Bursa

Bursa’da Deprem Riskine Karşı Sıvılaşma Alanlarının Tespiti

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Eyübhan Avcı tarafından yürütülen proje kapsamında, şehirdeki deprem riski ile bağlantılı olarak sıvılaşma alanlarının belirlenmesi amacıyla saha çalışmaları başlatıldı. Yıldırım ilçesinin Yunusemre Mahallesi’nde gerçekleştirilen arazideki ölçümlerle, sıvılaşma durumu tespit edilmeye çalışılıyor. Toplanan saha verileri, projeye entegre edilen yazılım programına aktarılıyor ve bu veriler ışığında bölgedeki binaların depreme dayanıklılığı hakkında değerlendirmeler yapılıyor.

Bu veriler aracılığıyla belediyeler, çeşitli mahallelerin risk haritalarını oluşturabilecek. Ayrıca, vatandaşlar, ada parsel sorgulaması yaparak konutlarının bulunduğu alanın deprem riskini öğrenme imkanına sahip olacaklar.

Zemin Sıvılaşması ve Riskler

Prof. Dr. Avcı, zemin sıvılaşmasının özellikle alüvyonlu bölgelerde, depremler sırasında yapıların gömülmesi, yan yatması veya zemin çökmesi gibi tehlikeleri beraberinde getirdiğini vurguladı. Türkiye’de pek çok sıvılaşma riski taşıyan bölge bulunduğuna dikkat çeken Avcı, şu ifadeleri kullandı:

“Sıvılaşabilir alanlarda yapıların hasar alma durumu söz konusu olabilir. Bu nedenle, zemin sıvılaşma riski taşıyan alanların tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin bir an önce alınması gerekiyor.”

Avcı, zemin sıvılaşmasının genellikle dere yatakları, nehir kenarları ve alüvyon bölgelerinde yoğun olarak görüldüğünü belirtti. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerde, özellikle Hatay ve çevresinde binaların zemin sıvılaşması nedeniyle büyük hasarlar gördüğünü ve çok sayıda can ve mal kaybının yaşandığını ifade etti.

Hatay Örneği ve Bursa Çalışmaları

Hatay’ın zemin yapısının, özellikle alüvyon zemin özellikleri nedeniyle depremde en büyük yıkıma uğrayan illerden biri olduğunu hatırlatan Avcı, şunları ekledi:

“Ova alana kurulu olan Hatay, alüvyon zemin yapısına sahip. Burada zemin sıvılaşması ve yumuşak kil zemin davranışları gibi olumsuz durumlar mevcut. Bu nedenle, depremin kaynağına yaklaşık 200 kilometre uzakta olmasına rağmen Hatay ciddi bir yıkıma uğradı. Bu durum, zeminin etkisini açıkça gözler önüne seriyor.”

Avcı, Bursa’da yapılacak bu çalışmanın, Hatay’a benzer zemin yapılarından dolayı önemli olduğunu vurguladı. Zemin yapısının yanı sıra, yapıların dayanıklılığı açısından kullanılan malzemelerin de kritik bir rol oynadığını belirtti.

Projenin Hedefleri ve Kentsel Dönüşüm

Çoğu ilde detaylı zemin araştırmaları ve haritalarının eksik olduğunu kaydeden Avcı, projenin ilk aşamasında şehirlerin depremsellik risklerinin belirlenmesi gerektiğini ifade etti:

“Sıvılaşma riski, yumuşak zemin veya heyelan risklerini bilmemiz gerekiyor ki gerekli müdahaleleri yapalım ve ilerideki yapılaşmaları buna göre düzenleyelim. Projemiz bu amaçla başlatıldı. Bursa’da zemin haritasını çıkarmak, olası bir depremde hangi bölgelerin daha fazla hasar alacağını belirlemek ve kentsel dönüşüm çalışmalarını bu yüksek riskli alanlardan başlatmak istiyoruz.”

Yıldırım’da pilot bir bölge seçilerek çalışmaların başladığını ifade eden Avcı, Büyükşehir Belediyesi ve Yıldırım Belediyesi’nin de bu projeye destek verdiğini belirtti. Mikro bölgeleme çalışmalarıyla elde edilen verilerle sıvılaşma haritalarının çıkarılmasına başlandığını söyledi.

Yeni Yazılım ve Bilinçlendirme

Prof. Dr. Eyübhan Avcı, geliştirecekleri yazılımın hem belediyelere hem de vatandaşlara yönelik iki aşamadan oluşacağını açıkladı:

  • Zemin sıvılaşma haritaları, yumuşak zemin, ivme değerleri, yer altı suyu ve zemin profili gibi detaylı veriler belediyelerin kullanımına sunulacak.
  • Vatandaşlar, ada parsel bilgilerini girmeleri durumunda bulundukları alanın deprem risk derecesini bulabilecek ve sıvılaşma riskini değerlendirebilecek.

Avcı, hazırladıkları deprem risk analizi ile halkı bilinçlendirmeyi amaçladıklarını, güvenli yapılaşmaya yönlendirmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu tür çalışmaların Türkiye genelinde yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekti:

“Japonya, Amerika ve diğer ülkelerde bu tür çalışmalar yaygın olarak yapılıyor. Biz de bu deneyimleri kendi ülkemize uyarlamayı hedefliyoruz. Türkiye’de bu çalışmalar yapıldığında risk durumunu daha net görmüş olacağız ve müdahale etme fırsatımız artacak.”

Bu projeyle, daha sağlam bir yol haritası oluşturmanın mümkün olacağını vurgulayan Avcı, toplumun güvenli bir şekilde yapılaşmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA / Cem Şan – Güncel Güvenlik Güncel İnşaat Deprem Çevre Bursa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu