BursaGündemYazarlar

Bitmeyen Savaş: Gazze

Yıllardır süren çatışmaların Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiği Gazze Şeridi, yaklaşık iki yıldır dünya gündeminin odak noktası.

M.Ö. 15. yüzyıldan bu yana yerleşim yeri olan Gazze Şeridi, tarih boyunca birçok farklı medeniyet ve kavmin egemenliği altında yaşamıştır.

Gazze, Filistin’in güneybatısında yer alan Gazze Şeridi’nin en büyük şehridir. Gazze, hiçbir ülke tarafından bağımsız bir bölge olarak tanınmamakta ve dünyada genel kabul, İsrail’in bir parçası olduğu yönündedir.

İsrail güçleri, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını her taraftan sürdürüyor.

Bölgede maalesef bir insanlık dramı yaşanıyor.

İsrail, uluslararası hukuku ihlal ederek hastaneleri, ibadethaneleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almaya devam ediyor ve böylece 21. yüzyılın en büyük soykırımını gerçekleştiriyor.

Bütün bu olaylara ilişkin Birleşmiş Milletler’in (BM) birçok kararı olmasına rağmen İsrail bunları dikkate almıyor.

Geçmişte ABD’nin Afganistan ve Irak’taki operasyonlarını nasıl izlediysek, bugün de İsrail’in Gazze’deki operasyonunu, Gazze’nin yakılıp yıkılışını izliyoruz. ABD destekli bu savaş, sadece Filistinlilere karşı değil, tüm Müslümanlara karşı bir savaş olarak görülüyor.

Bu nedenle İslam dünyasının, Gazze işgaline karşı sert bir duruş sergilemesi gerekir. İsrail’in kurulduğu 1948’den bu yana topraklarını kaybeden Filistinlilerin bir kez daha vatanlarından sürülmelerine izin verilmemelidir.

Peki çatışmanın sosyal medya boyutu nedir?

Her sabah sosyal medya hesaplarıma bakmadan önce tereddüt ediyorum. İsrail ile Hamas arasındaki gerilim devam ederken, sosyal medya hesaplarında da başka bir boyutta sürüyor.

Dünya çapında birçok kişi sosyal medya hesabında Gazze’deki saldırılara ilişkin paylaşımlar yaparken; YouTube, Facebook ve Instagram gibi sitelerde Filistin yanlısı içeriklerin kısıtlanması ya da kaldırılması kullanıcıların tepkisine neden oldu. Daha önce de buna benzer kısıtlamalar getiren Meta gibi sosyal medya devlerinin tarafsız platformlar olmadığı bir kez daha ortaya çıktı.

Ekim 2023’ten bu yana, 200’den fazla gazeteci ve medya çalışanı İsrail güçleri tarafından öldürüldü.

İsrail’in, Gazze’deki olayları gizlemek; haber ve bilgilerin bölgesel ve uluslararası topluma ulaşmasını engellemek amacıyla gazetecileri kasıtlı olarak hedef aldığı görülmektedir. İsrail’in gazetecilere yönelik saldırılarını kınamak için uluslararası topluma, uluslararası mahkemelere, basın ve medya kuruluşlarına çağrıda bulunmak gerekir.

Bir gazetecinin yazdığı bir haber, onun objektifinden yansıyan bir fotoğraf veya görüntü, İsrail’in attığı yüzlerce füzeden daha etkilidir.

Özetlemek gerekirse, bir gazetecinin önceliği kendi hikayesini anlatmak değil, “başkasının hikayesini” anlatmaktır.

Vafa OğuzTürkü

Başa dön tuşu