Bursa’da Karagöz Geleneğini Yaşatan Recep Şinasi Çelikkol
Bursa’da yaşayan hayali (Karagöz oynatıcısı) Recep Şinasi Çelikkol, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’ne alınan bu kadim sanatı başarıyla yaşatıyor. Çelikkol, ilkokul yıllarında hayali Küçük Ali’den (Muhittin Sevilen) etkilenerek, babasının Karagöz ile Hacivat gölge oyununa olan tutkusuyla bu sanata yönelmeye başladı.
Askerlik hizmetinin ardından bu alandaki kariyerine adım atan Çelikkol, Metin Özlen, Orhan Kurt, Taceddin Diker ve Torun Çelebi gibi ustalardan ders alarak onların yardımcılığını üstlendi. 1983 yılında mesleğe adım atan Çelikkol, 1994 yılında Hadi Poyrazoğlu’ndan peştamal kuşanarak resmi olarak hayali unvanını almış oldu. 75 yaşındaki Çelikkol, 30 yılı aşkın bir süredir Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ndeki 10 metrekarelik dükkanında gölge oyunu figürleri üretip Karagöz oynatıcılığı yaparak bu geleneği sürdürmektedir.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni”nde ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan alan Çelikkol, 1988 yılından bu yana sabır ve özveriyle Karagöz sanatını icra ettiğini belirtti.
Karagöz Sanatını Yurt Dışında Tanıtma Çabaları
Çelikkol, 1994, 1995, 1997 ve 2000 yıllarında “Karagöz Çıraklık Semineri” ve 2010 yılında “Bir Usta Bin Usta Projesi” kapsamında 32 kişiye dersler verdiğini ve bu kişilerin 27’sinin Karagöz sanatına yöneldiğini ifade etti. Bursa’da Karagöz tasvirleri yapan birçok sanatçının yetişmesine öncülük ettiğini vurgulayan Çelikkol, bu sürecin aşamalarını şu şekilde açıkladı:
- Önce çırak olunur,
- Daha sonra yardak (hayalinin yardımcısı) olunur,
- En son olarak dayrezan (tef çalan kişi) olunur.
Çelikkol, “Karagöz oyunu müzikli bir oyundur. Usta, senin yeteneklerini değerlendirir ve imtihan yapar. Bu imtihanda en az 3 usta bulunur. Oynattığınız zaman beğenilirseniz peştamal bağlanır. Buna ‘peştamal bağlama töreni’ denir. O zaman Karagözcü olursunuz.” şeklinde konuştu.
Aile üyelerinin de Karagöz sanatına meraklı olduğunu belirten Çelikkol, eşi, oğlu ve kızının kendisine destek olduğunu, birlikte yurt içi ve yurt dışında gösterilere katıldıklarını bildirdi.
Yurt Dışında Karagöz Sanatı
Çelikkol, yurt dışında bu sanatı tanıtma çabalarına da değinerek, “Yurt dışında ilk önce Dışişleri Bakanlığının organizasyonuyla Belarus’a ustalarımla gittik. Ardından Almanya ve Yunanistan’a geçtik. 1995 yılında Yunanistan’a gittiğimizde, Yunanistan’ın en iyi sanatçısı bize sürpriz yaparak Karagiozis Müzesi’ni gösterdi. Biz de onlara Karagöz figürü hediye ettik ve bu figürü müze vitrinine koydular.” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker ile birlikte Karagöz evi projesini hayata geçirdiklerini anlatan Çelikkol, 1997 yılında Milletlerarası Kukla Birliği Bursa Şubesi’ni açarak ardından Karagöz Sanat Evi’nin açılışını gerçekleştirdiklerini belirtti.
Ödül ve Gelecek Vizyonu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü almanın kendisi için büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade eden Çelikkol, “Cumhurbaşkanı’mız çok ilgilendi. Kendisine bir Karagöz tasviri çerçeveletip hediye ettik. Orada Bursa’nın perde gazelini (Karagöz oyununu başlatırken söylenen nazım türü) söyledim.” şeklinde konuştu.
Çelikkol, “Madem Yaşayan İnsan Hazinesi oldum, bundan sonra herkese yardımcı olacağım. Kim ilgilenirse onlara destek verecek ve dersler vereceğim.” dedi. Oğlu ve yardak Uğur Çelikkol ise, babasının Karagöz sanatına büyük emek verdiğini, bu geleneği sürdürmek istediğini belirtti.
Uğur Çelikkol, “Çocukluğumuzdan beri Karagöz sanatının içindeyiz. Bu, aile kültürümüzde yer alıyor. Babamın önderliğinde Bursa’da Karagöz festivalleri düzenlemeye başladık ve bu geleneği yaşatmaya devam edeceğiz.” ifadeleriyle bu sanatın gelecek nesillere aktarılmasının önemine değindi.