BursaYazarlar

Bursa Siyasetinde Taşlar Yerinden Oynarken…

Hayat bazen bir yolculuk değil,
yol ayrımlarının ta kendisidir.

Kimi zaman kazandığınızdan emin olduğunuzda yükü omzunuzda bulursunuz,
kimi zaman kaybettiğinizde yeni bir kapı açılır.

Siyaset ise bu değişimlerin en keskin yaşandığı alan…

Ve bugün Bursa, işte tam da böyle bir sürece sahne oluyor.

Bursa, yıllardır sadece bir şehir değil,
bir vitrin oldu.

Hem iktidar hem muhalefet için.
Özellikle de AK Parti için…

2002’de iktidara gelen AK Parti,
ilk yerel seçim sınavında 2004’te Bursa’yı kazandı.

Ve o tarihten sonra tam 20 yıl boyunca
bu şehirde tek söz sahibi oldu.

Ta ki 31 Mart 2024’e kadar…

O gece sadece seçim kaybedilmedi,
Bursa’da siyasi dengeler de yerinden oynadı.

CHP’nin adayı Mustafa Bozbey,
sandıktan tarihi bir zaferle çıktı.

Ve Bursa’da yeni bir dönem başladı.

Fakat siyasette asıl hikâye,
seçimin bittiği gece başlar.

O gece başlayan sessizlik,
AK Parti cephesinde uzun süre sürdü.

Teşkilatlar yorgun,
kadrolar kararsız,
şehir beklentiliydi.

Ama AK Parti,
kendini adeta sessize aldı.

Özellikle Bursa gibi dinamik bir şehirde,
hizmet bekleyen halkın sessizliği,
siyasetin sessizliğini gölgede bıraktı.

Çünkü bu şehir,
kısır çekişmelerle değil,
yatırımlarla, hizmetle,
kazanan bir Bursa ile anılmayı hak ediyor.

Ve bir yılın sonunda,
AK Parti yeniden sahaya indiğini
bir basın toplantısıyla duyurdu.

Davut Gürkan öncülüğünde,
Karacabey ve Yenişehir’den İYİ Parti’den AK Parti’ye transferler sağlandı.

Bu hamle,
güç ve moral kaybında olan AK Parti’ye bir heyecan kazandırdı.

Ardından Nilüfer’de düzenlenen
geniş katılımlı bir buluşma,
“Biz buradayız” mesajı olarak sahnelendi.

Salon doluydu.
Belediye başkanları, vekiller, medya, teşkilatlar…

Sunumuna çok iyi hazırlandığını gözlediğimiz İl Başkanı Gürkan,
2023 genel seçimi sonrasında Bursa’ya kazandırılan yatırımlar ile 2024 yerel seçimi sonrasında AK Partili belediyelerin proje ve hizmetlerini
tek tek anlattı.

Sunumlar yapıldı, projeler sıralandı,
60 milyar TL’nin üzerindeki yatırımlar bir bir açıklandı.

Ancak asıl mesaj,
kürsüden değil,
satır aralarından verildi.

Geçmiş dönem başkanlarından
Hikmet Şahin ve Recep Altepe anıldı.

Ama Alinur Aktaş’ın adının
hiç geçmemesi,
kulislerde farklı yorumlara neden oldu.

Belki de bu ayrı bir başlık,
ayrı bir tartışma konusu…

Ama bugün değil,
zamanı geldiğinde elbette değineceğiz.

Gürkan, Bozbey’i hedef aldı
ama isim vermedi.

“Bir yıl geçti, artık mazeret değil, hizmet bekliyoruz” dedi.

Hanlar Bölgesi’ni örnek gösterdi,
“Yüzde 90’ı bitmiş projeleri bile tamamlayamıyorlar” diye seslendi.

Ancak siyasetin tek taraflı bir dili yoktur.

Gürkan, bir yandan merkezi hükümetin yatırımlarıyla güç gösterisi yaparken,
bir yandan da dengenin altını çizmeyi ihmal etmedi.

Mustafa Bozbey görevden alınacak mı?” sorusuna verdiği
“Gündemimizde böyle bir şey yok” yanıtı da bunun bir göstergesiydi.

Ama bu cevap, tam da siyasetin ince ayarını barındırıyordu:

“Destek veririz ama unutmayın, meclis çoğunluğu bizde.”

Ve işte tam bu noktada
sorulması gereken asıl soru şu:

Partiler arası çekişme Bursa’ya ne kazandıracak?

Kısır hesaplar mı,
yoksa Bursalıların menfaatine gerçek adımlar mı atılacak?

Ve buraya bir not daha eklemeden geçemeyeceğim:

Eğer denildiği gibi meclis çoğunluğu AK Parti’de diye
bir kayyum atanır ya da benzeri bir durum gelişirse,
bunun zararını CHP veya Mustafa Bozbey değil,
asıl AK Parti görür.

Üstelik bu zarar sadece Bursa’da değil,
tüm Türkiye’de AK Parti’ye eksi puan olarak yansır
ve seçim kaybettirir.

Bunu yolda yürüyen bir çocuğa bile sorsanız,
aynı cevabı verir.

Bu yaz yalnızca hava sıcaklığı değil,
Bursa siyaseti de kavurucu geçecek gibi görünüyor.

Çünkü halkın gözü artık siyasilerin laflarında değil,
icraatlarında.

Unutmayalım…
Kazananın kim olduğu değil,
kazananın Bursa olup olmadığıdır asıl mesele.

Ve Bursalılar,
artık çekişme değil,
iş görmek istiyor.

Başa dön tuşu