sıfır.

Sonra BUSKİ skandalına değindi.
Bir belediye kuruluşu düşünün: Dış borcu 359 milyon 500 bin Euro.

Bozbey göreve geldiğinde borç 8 milyardı,
Şimdi 14.7 milyar.

Yıl sonu hedefi?
25 milyar!

Döviz endeksli olduğunda Euro’nun her artışında borcun katlanarak yükseldiğine değindi.

Ve dedi ki:
“Komaya girmiş belediyeyi elektroşokla hayata döndürdük.”

Katılımcılık vurgusu da ihmal edilmedi.

“Partisine bakmadan herkesin derdine koşuyoruz”
Üç ayda bir toplanıyoruz, çay-kahve eşliğinde değil. ilçelerin dertleriyle dertleniyoruz çözümler üretiyoruz.

Yani Bursa’nın tüm ilçelerini ziyaret ettiğini, eksikleri yerinde tespit edip gereğini yaptığını açıkladı.

Bu noktada, Bozbey’in çevre temizliği konusundaki hassasiyeti de dikkat çekiciydi.
Adeta yalvarırcasına seslendi:

”Ne olur çevremizi temiz tutalım. Ne elinizdeki bir poşeti ya da kâğıdı sokağa atın, ne de sigaranın izmaritini. Kırmızı ışıkta durunca küllüğünü yola boşaltanları görüyorum. Yapmayın. Biz, Bursa’nın havası, suyu, deresi ve sokak ile caddelerinin temiz olmasını istiyoruz.”

Bu çağrı sadece şehir merkezine değil, ilçelere de yayıldı.
Özellikle İnegöl’den Bozbey’e çok eleştiri geldiğini öğrendik.

Şaşırmamak lazım.
Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl’lü ve ilçe belediye başkanlığı da yaptığı için ilçede seviliyor.

Bozbey ise bu eleştirilere şöyle yanıt verdi:

‘’Beni eleştiriyorlar ama, yıllardır pis su içirdiler benim İnegöl halkıma. Size temiz suyu veren Bozbey oldu ve suyunuz artık temiz akacak. Birileri bu duruma ne der, onu da bilmem!”


İsim vermedi ama herkes biliyor ki, hedef doğrudan Alinur Aktaş idi.

İsraf hikâyesine gelirsek…
Öyle hafiften geçmedi bu konu.

Özellikle T2 tramvay hattı hikayesi var ki…
211 milyonluk iş, 782 milyona mal edilmiş.

Bozbey acı acı güldü:
“Her kuruşun hesabını soruyoruz” dedi.

Sosyal destekler konusunda da dolu dolu anlattı.

Bursa Halk Kart‘tan ücretsiz ekmeğe kadar uzanan bir liste…
Özellikle öğrencilere ulaşımda yapılan indirim çok alkış aldı:

“Öğrenci kardeşim 6.5 liraya bir yerden bir yere gidiyor.”

Eskiden böyle şeyler var mıydı?
Yoktu.

Ulaşıma da değindi.

Gece otobüs seferlerini başlatmışlar.
Kadınlar için durak dışında inme hakkı verilmiş.

Evet bence de bu konu alkışı hak ediyor basit ama çok yerinde bir dokunuş.

Mudanya Limanı’na kurvaziyer gemileri getirmek için düğmeye basılmış.

“600 kişilik cruise gemileri Mudanya’ya gelecek” dedi.

Bursa’dan Santorini’ye gider miyiz bilemeyiz ama…
Hedef güzel.

Alt yapı çalışmaları da tam gaz devam ediyor.

İnegöl’de 20 yıl boyunca kullanılan asbestli borular artık değiştiriliyormuş.

Bozbey’in en sevdiğim lafı şuydu:
“Günü kurtarmıyoruz, geleceği planlıyoruz.”

Nilüfer Çayı tertemiz akacak,
Hava ölçümleri yapılacak,
Kentsel dönüşüm bilimsel verilerle ilerleyecek.

Yani öyle “bir şeyler yapıyoruz” diyerek değil,
Gerçekten planla, programla iş yapmaya çalışıyoruz.

Ve nokta cümleyi patlattı:
“Benim en büyük projem, bir çocuğun içten gülümsemesidir.”

Ne seçim, ne proje…
En büyük başarı, insanların yüzünü güldürebilmek.

Bozbey’in ifadesiyle, Bursa’yı elektroşokla hayata döndürdük!

Şimdi sırada, Bursa’yı süper lige çıkarmak var.

Bizler de takipçisi olacağız.

Başa dön tuşu